Bu dünyaya çocuk getirmek

Nasıl bir dünyada yaşıyoruz hiç düşündünüz mü? Bir yanda çaresizlik içinde yaşama tutunma...

Özden Yolagiden ozden.yolagiden@gmail.com

Nasıl bir dünyada yaşıyoruz hiç düşündünüz mü? Bir yanda çaresizlik içinde yaşama tutunma çabasındaki insanlar... Diğer yandan türlü savurganlıklar ve vurdumduymaz yaşantı.

İnsan bazen dünyanın her yerinde ilahi şansın ve adaletin aynı oranda dağılmadığını düşünüyor.

Fakirlik içinde doğan ve yaşayan Abramoviç bugün dünyanın en zengin insanlarından birisi.

Chelsea kulübünün de sahibi olan ünlü Rus zengin Abramoviç, New York'ta dostlarıyla gittiği öğle yemeğinde 52 bin dolar ödedi. Bunun 5 bin dolarlık kısmı ise bahşişmiş!

UNICEF'in yayımladığı rapora göre, çoğu Güney Asya ve Afrika ülkelerinde olmak üzere her yıl 500 bin kadın hamilelik sürecinde, doğumda ya da doğum sonrasında hayatını kaybediyor.

4 milyon bebek de, doğumlarını takip eden ilk 28 gün içinde, tedavi edilebilir hastalıklar sonucu ölüyor.

Dünyadaki her çocuk Abramoviç kadar şanslı olmuyor tabi!

Kara Afrika'da her 30 saniyede bir çocuk sıtmadan ölüyor. Özellikle Kuzey Afrika’daki çocuk ölümlerinin yarısı kızamık sebebi ile. Sars virüsü, Kuş gribi veya Domuz Gribi gibi biyolojik ortamlarda yaratılan hastalıklardan ölenler ayrı!

Günümüzün en büyük emperyalist ülkesi ABD`nin petrol ihtiyacının yüzde 15`ini Afrika`dan sağladığı, bunu gelecekte yüzde 25`e çıkarmayı planladığı biliniyor. Aynı Amerika’da kişi başına düşen milli gelir 30.000 doların üstü seviyesinde.

Petrol ve altın rezervlerinin iştah kabarttığı Afrika kıtasında bu rakam 2000 dolar civarında.

Afrika kıtasında kuraklık yüzünden tarımsal alanlar yeterli şekilde kullanılamıyor. Bu açıdan özellikle Etiyopya ve Kenya çevresinde 20 milyona yakın insanın açlıktan ölme tehlikesi olduğu resmi raporlarla açıklanıyor.

Afrika petrollerini sömüren Amerika’da ise petrol gelirlerini artırmanın hevesinde. İşgal ettiği Irak’a yıllarca gıda ambargosu uygulatan da yine aynı ülke idi. Çünkü insanlık değerlerleri bu ülkede dolar işareti ile gösteriliyor.

Peki hiç düşündünüz mü: Ölüm neden fakirlerle birlikte yaşar?
 
Türkiye ne durumda

Kimse Türkiye’de açlıktan ölüm yok demesin. Hiç kimse hükümetlerin sosyal hayatta eşitlikçi davrandığını söylemesin.

Hayat dünyada nasılsa Türkiye’de de çifte standarda sahip. Türkiye’de azınlık denilebilecek bir oran inanılmaz lüks bir yaşam sürerken büyük çoğunluk akşama yiyecek ekmeğinin peşinde.

2006 yılı rakamlarına göre Türkiye'de 623 bin kişi açlık, 14.7 milyon kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Ama buna rağmen genel anlamda Türkiye, Kara Afrika’dan çok daha ilerlemiş bir refaha sahip. Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 13 bin dolar civarı olarak açıklandı. Avrupalı bu rakamın dört katında yaşıyor olsa da dünya geneline bakınca iyi durumdayız!

Kimisi komşu ülkelerde olmak kaydı ile dünyada savaşlar, kanlı baskınlar, soykırımlar hala sürüyor. Çok şükür ülkemiz bunların çoğundan uzakta. İnsanlarımız dünyanın geneline bakınca bir refah ve bolluk ülkesi durumunda. Ama insanlar hep çocuklarının geleceğinin endişesini taşıyor içinde.

