Bir klasik daha yaşandı ve bitti

Dini değerleri birçok şeyin üstünde gören bir ülkede insanlar yine en güçlü Muhafazakârlara oy...

Özden Yolagiden ozden.yolagiden@gmail.com

Dini değerleri birçok şeyin üstünde gören bir ülkede insanlar yine en güçlü Muhafazakârlara oy verdi.

Önceden laikçilere karşı yürütülen kampanyalarda din elden gidiyor propagandası yapılırdı.
Genç kızlarımızı okutamıyoruz yalanı etrafında ağlanır, sızlanılırdı.
O günler geçti…
Geçti de oy kullanma alışkanlıkları bir türlü değişemedi.
Sağcılar, bu ülkede solculara hiç güvenemedi.
Kim bilir… Belki de solcular sağcılara hiç güven veremedi!
Film her seçimde yine yeniden izlendi durdu.

Bu basit düzlemde yıllardır seçim yapılır durur… Kazananın “ne taraftan” olduğunun bilindiği ama “kim” olduğunun ilan edilmediği yarışa her seçime yüzde bir oy alabilenler de dahil, herkes umutla girer, malum sona umutsuzlukla ulaşılırdı. İşte bu umutsuzluğun biran olsun tükendiği bir seçim yaşandı bundan altı ay önce…

7 Haziran seçimlerinde ülkeyi 13 yıl yöneten AKP ciddi kan kaybetmişti.
Mecliste sayıca çoğunluğu sağlayan muhalefet MHP’nin üstün gayreti ile meclis başkanını seçemedi.
Yine MHP’nin hayır politikasından dolayı koalisyon da kurulamadı.7 Haziran sonuçlarından sonra ülke birden kan gölüne dönüştü.
400 civarı insan hayatını kaybetti.
Dolar fırladı.
Ekonomideki durgunluk iktidarın yayın organlarında hep iktidarsızlığa ve siyasi istikrarsızlığa bağlandı.
1 Kasım seçimleri kaos ortamı içerisinde yapıldı.
İstikrarsızlık olarak sunuldu.

1 Kasım seçim sonuçları AKP’ye tek başına iktidar yolunu açtı. Üstelik yüzde 49 gibi ciddi bir oranla!
Seçim sonuçları açıklandığında, ben de pek çok kimse gibi şaşırdım.

13 yıldır işsizliğin arttığı, terör olaylarının arttığı, Kürt sorununun çözülemediği, tek sesin hüküm sürdüğü, muhalefete olan duyarsızlığın ve saygısızlığın yaşandığı huzursuz bir coğrafyada daha güzel bir ülke isteyen çoğunluk yine kaybetti. Mahalle esnafı her gün Suriyelilere küfür edip kavga ederken, Suriyelilerin neden mahallesinde olduğunu önemsemedi? Kıyıya vuran çocuk cesedinin tüm suçu günahı insan kaçakçılarında…

Komşu ülkelere gıda ve tarım ürünleri satamayan çiftçiye göre sorumlu sanırım komşularla kavga edilen, sorun yaşanan bir dış politika değil… Ah bu Esed… Hep onun yüzünden.
İşsiz kalan Ali, Evsiz yaşayan Veli, ürününü satamayan çiftçi, kaderi ölmek olan madenci, tercihini istikrardan yana kullandı!

7 Haziran’da AKP’nin sarsıldığını gören muhalefet tüm yaşananlardan sonra 1 Kasım seçimlerine umutlu gitmişti ama insanların istikrarsızlığın sorumlusu olarak muhalefeti göreceğini öngöremediler.
Tuik verilerine göre 2000 yılında %6 olan işsizlik oranı 2014 verilerine göre %10… Ekonomi büyürken işsizlik oranının da büyümesi normaldi tabi.

1 Kasım sabahından itibaren borsa şahlandı, dolar düştü, yüzler gülüyor…
Ankara katliamının neden olduğu, kimin yaptığı kimin sorumluluğunun olduğunun ne önemi var ki?

Muhafazakar ülkede biz dinsiz diyemeyen, bunu yıllardır bir türlü anlatamayan CHP’ye ne demeli?
Eh onlar da meclisteki koltuklarını iki arttırdılar…
Seçmen sayısında da biraz olsun artış var..
Daha ne olsun. Ballı kaymak işte!

Seçimin tek kaybedeni Erdoğan diye yazmıştım 7 Haziran seçim sonuçlarını değerlendirdiğim yazımda
Kısa ve öz adını koyalım… Uzatmaya gerek yok.
Evet hile, sahtekarlık filan bu tartışmalar hiç bitmeyecek ama şu bir gerçek de değişmeyecek.
Bu seçimin tek kazananı AKP’dir.

www.twitter.com/yolagiden

">

Dini değerleri birçok şeyin üstünde gören bir ülkede insanlar yine en güçlü Muhafazakârlara oy verdi.

