İngiliz Burjuvasının Victorian ahlak anlayışı çok tartışılmış bir konu. Bizim analizlerimizin dışında kalan bir olgu. Yüzhatları genelde sivri Anglo-Saksonlar zaman zaman sivri dilli deyimler de üretmekteler. Bu deyimlerden bir tanesi İngilizlerin sıkı formatlanmış sosyal yaşamlarından çıkan güzel bir deyim. Geçtiğimiz asırda hafta sonları gençleri bir araya getiren en önemli sosyal etkinlik danslı toplantılardı. Bu toplantılarda genç kızlar salonun bir tarafına dizilir veya oturur, erkek ise diğer tarafta kümelenirdi. Genç erkek beğendiği genç kıza yaklaşıp, dansa kaldırırdı. Dansa kaldırılmayan ve duvar dibinde bekleyen kızlara takılan ad : “Wallflower = Duvar Gülü“ idi. Bir anlamda arzulanmayan, istenmeyen, çekici bulunmayan genç kız.
Grossman Fırtına Gibi Esti :
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Grossman ve meslektaşı Feith, Moskova dahil birçok Avrupa başkentini hızlı bir programla ziyaret ettiler. Ziyaretlerinin gayesi ABD’nin uzun zamandan beri tartıştığı ve nihayet kesin şeklini alan “Doğu’ya doğru genişleme” politikasına resmen başlayacağı tebliği idi. Doğal olarak Rusya bu durumdan memnun değil. Günlük olaylar arasında gözden kaçan önemli değişim, ABD’nin dünya çapında yeni bir askeri balans ayarı başlattığı. Bu ayarlamayı yaparken ABD’yi motive eden 4 neden bulunmakta.
İkisi Açık İkisi Gizli :
ABD’nin askeri güçlerini global ölçekte konumlandırmasının iki nedeni açık. Doğu’ya ve Güney’e doğru askeri güçleri yerleştirirken iki gaye güdülmekte.Birinci hedef Kuzey Afrika , Orta Doğu, Güney ve Güney Doğu Asya’da terorizmle mücadelede merkezi konumda olmak. İkinci hedef, Soğuk Savaş’ın sonucu Batı Avrupa’da üslenmiş bulunan ve miyadı dolmuş askeri altyapıyı söküp atmak. Askeri güçlerin ve askeri üslerin konumlarının değişmesi için pek net olmayan iki jeostratejik motivasyon bulunmakta. Birinci motivasyon değişen Avrupa-ABD ilişkilerinin doğası. İkinci motivasyon Washington’un tarihte ilk defa Rusya’yı çember içine alabilme olasılığı.
Sovyetlerin sonu, Avrupa’da ABD güçlerin büyük ölçüde azalmasına zaten yol açmıştı.
11 Eylül saldırıları ve Irak savaşı ABD’ye Avrupa’lı müttefiklere fazla güvenemiyeceğini öğretti. Batı Avrupa’nın Fransa ve Almanya gibi çekirdek ülkeleri yerine Doğu Avrupa’nın Polonya,Bulgaristan, Romanya gibi çevre ülkeleri, müttefik olarak ABD’nin tercih edeceği ülkeler arasına girdi. NATO Doğu’ya doğru genişlerken ABD güçlerinde bu genişleme ile beraber hareket etmesi doğal. Doğal olmayan ABD askeri güçlerinin konumlanmasının NATO Bakanlar konseyinin kararı olmadığı ve Amerikalıların kendi kararı olduğu. NATO Dışişleri Bakanlığı gelişmelerden , tıpkı Grossman’ın Ruslara yaptığı gibi, sadece bilgilendirilmekte.
Son Duma seçimleri Putin’i güçlendirdi. Amerikan hükümetinin önde gelen şahinleri son zamanlarda yaşanan Rus-Amerikan yakınlığına rağmen Rusya’ya tam güvenmiyorlar. Petrol konusunda sıcak ilişkiler içinde olmalarına rağmen Ruslar ve Amerikalılar Gürcistan’da ve Moldova’da birbirlerine el ense çekmekteler.
Yeni Dans Partnerleri :
Amerika askeri güçlerini ve üslerini yeniden konumlarken kendine bazı stratejik ülkeler seçmiş bulunmakta. Bunların başında Bulgaristan geliyor. ABD yakında bu ülkede üsler açacak. ABD’nin bu kararında hızlı davranmasının önemli bir nedeni de Türkiye ile yaşanan tezkere krizi oldu. Bulgaristan’ı, Romanya ve Polonya takip edecek. Ancak Polonya’ya girerken Amerikalılar Rusları incitmemek için daha temkinli davranacaklar.
Daha sonra başta Kırgızistan olmak üzere diğer Orta-Asya devletleri gündemde. Tabii ki Ortadoğu ve İran’a yakın olmak için Kuzey Irak ve Güney Irak’ı unutmamak lazım.
Türkiye’yi yönetenler uzun zaman uyanamadı. Soğuk Savaş bittikten sonra Türkiye’nin jeopolotik öneminin giderek azalacağı anlaşılmadı. Jeopolitik ağırlığın giderek sulanacağı elitler tarafindan fark edilmedi. Aslında 21.Yüzyılla beraber Türkiye’nin stratejik önemi zaten inişe geçmişti. Irak savaşı ve Türkiye’nin aşırı fırsatçı davranması jeopolitik önemsizleşmeye sadece ivme kazandırdı.
Dikkatinizi çekerim. !!! Israrla vurgularım. !!! Global stratejiler açısından Türkiye artık tek seçenek değil. Türkiye yerine başka alternatifler var. Stratejik önemi giderek azalan Türkiye uluslararası arenada ‘Duvar Gülüne’ dönüşebilir.