Ve Maya Takvimine göre insanlığın sonu olarak tahmin edilen 2012 yılına az kaldı. Gerçekten çocuklarımız nasıl bir dünyada yaşayacak? Yarınlarda nasıl bir kader bekliyor çocuklarımızı? Bu büyük bir soru işareti olarak duruyor.

Her gün ölen bir insan insanlığın sonunu düşünmeyeceği için bu takvim koca bir yalandan ibaret.

Aşk Doktoru ve çocuk

Geçtiğimiz Pazar günü Posta gazetesi yazı işleri müdürü ve Türkiye’nin “Aşk Doktoru” Mehmet Coşkundeniz “bu dünyaya çocuk getirmek” başlıklı bir yazı yazdı.

İkiz çocuk beklediklerinden dolayı çevresinden “bu dünyaya çocuk mu getirilir” türü eleştirilere, “asıl bu dünyaya çocuk yapılır” diyor.

Bizim çocuğumuz bu coğrafyaya ait olacak.

Her ne kadar savaşlar, ölümler, salgın hastalıklar, bozulan ahlaki değerler içinde olsak da...

Çocuk istismarında alınacak çok yol olsa da ülkemiz adına... Ben de “Aşk Doktorumuz” Mehmet Coşkundeniz gibi cevap vermek isterim. Evet, asıl bu dünyaya çocuk getirilir!

Her doğan çocuk gün geçtikçe kirlenmekte olan bu dünyaya temizlik aşısıdır. Bu dünyaya hizmet etmek isteyen her insan çocuk yapmalı ve ona paylaşmanın mutluluğunu göstermeli, insanlık erdemlerini öğreterek büyütmeli.

İnsanlık ve yaşam ancak bu şekilde temizlenir ve düzlüğe çıkabilir!

Dünyadaki tüm çocuklar masum ve temizdir.

Onların yaşayacağı hayatı kirletenler ise bir başka çocuğun babası veya annesi.

İnsanlık adına en büyük çelişki ve talihsizlik bu sanırım.

http://yolagiden.blogspot.com/

">

Nasıl bir dünyada yaşıyoruz hiç düşündünüz mü? Bir yanda çaresizlik içinde yaşama tutunma çabasındaki insanlar... Diğer yandan türlü savurganlıklar ve vurdumduymaz yaşantı.

İnsan bazen dünyanın her yerinde ilahi şansın ve adaletin aynı oranda dağılmadığını düşünüyor.

Fakirlik içinde doğan ve yaşayan Abramoviç bugün dünyanın en zengin insanlarından birisi.

Chelsea kulübünün de sahibi olan ünlü Rus zengin Abramoviç, New York'ta dostlarıyla gittiği öğle yemeğinde 52 bin dolar ödedi. Bunun 5 bin dolarlık kısmı ise bahşişmiş!

UNICEF'in yayımladığı rapora göre, çoğu Güney Asya ve Afrika ülkelerinde olmak üzere her yıl 500 bin kadın hamilelik sürecinde, doğumda ya da doğum sonrasında hayatını kaybediyor.

4 milyon bebek de, doğumlarını takip eden ilk 28 gün içinde, tedavi edilebilir hastalıklar sonucu ölüyor.

Dünyadaki her çocuk Abramoviç kadar şanslı olmuyor tabi!

Kara Afrika'da her 30 saniyede bir çocuk sıtmadan ölüyor. Özellikle Kuzey Afrika’daki çocuk ölümlerinin yarısı kızamık sebebi ile. Sars virüsü, Kuş gribi veya Domuz Gribi gibi biyolojik ortamlarda yaratılan hastalıklardan ölenler ayrı!

Günümüzün en büyük emperyalist ülkesi ABD`nin petrol ihtiyacının yüzde 15`ini Afrika`dan sağladığı, bunu gelecekte yüzde 25`e çıkarmayı planladığı biliniyor. Aynı Amerika’da kişi başına düşen milli gelir 30.000 doların üstü seviyesinde.

