Zor zamanlardan geçiyoruz...
Bakınız Arap Baharı, Bop, Müslüman ülkelerdeki diktatör yöneticiler, Müslüman kardeşler ölüyor, acımasız İsrail derken, nasıl da Ortadoğu hakkında Amerika önderliğinde, İngiltere, Fransa, Almanya gibi emperyalist ülkelerin dizayn ettiği plan birer birer yerine oturuyor.
Eski Mit Ortadoğu bölgesi yöneticisi Kaşif Kozinoğlu’ nun , cezaevinde çalakalem yazdığı ve Aydınlık Dergi’ si tarafından kitaplaştırılan mektuplarını okuyorum da hepsi birer birer bundan tam bir yıl önce yazılmış ve sırası gelince teker teker ortaya çıkıyorlar…
Merak edenler alıp okuyabilirler, büyük kitapçılarda, kıyıda köşede kalmış da olsa satılıyorlar. Şamil Tayyar ya da Fehmi Koru gibi yazarların kitapları gibi fazla gösterişli olmasa da en azından içerik olarak fazla gösterişli denebilir…
Orada adı net olarak verilmese de konudan, eski adıyla Burma, yeni adıyla Mynamar’ da ki Müslüman kardeşlerden de Çin’ in bölgedeki Müslüman hareketlerinden rahatsız olduğu şeklinde bahsediliyor.
Hani birden bire ne oldu da her gün yüreğimiz ağzımızda, bu gün elim bir şehit haberi daha almayalım diye uyandığımız yeni günde, nereden çıktı Allah aşkına bu Mynamar Müslümanlarına yardım diyenlerimiz çok olmuştur. Sokakta çarşaf çarşaf billboardlarda başlatılan yardım kampanyalarını görmüşsünüzdür.
Kitapta da Suriye’ nin yanında yer alan ülkeler arasında Çin’ de tıpkı İran ve Rusya gibi yer alıyor.
Tabii burada Türkiye’ nin Mynamar’ da ki son derece insani görünen yardımları aslında, Çin Hukumeti’ ni rahatsız ediyor. Tıpkı Filistin’ deki Müslüman kardeşlerimize yapılan yardımların İsrail’ i rahatsız etmesi gibi….
Bu hareketlerden, başka bir pencereden bakacak olursak, Akp’ nin aslında çok istikrarlı davranışlar sergilediğini görüyoruz.
Akp’ nin Ortadoğu’ daki bu net ve keskin tavırları, kendi içimizdeki yarayı yani Pkk’ yı dış güçlerin de yardımlarıyla daha da besliyor. Türkiye’ nin Ortadoğu’ da ki stratejik konumunun Amerika ve Avrupa Birliği’ ne girme çabalarımız sonucu dirsek temasında bulunduğumuz ‘ yeni’ dostlarımız Fransa, İngiltere, Almanya gibi emperyalist ülkelerin yadsıdığını düşünmesek de, bizim uğradığımız terör konusunda çok da aktif olduklarını, terörü kınayan söylem ya da beyanatlarını görmüyoruz.
Dolayısıyla domino taşları gibi devrilen Müslüman Ülke liderlerinden farklı olarak Esad hala direnmeye ve yerinde kalmaya devam ediyor. Arkasında güvendiği çok önemli güçler olduğu için hem sıcak hem de soğuk savaşa direnç gösteriyor. Tarafların çok net olarak yerlerini ve yakın oldukları ülkeleri sergilediği aşikar bir şekilde gözüküyor.
Bizim ülke olarak bu saatten sonra kendi içimizde duruşumuz, tavrımız ve sağduyumuz çok çok fazla önem kazanıyor. Sonuçta hangi partiye inanırsak inanalım aynı gemide gidiyoruz. Terörü lanetliyoruz ve kınıyoruz Şemdinli’ de verdiğimiz 5 şehidin hemen ardından 16 terörist devlet güçleri tarafından öldürülüyor.
Zor günlerden geçiyoruz, gittikçe ağırlaşan sınavlar veriyoruz, şehit ailelerinin yürekleri yanıyor, bizler de aynı acıları içimiz sızlayarak paylaşıyoruz.
Zaman bilinçli olmak ve tek yürek olmak zamanı, ayrılık, kavga, birbirini suçlama zamanı değil….Her birimizin sorumluluğu bireysel olarak üzerimize düşeni yapabilmek. Doğru refleksi yakalayabilmek….
