Gözüme takılanlar da bu gün ilk dikkatimi çeken haber şöyle idi sevgili okurlar;
Doktora 25 yıl ağır ceza da hapsi istendi.
Profesör Doktor Fecri Sevilen, Nişantaşı’ndaki muayenehanesinde iki kadın hastasına cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmıştı. Ünlü jinekoloji profesörü Fecri Sevilen hakkındaki soruşturma sonuçlandı. Hazırlanan iddianamede ünlü jinekolog için 25 yıla kadar hİddiaya göre, Sevilen, kadın hastalarından birisini tedavi etmek için, cinsel saldırı niteliği taşıyan hareketlerde bulundu.
Yaşadıklarını tedavinin bir parçası olmadığını fark eden kadın, Doktor Sevilen'in bir de özel bölgelerini fotoğrafladığını gördü.
Doktorun yaptıklarını muayenenin bir parçası olduğunu belirtmesi ardından genç kadın, yaşadıklarını kendisinden sonra muayene olmak için içeri giren arkadaşına anlattı
İki arkadaş, Doktor tarafından taciz edildiğini düşünmeye başladıktan bir müddet sonra, kadınların birine, Fecri Sevilen tarafından muayene sırasında yaşanan eylemlerin anlatıldığı mesajlar geldi.
HASTAYA CİNSEL SALDIRI
Tedavi olmak amacıyla gittikleri doktor tarafından tacize uğradıklarını fark eden iki arkadaş, mesajlar sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Ve doktora 25 yıl ağır ceza hapsi istendi.
Evet pek çok konuda hukumeti eleştiriyoruz ama ‘kadınla’ ilgili konularda cezaların caydırıcı olması bu olayların önünü bir nebze de olsa aldığını düşünüyorum.
Sarı yelekliler amacına ulaştı
Dünya gündemine baktığımızda; Fransa’ da akaryakıt zamları ve ekonomik durumun iyileştirilmesine yönelik, Sarı yelekliler diye tabir edilen halk hareketinin amacına ulaştığını görüyoruz.
Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, "sarı yeleklilerin" taleplerine cevap vermek için vatandaşların ödeme yükümlülüğü bulunan vergi ve kamu harcamalarının hızlı şekilde düşürülmesi gerektiğini söyledi.
Le Maire, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, akaryakıt vergilerinin düşürülmesi ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi için ‘’sarı yelekliler"in düzenlediği protesto eylemlerinin ardından alınabilecek önlemlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Vergi ve kamu harcamalarının hızlı şekilde düşürülmesi gerektiğini belirten Le Maire, bu yolda ilerlemeye kararlı olduklarını vurguladı.
400 MİLYON AVRO ZARAR
"Sarı yelekliler"in protestolarınının ülke ekonomisindeki etkisinin "şiddetli" olduğuna işaret eden Le Maire, ülkedeki çeşitli sektörlerin bu durumdan zarar gördüğünü dile getirdi.
Le Maire, protestolar nedeniyle nakliye ve lojistik şirketlerinin zararının yaklaşık 400 milyon avro olduğuna dikkati çekerek, otel rezervasyonlarında yüzde 15 ile 20 arasında düşüş yaşandığını kaydetti.
PROTESTOLAR
Ülke genelinde "sarı yelekliler" adı altında örgütlenen eylemciler, 17 Kasım'dan bu yana hükümetin akaryakıta ek vergi koymasını protesto etmek için sokaklara dökülüyor. Protestolar, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve hükümete karşı daha geniş çaplı taleplerle isyana dönüştü.
Genellikle şehir merkezlerindeki yüksek kiralar nedeniyle kırsal bölgelere yerleşenlerden oluşan göstericiler, Macron'dan başta akaryakıt vergilerini düşürmesini ve ekonomik koşulların iyileştirilmesini talep ediyor.
Eylemciler, geçen cumartesi sabahın erken saatlerinde yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı Champs-Elysees Caddesi çevresinde toplanmıştı. Polis, caddeye girmelerine izin vermediği eylemcilere göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale etmişti.
