Ankara Ticaret Odası Kongre Salonundayız.
Kürsünün her iki yanında onlarca genç… Adeta CHP Genel Başkanının koruma ordusu!
Fakat o gençlerde silah yok, sevgi var, o gençlerde bencillik yok, “biz” duygusu var.
Binlerce kişi salonda; yurdun çeşitli yerlerinden gelen cefakar, vefakar partililer…
Kimse kimseyi “diliyle, inanışıyla, etnik kökeniyle, cinsiyetiyle, giysisiyle” göz hapsine almış değil.
Bayram devam ediyormuş gibi: dargınlar barışmış, kimse kimseyi gönlünde “müebbete mahkum" etmemiş, herkes herkesin kırk yıllık dostu gibi kaynaşmış; coşkulu bir topluluk...
“Önce Türkiye” deniyor. Önce insan!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim bildirgesini açıklıyor…
Türkiye’nin seçeneksiz olmadığını, “siyasal tehditlere” boyun eğmeyeceklerini vurguluyor.
Konuşmasının ağırlık merkezinde gençlerin sorunları var: Onlara, “Özgürlüğünüzden de, parasız eğitiminizden de, iş bulmanızdan da kendimizi sorumlu sayıyoruz” diyor.
Kılıçdaroğlu sorunların tespitinden gerçekçi çözüm önerilerine gittiklerini vurguluyor:
“Asgari ücret ilk aşamada net 1.500 TL olmalı”, “Prim borcu olmayan esnafa uygun krediler tahsis edilmeli”, “Devlete borçlu olduğu için kimse sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılmamalı”, “Orman köylüleri kadroya alınmalı ve sigortaya kavuşmalı” diye de ekliyor.
Bu toplantının bir amacı da 1 Kasım seçimleri sonucunda CHP’yi TBMM’nde temsil edecek adayların tanıtımı...
Parti, 7 Haziran sürecinde -listelerin en az hasarla en az kusurla belirlenebileceği- önseçimi uygulamanın kurumsal ferahlığı içinde.
Bu açıdan elbet diğer partilere de örnek olmalı ve elbette kendisini daha da geliştirmeli.
Yine gelelim Bildirge’ye:
-Emeklilere bayramda birer maaş ikramiye verilmesi,
-Taşeron işçiliğe son verilmesi,
-Tüketicinin kredi borç faizinin en az %80’inin silinmesi,
-TBMM Kesin Hesap Komisyonunun kurulması,
-Üniversite öğrenci kredisi borçlarının ‘iş buluncaya kadar’ ertelenmesi,
Dikkat çeken diğer vaatlerden…
Toplantıdaki coşkuyu ve ilgiyi canlı tutan başka söylemler de var…
Örneğin; “mazotun 1 lira 80 kuruş” olması gibi…
Kılıçdaroğlu, “passolig uygulamasını kaldıracağız, gençler rahatça maça gidebilecekler” deyince salonda hoş bir hava da esiyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, ana-muhalefet lideri olarak başladığı konuşmasına, ‘iktidara hazır bir partinin lideri’ olarak devam ediyor: “Aile Sigortası gelecek, katma değeri yüksek ekonomi öncelikli olacak” diyor…
Özetle, CHP ve Kılıçdaroğlu Türkiye için hazırız diyor ve gerçekten seçime kadar yapılacak çalışmaların da planlandığı belirtiliyor.
Bu günkü toplantı dolayasıyla gözlemlerimiz, tespitlerimiz ve düşüncelerimiz bu doğrultuda…
Kuşkusuz 1 Kasım’a kadar diğer partiler de kendi çalışmalarını sürdürecekler ve sonrasında iş artık seçmene kalacak.
">
Ankara Ticaret Odası Kongre Salonundayız.
Kürsünün her iki yanında onlarca genç… Adeta CHP Genel Başkanının koruma ordusu!
Fakat o gençlerde silah yok, sevgi var, o gençlerde bencillik yok, “biz” duygusu var.
Binlerce kişi salonda; yurdun çeşitli yerlerinden gelen cefakar, vefakar partililer…
Kimse kimseyi “diliyle, inanışıyla, etnik kökeniyle, cinsiyetiyle, giysisiyle” göz hapsine almış değil.
Bayram devam ediyormuş gibi: dargınlar barışmış, kimse kimseyi gönlünde “müebbete mahkum" etmemiş, herkes herkesin kırk yıllık dostu gibi kaynaşmış; coşkulu bir topluluk...
“Önce Türkiye” deniyor. Önce insan!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim bildirgesini açıklıyor…
Türkiye’nin seçeneksiz olmadığını, “siyasal tehditlere” boyun eğmeyeceklerini vurguluyor.
Konuşmasının ağırlık merkezinde gençlerin sorunları var: Onlara, “Özgürlüğünüzden de, parasız eğitiminizden de, iş bulmanızdan da kendimizi sorumlu sayıyoruz” diyor.
Kılıçdaroğlu sorunların tespitinden gerçekçi çözüm önerilerine gittiklerini vurguluyor:
“Asgari ücret ilk aşamada net 1.500 TL olmalı”, “Prim borcu olmayan esnafa uygun krediler tahsis edilmeli”, “Devlete borçlu olduğu için kimse sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılmamalı”, “Orman köylüleri kadroya alınmalı ve sigortaya kavuşmalı” diye de ekliyor.
Bu toplantının bir amacı da 1 Kasım seçimleri sonucunda CHP’yi TBMM’nde temsil edecek adayların tanıtımı...
Parti, 7 Haziran sürecinde -listelerin en az hasarla en az kusurla belirlenebileceği- önseçimi uygulamanın kurumsal ferahlığı içinde.
Bu açıdan elbet diğer partilere de örnek olmalı ve elbette kendisini daha da geliştirmeli.
Yine gelelim Bildirge’ye:
-Emeklilere bayramda birer maaş ikramiye verilmesi,
-Taşeron işçiliğe son verilmesi,
-Tüketicinin kredi borç faizinin en az %80’inin silinmesi,
-TBMM Kesin Hesap Komisyonunun kurulması,
-Üniversite öğrenci kredisi borçlarının ‘iş buluncaya kadar’ ertelenmesi,
Dikkat çeken diğer vaatlerden…
Toplantıdaki coşkuyu ve ilgiyi canlı tutan başka söylemler de var…
Örneğin; “mazotun 1 lira 80 kuruş” olması gibi…
Kılıçdaroğlu, “passolig uygulamasını kaldıracağız, gençler rahatça maça gidebilecekler” deyince salonda hoş bir hava da esiyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, ana-muhalefet lideri olarak başladığı konuşmasına, ‘iktidara hazır bir partinin lideri’ olarak devam ediyor: “Aile Sigortası gelecek, katma değeri yüksek ekonomi öncelikli olacak” diyor…
Özetle, CHP ve Kılıçdaroğlu Türkiye için hazırız diyor ve gerçekten seçime kadar yapılacak çalışmaların da planlandığı belirtiliyor.
Bu günkü toplantı dolayasıyla gözlemlerimiz, tespitlerimiz ve düşüncelerimiz bu doğrultuda…
Kuşkusuz 1 Kasım’a kadar diğer partiler de kendi çalışmalarını sürdürecekler ve sonrasında iş artık seçmene kalacak.