">
Zor zamanlardan geçiyoruz...
Bakınız Arap Baharı, Bop, Müslüman ülkelerdeki diktatör yöneticiler, Müslüman kardeşler ölüyor, acımasız İsrail derken, nasıl da Ortadoğu hakkında Amerika önderliğinde, İngiltere, Fransa, Almanya gibi emperyalist ülkelerin dizayn ettiği plan birer birer yerine oturuyor.
Eski Mit Ortadoğu bölgesi yöneticisi Kaşif Kozinoğlu’ nun , cezaevinde çalakalem yazdığı ve Aydınlık Dergi’ si tarafından kitaplaştırılan mektuplarını okuyorum da hepsi birer birer bundan tam bir yıl önce yazılmış ve sırası gelince teker teker ortaya çıkıyorlar…
Merak edenler alıp okuyabilirler, büyük kitapçılarda, kıyıda köşede kalmış da olsa satılıyorlar. Şamil Tayyar ya da Fehmi Koru gibi yazarların kitapları gibi fazla gösterişli olmasa da en azından içerik olarak fazla gösterişli denebilir…
Orada adı net olarak verilmese de konudan, eski adıyla Burma, yeni adıyla Mynamar’ da ki Müslüman kardeşlerden de Çin’ in bölgedeki Müslüman hareketlerinden rahatsız olduğu şeklinde bahsediliyor.
Hani birden bire ne oldu da her gün yüreğimiz ağzımızda, bu gün elim bir şehit haberi daha almayalım diye uyandığımız yeni günde, nereden çıktı Allah aşkına bu Mynamar Müslümanlarına yardım diyenlerimiz çok olmuştur. Sokakta çarşaf çarşaf billboardlarda başlatılan yardım kampanyalarını görmüşsünüzdür.
Kitapta da Suriye’ nin yanında yer alan ülkeler arasında Çin’ de tıpkı İran ve Rusya gibi yer alıyor.
Tabii burada Türkiye’ nin Mynamar’ da ki son derece insani görünen yardımları aslında, Çin Hukumeti’ ni rahatsız ediyor. Tıpkı Filistin’ deki Müslüman kardeşlerimize yapılan yardımların İsrail’ i rahatsız etmesi gibi….
Bu hareketlerden, başka bir pencereden bakacak olursak, Akp’ nin aslında çok istikrarlı davranışlar sergilediğini görüyoruz.
Akp’ nin Ortadoğu’ daki bu net ve keskin tavırları, kendi içimizdeki yarayı yani Pkk’ yı dış güçlerin de yardımlarıyla daha da besliyor. Türkiye’ nin Ortadoğu’ da ki stratejik konumunun Amerika ve Avrupa Birliği’ ne girme çabalarımız sonucu dirsek temasında bulunduğumuz ‘ yeni’ dostlarımız Fransa, İngiltere, Almanya gibi emperyalist ülkelerin yadsıdığını düşünmesek de, bizim uğradığımız terör konusunda çok da aktif olduklarını, terörü kınayan söylem ya da beyanatlarını görmüyoruz.
Dolayısıyla domino taşları gibi devrilen Müslüman Ülke liderlerinden farklı olarak Esad hala direnmeye ve yerinde kalmaya devam ediyor. Arkasında güvendiği çok önemli güçler olduğu için hem sıcak hem de soğuk savaşa direnç gösteriyor. Tarafların çok net olarak yerlerini ve yakın oldukları ülkeleri sergilediği aşikar bir şekilde gözüküyor.
Bizim ülke olarak bu saatten sonra kendi içimizde duruşumuz, tavrımız ve sağduyumuz çok çok fazla önem kazanıyor. Sonuçta hangi partiye inanırsak inanalım aynı gemide gidiyoruz. Terörü lanetliyoruz ve kınıyoruz Şemdinli’ de verdiğimiz 5 şehidin hemen ardından 16 terörist devlet güçleri tarafından öldürülüyor.
Zor günlerden geçiyoruz, gittikçe ağırlaşan sınavlar veriyoruz, şehit ailelerinin yürekleri yanıyor, bizler de aynı acıları içimiz sızlayarak paylaşıyoruz.
Zaman bilinçli olmak ve tek yürek olmak zamanı, ayrılık, kavga, birbirini suçlama zamanı değil….Her birimizin sorumluluğu bireysel olarak üzerimize düşeni yapabilmek. Doğru refleksi yakalayabilmek….