Önceden laikçilere karşı yürütülen kampanyalarda din elden gidiyor propagandası yapılırdı.
Genç kızlarımızı okutamıyoruz yalanı etrafında ağlanır, sızlanılırdı.
O günler geçti…
Geçti de oy kullanma alışkanlıkları bir türlü değişemedi.
Sağcılar, bu ülkede solculara hiç güvenemedi.
Kim bilir… Belki de solcular sağcılara hiç güven veremedi!
Film her seçimde yine yeniden izlendi durdu.

Bu basit düzlemde yıllardır seçim yapılır durur… Kazananın “ne taraftan” olduğunun bilindiği ama “kim” olduğunun ilan edilmediği yarışa her seçime yüzde bir oy alabilenler de dahil, herkes umutla girer, malum sona umutsuzlukla ulaşılırdı. İşte bu umutsuzluğun biran olsun tükendiği bir seçim yaşandı bundan altı ay önce…

7 Haziran seçimlerinde ülkeyi 13 yıl yöneten AKP ciddi kan kaybetmişti.
Mecliste sayıca çoğunluğu sağlayan muhalefet MHP’nin üstün gayreti ile meclis başkanını seçemedi.
Yine MHP’nin hayır politikasından dolayı koalisyon da kurulamadı.7 Haziran sonuçlarından sonra ülke birden kan gölüne dönüştü.
400 civarı insan hayatını kaybetti.
Dolar fırladı.
Ekonomideki durgunluk iktidarın yayın organlarında hep iktidarsızlığa ve siyasi istikrarsızlığa bağlandı.
1 Kasım seçimleri kaos ortamı içerisinde yapıldı.
İstikrarsızlık olarak sunuldu.

1 Kasım seçim sonuçları AKP’ye tek başına iktidar yolunu açtı. Üstelik yüzde 49 gibi ciddi bir oranla!
Seçim sonuçları açıklandığında, ben de pek çok kimse gibi şaşırdım.

13 yıldır işsizliğin arttığı, terör olaylarının arttığı, Kürt sorununun çözülemediği, tek sesin hüküm sürdüğü, muhalefete olan duyarsızlığın ve saygısızlığın yaşandığı huzursuz bir coğrafyada daha güzel bir ülke isteyen çoğunluk yine kaybetti. Mahalle esnafı her gün Suriyelilere küfür edip kavga ederken, Suriyelilerin neden mahallesinde olduğunu önemsemedi? Kıyıya vuran çocuk cesedinin tüm suçu günahı insan kaçakçılarında…

Komşu ülkelere gıda ve tarım ürünleri satamayan çiftçiye göre sorumlu sanırım komşularla kavga edilen, sorun yaşanan bir dış politika değil… Ah bu Esed… Hep onun yüzünden.
İşsiz kalan Ali, Evsiz yaşayan Veli, ürününü satamayan çiftçi, kaderi ölmek olan madenci, tercihini istikrardan yana kullandı!

7 Haziran’da AKP’nin sarsıldığını gören muhalefet tüm yaşananlardan sonra 1 Kasım seçimlerine umutlu gitmişti ama insanların istikrarsızlığın sorumlusu olarak muhalefeti göreceğini öngöremediler.
Tuik verilerine göre 2000 yılında %6 olan işsizlik oranı 2014 verilerine göre %10… Ekonomi büyürken işsizlik oranının da büyümesi normaldi tabi.

1 Kasım sabahından itibaren borsa şahlandı, dolar düştü, yüzler gülüyor…
Ankara katliamının neden olduğu, kimin yaptığı kimin sorumluluğunun olduğunun ne önemi var ki?

Muhafazakar ülkede biz dinsiz diyemeyen, bunu yıllardır bir türlü anlatamayan CHP’ye ne demeli?
Eh onlar da meclisteki koltuklarını iki arttırdılar…
Seçmen sayısında da biraz olsun artış var..
Daha ne olsun. Ballı kaymak işte!

Seçimin tek kaybedeni Erdoğan diye yazmıştım 7 Haziran seçim sonuçlarını değerlendirdiğim yazımda
Kısa ve öz adını koyalım… Uzatmaya gerek yok.
Evet hile, sahtekarlık filan bu tartışmalar hiç bitmeyecek ama şu bir gerçek de değişmeyecek.
Bu seçimin tek kazananı AKP’dir.

www.twitter.com/yolagiden

Tüm yazılarını göster