Petrol ve altın rezervlerinin iştah kabarttığı Afrika kıtasında bu rakam 2000 dolar civarında.

Afrika kıtasında kuraklık yüzünden tarımsal alanlar yeterli şekilde kullanılamıyor. Bu açıdan özellikle Etiyopya ve Kenya çevresinde 20 milyona yakın insanın açlıktan ölme tehlikesi olduğu resmi raporlarla açıklanıyor.

Afrika petrollerini sömüren Amerika’da ise petrol gelirlerini artırmanın hevesinde. İşgal ettiği Irak’a yıllarca gıda ambargosu uygulatan da yine aynı ülke idi. Çünkü insanlık değerlerleri bu ülkede dolar işareti ile gösteriliyor.

Peki hiç düşündünüz mü: Ölüm neden fakirlerle birlikte yaşar?
 
Türkiye ne durumda

Kimse Türkiye’de açlıktan ölüm yok demesin. Hiç kimse hükümetlerin sosyal hayatta eşitlikçi davrandığını söylemesin.

Hayat dünyada nasılsa Türkiye’de de çifte standarda sahip. Türkiye’de azınlık denilebilecek bir oran inanılmaz lüks bir yaşam sürerken büyük çoğunluk akşama yiyecek ekmeğinin peşinde.

2006 yılı rakamlarına göre Türkiye'de 623 bin kişi açlık, 14.7 milyon kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Ama buna rağmen genel anlamda Türkiye, Kara Afrika’dan çok daha ilerlemiş bir refaha sahip. Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 13 bin dolar civarı olarak açıklandı. Avrupalı bu rakamın dört katında yaşıyor olsa da dünya geneline bakınca iyi durumdayız!

Kimisi komşu ülkelerde olmak kaydı ile dünyada savaşlar, kanlı baskınlar, soykırımlar hala sürüyor. Çok şükür ülkemiz bunların çoğundan uzakta. İnsanlarımız dünyanın geneline bakınca bir refah ve bolluk ülkesi durumunda. Ama insanlar hep çocuklarının geleceğinin endişesini taşıyor içinde.

Ve Maya Takvimine göre insanlığın sonu olarak tahmin edilen 2012 yılına az kaldı. Gerçekten çocuklarımız nasıl bir dünyada yaşayacak? Yarınlarda nasıl bir kader bekliyor çocuklarımızı? Bu büyük bir soru işareti olarak duruyor.

Her gün ölen bir insan insanlığın sonunu düşünmeyeceği için bu takvim koca bir yalandan ibaret.

Aşk Doktoru ve çocuk

Geçtiğimiz Pazar günü Posta gazetesi yazı işleri müdürü ve Türkiye’nin “Aşk Doktoru” Mehmet Coşkundeniz “bu dünyaya çocuk getirmek” başlıklı bir yazı yazdı.

İkiz çocuk beklediklerinden dolayı çevresinden “bu dünyaya çocuk mu getirilir” türü eleştirilere, “asıl bu dünyaya çocuk yapılır” diyor.

Bizim çocuğumuz bu coğrafyaya ait olacak.

Her ne kadar savaşlar, ölümler, salgın hastalıklar, bozulan ahlaki değerler içinde olsak da...

Çocuk istismarında alınacak çok yol olsa da ülkemiz adına... Ben de “Aşk Doktorumuz” Mehmet Coşkundeniz gibi cevap vermek isterim. Evet, asıl bu dünyaya çocuk getirilir!

Her doğan çocuk gün geçtikçe kirlenmekte olan bu dünyaya temizlik aşısıdır. Bu dünyaya hizmet etmek isteyen her insan çocuk yapmalı ve ona paylaşmanın mutluluğunu göstermeli, insanlık erdemlerini öğreterek büyütmeli.

İnsanlık ve yaşam ancak bu şekilde temizlenir ve düzlüğe çıkabilir!

Dünyadaki tüm çocuklar masum ve temizdir.

Onların yaşayacağı hayatı kirletenler ise bir başka çocuğun babası veya annesi.

İnsanlık adına en büyük çelişki ve talihsizlik bu sanırım.

http://yolagiden.blogspot.com/

Tüm yazılarını göster