Futbolda kara gece, AKP’nin eseri

Haber3.com yazarı Baha Ülgen yazdı: Futbolda kara gece, AKP’nin eseri

Baha Ülgen BahaUlgen@gmail.com

Ankaragücü-Rizespor maçı 90+6 da maçın son düdüğü çaldığında. Türk futbolu için ‘’Kara Gece’’ yaşandı.

Türk futboluna yumruk vuruldu, tekme atıldı.

‘’Yumruk’’ atan kim?

113 yıllık tarihi olan Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca.

Peki, Faruk Koca kim?

Faruk Koca, Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık yaptığı dönemde Ankara Keçiören’de oturduğu evin sahibi.

AKP Kurucusu,

AKP’nin 22 ve 23 dönem milletvekili. Yani 10 yıl TBMM’de AKP’nin Ankara milletvekilliğini yapmış.

Ankaragücü Kulübü Başkanı,

Faruk Koca’nın ‘’Tokat atma’’ huyu yeni değil. Milletvekilliği yaptığı dönemde AKP Trabzon Milletvekili Mustafa Cumhur ile Hac dönüşü Hatay’ın Cilvegözü Gümrük kapısından aracı ile giriş yaparken ‘’Kendisini çok bekletti’’ diye bir polis memurunu tokatlamış.

Daha bitmedi yumruklama olayından sonra ASpor’a telefonla bağlanan Ankaragücü eski Teknik Direktörü Hikmet Karaman, ‘’orada çalışırken bana da saldırdı’’ açıklamasını yaptı.

Böyle, sinirini kontrol edemeyen bir kişi Faruk Koca.

Bütün olayları halının altına süpürmesini iyi bilen Türkiye Futbol Federasyonu 2022 yılında Faruk Koca’ya ‘’Fair Play Ödülü’’ veriyor.

Ama, yumruk olayı ile birlikte Türk Futbolu ‘’kara bir leke’’ Avrupa basınının gündemine oturdu.

Maçtan sonra ‘’hakem yumruklayan’’ ülke olduk. Hem de Haziran ayında belki Dünya Kupasında görev alacak FİFA kokartlı bir hakemi.

Olay sonrası siyasiler olayı ‘’kınadılar’’. Hastane ziyaretleri yapıldı. Geçmiş olsun temennilerinde bulunuldu.

Futbol Federasyonu, tüm lig maçlarını süresiz erteledi.

Yumruk ve tekme vuranlar cezaevine gönderildi.

İş bitti mi?

Türk Futbolu huzura kavuştu mu?

Türk Futbolunun ‘’çivisi’’ çıkmış durumda.

Her hafta maçlar bittikten sonra yeni bir tartışma.

Maçlar bitiyor ama tartışma bitmiyor.

Artık futbol oyunundan çok hakem kararları ve futbol federasyonu kararlarını tartışır olduk.

Türk Futbolu, yıllarca futbolun içinden gelen Orhan Şeref Apak, Ulvi Yenal, Hasan Polat, Sahir Gürkan, Halim Çorbalı tarafından yönetildi. Belki kulüplerin bu kadar geliri, muhteşem tesisleri ve statları yoktu ama ‘’şaibe’’ yoktu.

Peki buralara nasıl geldik?

Ne zaman iş adamları futbol federasyonuna Başkanlık yapmaya başladılar, işe çok para girdi!

işte o zaman Türk Futbolu da karıştı.

Türk Futboluna ‘’mafya’’ girdi.

Türk Futboluna ‘’iddia oyunları’’ girdi.

İşte o zaman ‘’şaibe’’ girdi.

Spor yazarı Atilla Türker, futboldaki şaibeler ve şikeler üzerine her yıl yeni bir kitap yazdı.

Aslında Ankaragücü kulüp Başkanı Faruk Koca attığı ‘’yumruk’’ ile yıllardır halının altına süpürülen futbolun kirlenmesini gün yüzüne çıkardı.

Futbolcu, Hakem, yönetici ve taraftar bir zincirin halkası. Halka koparsa zincirin tüm halkaları dağılır.

Türk Futbolunda bu halka futbol kulüplerine futbolun içinden gelmeyen kişiler ne zaman yönetici oldu halka dağıldı.

Ali Sami Yen, Süleyman Seba, Selahattin Beyazıt, Zeki Rıza Sporel, Aydın Begirter, İlhan Cavcav gibi isimlerin yerine ‘’1 koyup 3 kazanmak isteyen’’ başkanlar geldi halka dağıldı. Siyaset federasyon başkanlarını tayin etmeye başladı halka dağıldı. Belediyeler kulüp sahibi oldu halka dağıldı.

Futbol takımları, milyonlarca dolarlara işi bitmiş oyuncu transfer ettiler kulüplerin kasasını boşalttılar. Hem de 14 yabancı transfer ederek kulüpleri batırdılar. Sonra hesap vermeden çekip gittiler.

Menajer oyunlarıyla transferde oyuncuya 1 lira verip 10 lira verdim gösterip cebe atma başladı.

Bahis şirketleri ile futbola mafya bulaştı.

Bu yazdıklarım Türk futbolunun bilinen kirliliği.

Bir de kapalı kapılar arkasında dönen dolaplar var.

Yani Tür futbolu çok kirlendi. Futbolcusundan hakemine, yöneticisinden spor yorumcusu ve yazarına kadar herkes bu kirliliğin ortağı.

Tek kirlenmeyen safça her maça gidip cebindeki son kuruşunu takımını desteklemek için harcayan taraftar.

 Faruk Koca’nın yumruğu buzdağının ortaya çıkan noktası.