Göstericiler, Paris'in caddelerinde çok sayıda araç ve çöp bidonunu ateşe vermiş, polislere taş ve şişe fırlatmıştı. Paris sokaklarında sık aralıklarla ses bombaları duyulmuştu.
Polisle eylemciler arasında Champs-Elysees çevresinde zaman zaman çatışma çıkmıştı. Eylemciler, gösteride "Macron istifa" sloganları atmış ve birçok binaya Macron karşıtı yazılar yazmıştı.
Champs-Elysees çevresindeki birçok restoran, kafe ve mağaza, protestolar nedeniyle kepenk indirmişti. Ülkenin birçok kentindeki gösterilerde de cadde ve yollar kapatılmıştı.
17 Kasım'dan bu yana gösterilerde çıkan olaylarda 2 kişi hayatını kaybetmiş, 222'si güvenlik görevlisi bin 43 kişi yaralanmış ve bin 424 kişi gözaltına alınmıştı.
Böyle baktığımız zaman insanın aklına haliyle benzer bir şekilde halk refleksi olan ‘’Gezi Hareketi’’ geliyor ve hukumetlerin böyle halk hareketlerini okumasının önemi tabii ki. Keşke biz de de böyle olsaydı ve akp o günkü olayın sadece ağaç kesilmesine tepki olarak değil, halka ait özelliği olan yerlerin yıkılıp yerine avm ya da rezidans yapan zihniyeti protesto ettiğini anlayabilseydi. Belki o zaman halk ve iktidar partisi arasında anlayışa dayalı bir iyiniyet köprüsü kurulmuş olabilirdi.
Asgari ücret rakamları 6 aralık ta konuşulmaya başlanacak
TÜRK-İŞ asgari ücretin ne kadar olmasını istiyor?
Katıldığı bir toplantıda 6 milyon asgari ücretlinin 1603 TL asgari ücretle geçinmeye çalıştığını söyleyen Türk-İş Başkanı Atalay, ”Aralık ayındaki pazarlık 2.000 Lira üzerinden başlasın.” şeklinde konuştu. Aralık ayı sonunda belli olacak yeni asgari ücreti için Türk-İş’ten dikkat çeken çağrı geldi. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, “Aralık ayındaki pazarlık 2.000 TL üzerinden başlasın.” dedi. Aralık sonunda yeni asgari ücret belli olacak. Türk-İş, asgari ücret için ilk çağrıyı yaptı. Başkanı Ergün Atalay, “Esnaf can suyu, işveren nefes kredisi istiyor. 6 milyon asgari ücretli bin 603 lira asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Aralık ayındaki pazarlık 2 bin lira üzerinden başlasın” dedi. Ergün Atalay, domatesin 5 TL, üzümün 7 TL olduğunu, 1.5 ay önce 22 TL olan yağın da 40 Lira’ya çıktığını ifade etti. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, “Burası iktidarın ve muhalefetin ne kadar ülkesi ise işçinin de bizim de ülkemiz” ifadesini kullandı. Öte yandan Asgari Ücreti belirleyecek olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 6 Aralık'ta yapacak.
Asgari ücret şimdiden tartışılmaya başlandı. Vatandaşlar ev kirası, yiyecek içecek fiyatları, ulaşım ve çocukların okul masrafları gibi temel ihtiyaçların bu asgari ücret rakamlarıyla karşılanamayacağını düşünüyor. Bence haklılar da Dolar’ın 6 liranın üzerinde Euro nun da 7 lira civarında olduğunu göz önüne alırsak, bu rakamlarla medeni ölçülerde bir hayat yaşamak çok zor. Bu tabloyu işsiz bir aile bireyinin iş bulduğu zaman konuşabiliyoruz pek çok işsiz olduğu gerçeğini de göz ardı etmeden. Durumun ve tablonun çok da iç açıcı olmadığı ortada.