">
İngiliz Burjuvasının Victorian ahlak anlayışı çok tartışılmış bir konu. Bizim analizlerimizin dışında kalan bir olgu. Yüzhatları genelde sivri Anglo-Saksonlar zaman zaman sivri dilli deyimler de üretmekteler. Bu deyimlerden bir tanesi İngilizlerin sıkı formatlanmış sosyal yaşamlarından çıkan güzel bir deyim. Geçtiğimiz asırda hafta sonları gençleri bir araya getiren en önemli sosyal etkinlik danslı toplantılardı. Bu toplantılarda genç kızlar salonun bir tarafına dizilir veya oturur, erkek ise diğer tarafta kümelenirdi. Genç erkek beğendiği genç kıza yaklaşıp, dansa kaldırırdı. Dansa kaldırılmayan ve duvar dibinde bekleyen kızlara takılan ad : “Wallflower = Duvar Gülü“ idi. Bir anlamda arzulanmayan, istenmeyen, çekici bulunmayan genç kız.
Grossman Fırtına Gibi Esti :
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Grossman ve meslektaşı Feith, Moskova dahil birçok Avrupa başkentini hızlı bir programla ziyaret ettiler. Ziyaretlerinin gayesi ABD’nin uzun zamandan beri tartıştığı ve nihayet kesin şeklini alan “Doğu’ya doğru genişleme” politikasına resmen başlayacağı tebliği idi. Doğal olarak Rusya bu durumdan memnun değil. Günlük olaylar arasında gözden kaçan önemli değişim, ABD’nin dünya çapında yeni bir askeri balans ayarı başlattığı. Bu ayarlamayı yaparken ABD’yi motive eden 4 neden bulunmakta.
İkisi Açık İkisi Gizli :
ABD’nin askeri güçlerini global ölçekte konumlandırmasının iki nedeni açık. Doğu’ya ve Güney’e doğru askeri güçleri yerleştirirken iki gaye güdülmekte.Birinci hedef Kuzey Afrika , Orta Doğu, Güney ve Güney Doğu Asya’da terorizmle mücadelede merkezi konumda olmak. İkinci hedef, Soğuk Savaş’ın sonucu Batı Avrupa’da üslenmiş bulunan ve miyadı dolmuş askeri altyapıyı söküp atmak. Askeri güçlerin ve askeri üslerin konumlarının değişmesi için pek net olmayan iki jeostratejik motivasyon bulunmakta. Birinci motivasyon değişen Avrupa-ABD ilişkilerinin doğası. İkinci motivasyon Washington’un tarihte ilk defa Rusya’yı çember içine alabilme olasılığı.
Sovyetlerin sonu, Avrupa’da ABD güçlerin büyük ölçüde azalmasına zaten yol açmıştı.
11 Eylül saldırıları ve Irak savaşı ABD’ye Avrupa’lı müttefiklere fazla güvenemiyeceğini öğretti. Batı Avrupa’nın Fransa ve Almanya gibi çekirdek ülkeleri yerine Doğu Avrupa’nın Polonya,Bulgaristan, Romanya gibi çevre ülkeleri, müttefik olarak ABD’nin tercih edeceği ülkeler arasına girdi. NATO Doğu’ya doğru genişlerken ABD güçlerinde bu genişleme ile beraber hareket etmesi doğal. Doğal olmayan ABD askeri güçlerinin konumlanmasının NATO Bakanlar konseyinin kararı olmadığı ve Amerikalıların kendi kararı olduğu. NATO Dışişleri Bakanlığı gelişmelerden , tıpkı Grossman’ın Ruslara yaptığı gibi, sadece bilgilendirilmekte.
Son Duma seçimleri Putin’i güçlendirdi. Amerikan hükümetinin önde gelen şahinleri son zamanlarda yaşanan Rus-Amerikan yakınlığına rağmen Rusya’ya tam güvenmiyorlar. Petrol konusunda sıcak ilişkiler içinde olmalarına rağmen Ruslar ve Amerikalılar Gürcistan’da ve Moldova’da birbirlerine el ense çekmekteler.
Yeni Dans Partnerleri :
Amerika askeri güçlerini ve üslerini yeniden konumlarken kendine bazı stratejik ülkeler seçmiş bulunmakta. Bunların başında Bulgaristan geliyor. ABD yakında bu ülkede üsler açacak. ABD’nin bu kararında hızlı davranmasının önemli bir nedeni de Türkiye ile yaşanan tezkere krizi oldu. Bulgaristan’ı, Romanya ve Polonya takip edecek. Ancak Polonya’ya girerken Amerikalılar Rusları incitmemek için daha temkinli davranacaklar.
Daha sonra başta Kırgızistan olmak üzere diğer Orta-Asya devletleri gündemde. Tabii ki Ortadoğu ve İran’a yakın olmak için Kuzey Irak ve Güney Irak’ı unutmamak lazım.
Türkiye’yi yönetenler uzun zaman uyanamadı. Soğuk Savaş bittikten sonra Türkiye’nin jeopolotik öneminin giderek azalacağı anlaşılmadı. Jeopolitik ağırlığın giderek sulanacağı elitler tarafindan fark edilmedi. Aslında 21.Yüzyılla beraber Türkiye’nin stratejik önemi zaten inişe geçmişti. Irak savaşı ve Türkiye’nin aşırı fırsatçı davranması jeopolitik önemsizleşmeye sadece ivme kazandırdı.
Dikkatinizi çekerim. !!! Israrla vurgularım. !!! Global stratejiler açısından Türkiye artık tek seçenek değil. Türkiye yerine başka alternatifler var. Stratejik önemi giderek azalan Türkiye uluslararası arenada ‘Duvar Gülüne’ dönüşebilir.