Temennim yaşanan bu olay bataklığa saplanan Türk futbolunu bataklıktan çıkarmak için fırsat olur.

">

Ankaragücü-Rizespor maçı 90+6 da maçın son düdüğü çaldığında. Türk futbolu için ‘’Kara Gece’’ yaşandı.

Türk futboluna yumruk vuruldu, tekme atıldı.

‘’Yumruk’’ atan kim?

113 yıllık tarihi olan Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca.

Peki, Faruk Koca kim?

Faruk Koca, Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık yaptığı dönemde Ankara Keçiören’de oturduğu evin sahibi.

AKP Kurucusu,

AKP’nin 22 ve 23 dönem milletvekili. Yani 10 yıl TBMM’de AKP’nin Ankara milletvekilliğini yapmış.

Ankaragücü Kulübü Başkanı,

Faruk Koca’nın ‘’Tokat atma’’ huyu yeni değil. Milletvekilliği yaptığı dönemde AKP Trabzon Milletvekili Mustafa Cumhur ile Hac dönüşü Hatay’ın Cilvegözü Gümrük kapısından aracı ile giriş yaparken ‘’Kendisini çok bekletti’’ diye bir polis memurunu tokatlamış.

Daha bitmedi yumruklama olayından sonra ASpor’a telefonla bağlanan Ankaragücü eski Teknik Direktörü Hikmet Karaman, ‘’orada çalışırken bana da saldırdı’’ açıklamasını yaptı.

Böyle, sinirini kontrol edemeyen bir kişi Faruk Koca.

Bütün olayları halının altına süpürmesini iyi bilen Türkiye Futbol Federasyonu 2022 yılında Faruk Koca’ya ‘’Fair Play Ödülü’’ veriyor.

Ama, yumruk olayı ile birlikte Türk Futbolu ‘’kara bir leke’’ Avrupa basınının gündemine oturdu.

Maçtan sonra ‘’hakem yumruklayan’’ ülke olduk. Hem de Haziran ayında belki Dünya Kupasında görev alacak FİFA kokartlı bir hakemi.

Olay sonrası siyasiler olayı ‘’kınadılar’’. Hastane ziyaretleri yapıldı. Geçmiş olsun temennilerinde bulunuldu.

Futbol Federasyonu, tüm lig maçlarını süresiz erteledi.

Yumruk ve tekme vuranlar cezaevine gönderildi.

İş bitti mi?

Türk Futbolu huzura kavuştu mu?

Türk Futbolunun ‘’çivisi’’ çıkmış durumda.

Her hafta maçlar bittikten sonra yeni bir tartışma.

Maçlar bitiyor ama tartışma bitmiyor.

Artık futbol oyunundan çok hakem kararları ve futbol federasyonu kararlarını tartışır olduk.

Türk Futbolu, yıllarca futbolun içinden gelen Orhan Şeref Apak, Ulvi Yenal, Hasan Polat, Sahir Gürkan, Halim Çorbalı tarafından yönetildi. Belki kulüplerin bu kadar geliri, muhteşem tesisleri ve statları yoktu ama ‘’şaibe’’ yoktu.

Peki buralara nasıl geldik?

Ne zaman iş adamları futbol federasyonuna Başkanlık yapmaya başladılar, işe çok para girdi!

işte o zaman Türk Futbolu da karıştı.

Türk Futboluna ‘’mafya’’ girdi.

Türk Futboluna ‘’iddia oyunları’’ girdi.

İşte o zaman ‘’şaibe’’ girdi.

Spor yazarı Atilla Türker, futboldaki şaibeler ve şikeler üzerine her yıl yeni bir kitap yazdı.

Aslında Ankaragücü kulüp Başkanı Faruk Koca attığı ‘’yumruk’’ ile yıllardır halının altına süpürülen futbolun kirlenmesini gün yüzüne çıkardı.

Futbolcu, Hakem, yönetici ve taraftar bir zincirin halkası. Halka koparsa zincirin tüm halkaları dağılır.

Türk Futbolunda bu halka futbol kulüplerine futbolun içinden gelmeyen kişiler ne zaman yönetici oldu halka dağıldı.

Ali Sami Yen, Süleyman Seba, Selahattin Beyazıt, Zeki Rıza Sporel, Aydın Begirter, İlhan Cavcav gibi isimlerin yerine ‘’1 koyup 3 kazanmak isteyen’’ başkanlar geldi halka dağıldı. Siyaset federasyon başkanlarını tayin etmeye başladı halka dağıldı. Belediyeler kulüp sahibi oldu halka dağıldı.

Futbol takımları, milyonlarca dolarlara işi bitmiş oyuncu transfer ettiler kulüplerin kasasını boşalttılar. Hem de 14 yabancı transfer ederek kulüpleri batırdılar. Sonra hesap vermeden çekip gittiler.

Menajer oyunlarıyla transferde oyuncuya 1 lira verip 10 lira verdim gösterip cebe atma başladı.

Bahis şirketleri ile futbola mafya bulaştı.

Bu yazdıklarım Türk futbolunun bilinen kirliliği.

Bir de kapalı kapılar arkasında dönen dolaplar var.

Yani Tür futbolu çok kirlendi. Futbolcusundan hakemine, yöneticisinden spor yorumcusu ve yazarına kadar herkes bu kirliliğin ortağı.

Tek kirlenmeyen safça her maça gidip cebindeki son kuruşunu takımını desteklemek için harcayan taraftar.

 Faruk Koca’nın yumruğu buzdağının ortaya çıkan noktası.

Temennim yaşanan bu olay bataklığa saplanan Türk futbolunu bataklıktan çıkarmak için fırsat olur.

Tüm yazılarını göster