Bu gün eğitmen oluyorum

Pazar günleri, her zaman bir sakinlik, dinginlik ve yeniden şarj olma gibi duygular taşır...

Ebru Eğinlioğlu eeginlioglu@gmail.com

Pazar günleri, her zaman bir sakinlik, dinginlik ve yeniden şarj olma gibi duygular taşır benim için, tüm haftanın yorgunluğunu, buruşturup bir kağıt gibi, elinde çevirir de bir köşeye fırlatırsın ya. Ben de öyle bakarım bu güne…

Tüm üzüntülerin, sıkıntıların, yorgunlukların, hayal kırıklıklarının, atıldığı bir gündür benim için. Belki bir çoğunuz için de öyledir.

Ama bu gün çok daha farklı bir anlamı var. Pazar gününün, yeni bir oluşumun, çok yapmak istediğim bir şeyin başlangıcı bu gün.

Spikerlik ve sunuculuk eğitimi almak isteyen bir öğrenci grubuna ilk defa bu gün ders vereceğim.

İçimde kaynayan, sessiz heyecanımı kelimelerle tarif etmem çok kolay değil. Bu duyguları bana yaşatan, yıllarını bu işe adamış sevgili arkadaşım Hakan Öztürk’ e de, hayallerimi gerçekleştirmeme vesile olduğu için çok teşekkür ederim.

Yıllar önce, ben de televizyonculuk ve spikerlik hayalleri olan genç bir kızken, sevgili Hakan’ ın başında olduğu bir kursa yazılmıştım.

Benimle paralel olan mesleki heyecanını, çiçeği burnunda sunucu ve spiker adaylarını, eğitmede benimsediği  özveriyi, fedakarlıkları  gördükten sonra da, aynı yöne, aynı şekilde bakan insanlar olduğumuzu anlayıp, uzun yıllar dostluğumuzu ve arkadaşlığımızı devam ettirdik.

İyi ki de ettirmişiz  ki,  bu günlere kadar birbirimizi kırmadan  geldik.

O da en az benim kadar heyecanlı, 40 kere arıyor, bir eksik var mı diye soruyor.

Bana çeşitli tüyolar veriyor.

Ben de spikerliğimden kalma alışkanlığım mı , yoksa karakterim olmuş, dünya yansa, yerimden kıpırdamam tarzı soğuk, telaşsız duruşumdan mıdır bilmem.( Aslında tam tersi ama dış görünüş öyle değil.)  

Sürekli espri yapıyor ve dergah eğitimlerinde olduğu gibi,  bizim kanala geldiklerinde,  etrafı süpürteceğim onlara diyorum. İnşallah bu şakama inanmıyordur ama bu çılgından her şey beklenir diye, bir taraftan  da düşünüyor mudur? Onu bilemem…

Şaka bir yana, her şeyin hayırlısı olsun diyelim.

Heyecanlarımız da hep böyle, sevdiğimiz, hayalimiz olan işlerle ilgili, keyifli heyecanlar olsun inşallah herkes için.

Bu gün yazım biraz kısa ve fazla kişisel biliyorum, fikir yazıları, iktidar eleştirileri yok.  Artık  kusura bakmayın, lakin  az sonra önemli bir işim var. Herkese de çok keyifli bir Pazar diliyorum.  

">

Pazar günleri, her zaman bir sakinlik, dinginlik ve yeniden şarj olma gibi duygular taşır benim için, tüm haftanın yorgunluğunu, buruşturup bir kağıt gibi, elinde çevirir de bir köşeye fırlatırsın ya. Ben de öyle bakarım bu güne…

Tüm üzüntülerin, sıkıntıların, yorgunlukların, hayal kırıklıklarının, atıldığı bir gündür benim için. Belki bir çoğunuz için de öyledir.

Ama bu gün çok daha farklı bir anlamı var. Pazar gününün, yeni bir oluşumun, çok yapmak istediğim bir şeyin başlangıcı bu gün.

Spikerlik ve sunuculuk eğitimi almak isteyen bir öğrenci grubuna ilk defa bu gün ders vereceğim.

İçimde kaynayan, sessiz heyecanımı kelimelerle tarif etmem çok kolay değil. Bu duyguları bana yaşatan, yıllarını bu işe adamış sevgili arkadaşım Hakan Öztürk’ e de, hayallerimi gerçekleştirmeme vesile olduğu için çok teşekkür ederim.

Yıllar önce, ben de televizyonculuk ve spikerlik hayalleri olan genç bir kızken, sevgili Hakan’ ın başında olduğu bir kursa yazılmıştım.

Benimle paralel olan mesleki heyecanını, çiçeği burnunda sunucu ve spiker adaylarını, eğitmede benimsediği  özveriyi, fedakarlıkları  gördükten sonra da, aynı yöne, aynı şekilde bakan insanlar olduğumuzu anlayıp, uzun yıllar dostluğumuzu ve arkadaşlığımızı devam ettirdik.

İyi ki de ettirmişiz  ki,  bu günlere kadar birbirimizi kırmadan  geldik.

O da en az benim kadar heyecanlı, 40 kere arıyor, bir eksik var mı diye soruyor.

Bana çeşitli tüyolar veriyor.

Ben de spikerliğimden kalma alışkanlığım mı , yoksa karakterim olmuş, dünya yansa, yerimden kıpırdamam tarzı soğuk, telaşsız duruşumdan mıdır bilmem.( Aslında tam tersi ama dış görünüş öyle değil.)  

Sürekli espri yapıyor ve dergah eğitimlerinde olduğu gibi,  bizim kanala geldiklerinde,  etrafı süpürteceğim onlara diyorum. İnşallah bu şakama inanmıyordur ama bu çılgından her şey beklenir diye, bir taraftan  da düşünüyor mudur? Onu bilemem…

Şaka bir yana, her şeyin hayırlısı olsun diyelim.

Heyecanlarımız da hep böyle, sevdiğimiz, hayalimiz olan işlerle ilgili, keyifli heyecanlar olsun inşallah herkes için.

Bu gün yazım biraz kısa ve fazla kişisel biliyorum, fikir yazıları, iktidar eleştirileri yok.  Artık  kusura bakmayın, lakin  az sonra önemli bir işim var. Herkese de çok keyifli bir Pazar diliyorum.  

Tüm yazılarını göster