Bu gün 19 mayıs olması dolayısıyla oğlumun okulunda bir tören düzenlenmişti. Klasik bol kağıttan okumalı, ezberlenmiş basma kalıp, öğrencilerin sıkıntıdan esnediği törenlere alışık birisi olarak, erken kalkmamın da getirdiği depresif sabah meymenetsizliğimle , 5,10 dak. gecikmeyle de olsa, törene yetiştim.
Aman ne kadar iyi etmişim, iyi ki gitmişim. Bu kadar anlamlı, bu kadar disiplinli, bu kadar güzel bir törene hasret kalmışım.
Öğrenciler ve öğretmenler muhteşem hazırlık yapmışlar, şiirler, spor gösterileri, kuleler, horonlar, zeybek, Atatürk canlandırmaları ve 19 Mayıs" ın tarihi.
Hepsi arka arkaya, akıcı bir şekilde, velilere sunuldu.
Hem ilkokullar, hem bu sene benim oğlum gibi mezun olan çocuklar, hepsi pırıl pırıl, masum ve çok güzeldiler.
Ama bu töreni en anlamlı kılan olaylardan birisi de, okullarının kurucusu, Erol Altaca" nın konuşmasıydı. Keşke, televizyonda falan olsaydı da, milyonlarca insan duysaydı dediklerini.
Gururdan, onurdan, milliyetçilikten ve tabii ki Atatürkçü" lükten bahsetti.
Ben gazete patronu olsam, mesela, Vakit gibi bir gazetenin patronu, Erol Hoca" ya, köşe yazarlığı yaptırırdım. Ne kadar marjinal ve okunur olurdu her halde
Konuşmasında, bir insanın, milletine, bağımsızlığına sahip olmasının, değerlerine sahip çıkmasının, bedeli ne olursa olsun, önemli olduğunun altını çizdi.
Yaşamanın anlamının, bu bağımsızlık ve ülkenin menfaatlerini her şeyin üstünde tutma iç güdüsüyle değerli olacağını.
Başka ülkelere ne ekonomik, ne sosyolojik anlamda bağımlı olunmaması gerektiğini.
Bizim ülke olarak, çalışıp, dışa bağımlı olmadan da yaşayabileceğimizi, çocuklarımızın önünde, altını kalın harflerle çizerek anlattı.
Robert Kolej" in arazisini, bir paşanın, o dönemlerde, bir papaza sattığını ve Bulgaristan" ın kurucusu bir çok liderin de , o okuldan yetiştiğini söyledi.
Ülkenin, önemli değerlerinin, önemli arazilerin, büyük şirketlerin, yabancı yatırımcıya satılmasının yanlışlıklarından bahsetti..
Atatürkçü ve milliyetçi olduğu için, hiçbir zaman, okuluna, öğrenci az mı gelir, yoksa ne olur gibi korkuları olmadığını ve ticari kaygılar taşımadığını, tüm gücünü de Türk olmaktan, Atatürk" ün izinden giden bir eğitimci olmaktan aldığını söyledi.
Gerçekten samimiydi, yoksa meydanlarda, yüksek sesle, oy kaygısıyla söylenmiş, sonra da unutulmuş siyasi sözlere benzemiyordu.
Çok gururlandım, oğlum, böyle bir zihniyetin yaşadığı bir okulda okuduğu için, disiplinli ve çalışkan bir çocuk olduğu için. Tarihi ve şanlı geçmişi öğretildiği için.
Milliyetçilik duygularının, gerçekten yaşandığı ve yaşatıldığı bir okuldan mezun olduğu için.
Tüm eğitim yaşamında, beni hiç üzmeden, çalıştığı ve başarılı olduğu için, hem çok çalışkan, hem de davranışlarıyla, onur belgesi alan birkaç öğrenciden biri olduğu için.
Üniversite sınavına çok az bir zaman kala, mezuniyet heyecanını çok yoğun taşıdığımız ve geri sayım yaşadığımız bu günlerde, oğlumla gurur duyuyor ve onu çok seviyorum.
19 mayıs 1919 dan bu yana neredeyse100 yıla yaklaşılıyor, bu anlamlı günde, tüm gençlerin, bizim geleceğimiz olması dolayısıyla, Atatürk" ün ruhuna ve milliyetçiliğine sahip , örnek gençler olarak, ülkenin kaderini yeniden şekillendireceklerine inanıyorum.