">Gözüme takılanlar da bu gün ilk dikkatimi çeken haber şöyle idi sevgili okurlar;
Doktora 25 yıl ağır ceza da hapsi istendi.
Profesör Doktor Fecri Sevilen, Nişantaşı’ndaki muayenehanesinde iki kadın hastasına cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmıştı. Ünlü jinekoloji profesörü Fecri Sevilen hakkındaki soruşturma sonuçlandı. Hazırlanan iddianamede ünlü jinekolog için 25 yıla kadar hİddiaya göre, Sevilen, kadın hastalarından birisini tedavi etmek için, cinsel saldırı niteliği taşıyan hareketlerde bulundu.
Yaşadıklarını tedavinin bir parçası olmadığını fark eden kadın, Doktor Sevilen'in bir de özel bölgelerini fotoğrafladığını gördü.
Doktorun yaptıklarını muayenenin bir parçası olduğunu belirtmesi ardından genç kadın, yaşadıklarını kendisinden sonra muayene olmak için içeri giren arkadaşına anlattı
İki arkadaş, Doktor tarafından taciz edildiğini düşünmeye başladıktan bir müddet sonra, kadınların birine, Fecri Sevilen tarafından muayene sırasında yaşanan eylemlerin anlatıldığı mesajlar geldi.
HASTAYA CİNSEL SALDIRI
Tedavi olmak amacıyla gittikleri doktor tarafından tacize uğradıklarını fark eden iki arkadaş, mesajlar sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Ve doktora 25 yıl ağır ceza hapsi istendi.
Evet pek çok konuda hukumeti eleştiriyoruz ama ‘kadınla’ ilgili konularda cezaların caydırıcı olması bu olayların önünü bir nebze de olsa aldığını düşünüyorum.
Sarı yelekliler amacına ulaştı
Dünya gündemine baktığımızda; Fransa’ da akaryakıt zamları ve ekonomik durumun iyileştirilmesine yönelik, Sarı yelekliler diye tabir edilen halk hareketinin amacına ulaştığını görüyoruz.
Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, "sarı yeleklilerin" taleplerine cevap vermek için vatandaşların ödeme yükümlülüğü bulunan vergi ve kamu harcamalarının hızlı şekilde düşürülmesi gerektiğini söyledi.
Le Maire, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, akaryakıt vergilerinin düşürülmesi ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi için ‘’sarı yelekliler"in düzenlediği protesto eylemlerinin ardından alınabilecek önlemlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Vergi ve kamu harcamalarının hızlı şekilde düşürülmesi gerektiğini belirten Le Maire, bu yolda ilerlemeye kararlı olduklarını vurguladı.
400 MİLYON AVRO ZARAR
"Sarı yelekliler"in protestolarınının ülke ekonomisindeki etkisinin "şiddetli" olduğuna işaret eden Le Maire, ülkedeki çeşitli sektörlerin bu durumdan zarar gördüğünü dile getirdi.
Le Maire, protestolar nedeniyle nakliye ve lojistik şirketlerinin zararının yaklaşık 400 milyon avro olduğuna dikkati çekerek, otel rezervasyonlarında yüzde 15 ile 20 arasında düşüş yaşandığını kaydetti.
PROTESTOLAR
Ülke genelinde "sarı yelekliler" adı altında örgütlenen eylemciler, 17 Kasım'dan bu yana hükümetin akaryakıta ek vergi koymasını protesto etmek için sokaklara dökülüyor. Protestolar, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve hükümete karşı daha geniş çaplı taleplerle isyana dönüştü.
Genellikle şehir merkezlerindeki yüksek kiralar nedeniyle kırsal bölgelere yerleşenlerden oluşan göstericiler, Macron'dan başta akaryakıt vergilerini düşürmesini ve ekonomik koşulların iyileştirilmesini talep ediyor.
Eylemciler, geçen cumartesi sabahın erken saatlerinde yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı Champs-Elysees Caddesi çevresinde toplanmıştı. Polis, caddeye girmelerine izin vermediği eylemcilere göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale etmişti.