Çünkü bu gün onların bayramı
">
Bu gün 19 mayıs olması dolayısıyla oğlumun okulunda bir tören düzenlenmişti. Klasik bol kağıttan okumalı, ezberlenmiş basma kalıp, öğrencilerin sıkıntıdan esnediği törenlere alışık birisi olarak, erken kalkmamın da getirdiği depresif sabah meymenetsizliğimle , 5,10 dak. gecikmeyle de olsa, törene yetiştim.
Aman ne kadar iyi etmişim, iyi ki gitmişim. Bu kadar anlamlı, bu kadar disiplinli, bu kadar güzel bir törene hasret kalmışım.
Öğrenciler ve öğretmenler muhteşem hazırlık yapmışlar, şiirler, spor gösterileri, kuleler, horonlar, zeybek, Atatürk canlandırmaları ve 19 Mayıs" ın tarihi.
Hepsi arka arkaya, akıcı bir şekilde, velilere sunuldu.
Hem ilkokullar, hem bu sene benim oğlum gibi mezun olan çocuklar, hepsi pırıl pırıl, masum ve çok güzeldiler.
Ama bu töreni en anlamlı kılan olaylardan birisi de, okullarının kurucusu, Erol Altaca" nın konuşmasıydı. Keşke, televizyonda falan olsaydı da, milyonlarca insan duysaydı dediklerini.
Gururdan, onurdan, milliyetçilikten ve tabii ki Atatürkçü" lükten bahsetti.
Ben gazete patronu olsam, mesela, Vakit gibi bir gazetenin patronu, Erol Hoca" ya, köşe yazarlığı yaptırırdım. Ne kadar marjinal ve okunur olurdu her halde
Konuşmasında, bir insanın, milletine, bağımsızlığına sahip olmasının, değerlerine sahip çıkmasının, bedeli ne olursa olsun, önemli olduğunun altını çizdi.
Yaşamanın anlamının, bu bağımsızlık ve ülkenin menfaatlerini her şeyin üstünde tutma iç güdüsüyle değerli olacağını.
Başka ülkelere ne ekonomik, ne sosyolojik anlamda bağımlı olunmaması gerektiğini.
Bizim ülke olarak, çalışıp, dışa bağımlı olmadan da yaşayabileceğimizi, çocuklarımızın önünde, altını kalın harflerle çizerek anlattı.
Robert Kolej" in arazisini, bir paşanın, o dönemlerde, bir papaza sattığını ve Bulgaristan" ın kurucusu bir çok liderin de , o okuldan yetiştiğini söyledi.
Ülkenin, önemli değerlerinin, önemli arazilerin, büyük şirketlerin, yabancı yatırımcıya satılmasının yanlışlıklarından bahsetti..
Atatürkçü ve milliyetçi olduğu için, hiçbir zaman, okuluna, öğrenci az mı gelir, yoksa ne olur gibi korkuları olmadığını ve ticari kaygılar taşımadığını, tüm gücünü de Türk olmaktan, Atatürk" ün izinden giden bir eğitimci olmaktan aldığını söyledi.
Gerçekten samimiydi, yoksa meydanlarda, yüksek sesle, oy kaygısıyla söylenmiş, sonra da unutulmuş siyasi sözlere benzemiyordu.
Çok gururlandım, oğlum, böyle bir zihniyetin yaşadığı bir okulda okuduğu için, disiplinli ve çalışkan bir çocuk olduğu için. Tarihi ve şanlı geçmişi öğretildiği için.
Milliyetçilik duygularının, gerçekten yaşandığı ve yaşatıldığı bir okuldan mezun olduğu için.
Tüm eğitim yaşamında, beni hiç üzmeden, çalıştığı ve başarılı olduğu için, hem çok çalışkan, hem de davranışlarıyla, onur belgesi alan birkaç öğrenciden biri olduğu için.
Üniversite sınavına çok az bir zaman kala, mezuniyet heyecanını çok yoğun taşıdığımız ve geri sayım yaşadığımız bu günlerde, oğlumla gurur duyuyor ve onu çok seviyorum.
19 mayıs 1919 dan bu yana neredeyse100 yıla yaklaşılıyor, bu anlamlı günde, tüm gençlerin, bizim geleceğimiz olması dolayısıyla, Atatürk" ün ruhuna ve milliyetçiliğine sahip , örnek gençler olarak, ülkenin kaderini yeniden şekillendireceklerine inanıyorum.
Çünkü bu gün onların bayramı