Göstericiler, Paris'in caddelerinde çok sayıda araç ve çöp bidonunu ateşe vermiş, polislere taş ve şişe fırlatmıştı. Paris sokaklarında sık aralıklarla ses bombaları duyulmuştu.
Polisle eylemciler arasında Champs-Elysees çevresinde zaman zaman çatışma çıkmıştı. Eylemciler, gösteride "Macron istifa" sloganları atmış ve birçok binaya Macron karşıtı yazılar yazmıştı.
Champs-Elysees çevresindeki birçok restoran, kafe ve mağaza, protestolar nedeniyle kepenk indirmişti. Ülkenin birçok kentindeki gösterilerde de cadde ve yollar kapatılmıştı.
17 Kasım'dan bu yana gösterilerde çıkan olaylarda 2 kişi hayatını kaybetmiş, 222'si güvenlik görevlisi bin 43 kişi yaralanmış ve bin 424 kişi gözaltına alınmıştı.
Böyle baktığımız zaman insanın aklına haliyle benzer bir şekilde halk refleksi olan ‘’Gezi Hareketi’’ geliyor ve hukumetlerin böyle halk hareketlerini okumasının önemi tabii ki. Keşke biz de de böyle olsaydı ve akp o günkü olayın sadece ağaç kesilmesine tepki olarak değil, halka ait özelliği olan yerlerin yıkılıp yerine avm ya da rezidans yapan zihniyeti protesto ettiğini anlayabilseydi. Belki o zaman halk ve iktidar partisi arasında anlayışa dayalı bir iyiniyet köprüsü kurulmuş olabilirdi.
Asgari ücret rakamları 6 aralık ta konuşulmaya başlanacak
TÜRK-İŞ asgari ücretin ne kadar olmasını istiyor?
Katıldığı bir toplantıda 6 milyon asgari ücretlinin 1603 TL asgari ücretle geçinmeye çalıştığını söyleyen Türk-İş Başkanı Atalay, ”Aralık ayındaki pazarlık 2.000 Lira üzerinden başlasın.” şeklinde konuştu. Aralık ayı sonunda belli olacak yeni asgari ücreti için Türk-İş’ten dikkat çeken çağrı geldi. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, “Aralık ayındaki pazarlık 2.000 TL üzerinden başlasın.” dedi. Aralık sonunda yeni asgari ücret belli olacak. Türk-İş, asgari ücret için ilk çağrıyı yaptı. Başkanı Ergün Atalay, “Esnaf can suyu, işveren nefes kredisi istiyor. 6 milyon asgari ücretli bin 603 lira asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Aralık ayındaki pazarlık 2 bin lira üzerinden başlasın” dedi. Ergün Atalay, domatesin 5 TL, üzümün 7 TL olduğunu, 1.5 ay önce 22 TL olan yağın da 40 Lira’ya çıktığını ifade etti. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, “Burası iktidarın ve muhalefetin ne kadar ülkesi ise işçinin de bizim de ülkemiz” ifadesini kullandı. Öte yandan Asgari Ücreti belirleyecek olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 6 Aralık'ta yapacak.
Asgari ücret şimdiden tartışılmaya başlandı. Vatandaşlar ev kirası, yiyecek içecek fiyatları, ulaşım ve çocukların okul masrafları gibi temel ihtiyaçların bu asgari ücret rakamlarıyla karşılanamayacağını düşünüyor. Bence haklılar da Dolar’ın 6 liranın üzerinde Euro nun da 7 lira civarında olduğunu göz önüne alırsak, bu rakamlarla medeni ölçülerde bir hayat yaşamak çok zor. Bu tabloyu işsiz bir aile bireyinin iş bulduğu zaman konuşabiliyoruz pek çok işsiz olduğu gerçeğini de göz ardı etmeden. Durumun ve tablonun çok da iç açıcı olmadığı ortada.