Bıktık bu tacizci ihtiyarlardan

Her Konuda Ölçüyü Kaçırmamak Lazım 11 yaşında markette alışveriş yapan çocuğu ve onu taciz...

Ebru Eğinlioğlu eeginlioglu@gmail.com

Her Konuda Ölçüyü Kaçırmamak Lazım

 

11 yaşında markette alışveriş yapan çocuğu ve onu taciz eden sapığı gördünüz mü bilmem. Ama bildiğim bir şey var ki, o da, medya bu yaklaşımıyla, son derece faydalı bir iş yapıyor. Bu sapıkları teşhir ediyor. Eskiden böyle şeyler yoktu, yani; çocuklar, ya da genç kızlar tacize uğradıklarında, elle ya da sözle, genellikle, bunu ailelerine bile söylemekten korkuyor, çekiniyorlardı. Şimdi güvenlik kameralarına takılıyor, televizyonlar deşifre ediyor, halk çok güzel tepkisini ortaya koyuyor. Bunlar çok güzel gelişmeler, Hüseyin Üzmez olayından sonra, yaşlı erkeklerin, henüz ergenliğe erişmemiş çocuklara tacizi gündem konusu haline geldi. Belki gereken yasal önlemlerinde sıkıya alınmasıyla, bu tip olayların önüne geçilebilir. Pedofili, yani ergenliğe girmemiş çocuklara uygulanan cinsel taciz hastalık olarak kabul ediliyor. Nedenine gelince, büyük ihtimalle, cinselliğin konuşulmadığı, bastırıldığı, ayıp olarak kabul edildiği toplumlarda, böyle cinsel rahatsızlıklar, bizim sapıklık olarak nitelediğimiz hareketler daha çok oluyor. Onun için, her konuda olduğu gibi, bu konuda da ölçüyü kaçırmamak lazım. Cinsellik ayıp ya da günah olarak görülmemeli ki, insanlar sağlıklı gelişimlerini tamamlayabilsin.

Ölçü deyince, geçenlerde sanatçı Pelin Batu, mahalle baskısından bahsetti ve Üsküdar" da, mini etek giyemediğini söyledi. Vah vah çok üzüldüm gerçekten. Böyle bir şey doğrudur demiyorum, hiçbir şey, karşınızdaki insanı taciz etmenize gerekçe olamaz, kadın uygunsuz bir yerde mini etek giymişse, gözle tacize uğraması kaçınılmazdır falan demiyorum, ama kadınlar da, bazı durumlarda, önce kendilerini korumayı bilecekler. Türk toplumu konservatif bir toplumdur. Belli adetleri, kuralları olan bir toplumdur. İnsanlar arasında, sessiz anlaşmalar vardır. Nasıl türbanlı biri Reina" ya türbanıyla girerse, çevresinden gelen garip bakışlara maruz kalıyorsa, mini eteğiyle Üsküdar" a gider iken bir genç kızımız, istenmeyen bakışlarla karşılaşabilir. Ben bir Cumhuriyet kadını olarak, bu durumdan rahatsız mıyım? Hayır çünkü, nasıl bir akşam yemeğine, özen gösterip giyiniyor, ya da kokteyle ya da gece klübüne farklı giyiniyorsak, her kıyafeti giymenin yeri ve zamanı vardır. Yalnız Üsküdar" da değil, Fatih" de de, Eminönü" n de de mini eteğinizle dolaşamazsınız. Başınızı örtmeniz gerekmez tabii, derli toplu giyinirsiniz olur biter. Bunlar bizim gerçeklerimiz, değişmesi için de uzun zamana ve eğitime ihtiyaç var. Belki insanlar, birbirlerini kıyafetlerinden dolayı, eleştirmezse ve rahatsız edici bakışlar atmazsa, bu durumun önüne geçilir ama her şeyin başı eğitimden bilinçlenmekten geçiyor. Medyaya önemli görevler düşüyor, kadınların önce kendilerini koruyup kolladığı, tacize uğrarsa, sessiz kalmadığı, toplumun ahlaksızlara ve sapıklara tepkisini gösterdiği, devlet tarafından caydırıcı cezaların uygulandığı bir toplumda suç oranları da eminim düşecektir.

">

Her Konuda Ölçüyü Kaçırmamak Lazım

 

11 yaşında markette alışveriş yapan çocuğu ve onu taciz eden sapığı gördünüz mü bilmem. Ama bildiğim bir şey var ki, o da, medya bu yaklaşımıyla, son derece faydalı bir iş yapıyor. Bu sapıkları teşhir ediyor. Eskiden böyle şeyler yoktu, yani; çocuklar, ya da genç kızlar tacize uğradıklarında, elle ya da sözle, genellikle, bunu ailelerine bile söylemekten korkuyor, çekiniyorlardı. Şimdi güvenlik kameralarına takılıyor, televizyonlar deşifre ediyor, halk çok güzel tepkisini ortaya koyuyor. Bunlar çok güzel gelişmeler, Hüseyin Üzmez olayından sonra, yaşlı erkeklerin, henüz ergenliğe erişmemiş çocuklara tacizi gündem konusu haline geldi. Belki gereken yasal önlemlerinde sıkıya alınmasıyla, bu tip olayların önüne geçilebilir. Pedofili, yani ergenliğe girmemiş çocuklara uygulanan cinsel taciz hastalık olarak kabul ediliyor. Nedenine gelince, büyük ihtimalle, cinselliğin konuşulmadığı, bastırıldığı, ayıp olarak kabul edildiği toplumlarda, böyle cinsel rahatsızlıklar, bizim sapıklık olarak nitelediğimiz hareketler daha çok oluyor. Onun için, her konuda olduğu gibi, bu konuda da ölçüyü kaçırmamak lazım. Cinsellik ayıp ya da günah olarak görülmemeli ki, insanlar sağlıklı gelişimlerini tamamlayabilsin.

Ölçü deyince, geçenlerde sanatçı Pelin Batu, mahalle baskısından bahsetti ve Üsküdar" da, mini etek giyemediğini söyledi. Vah vah çok üzüldüm gerçekten. Böyle bir şey doğrudur demiyorum, hiçbir şey, karşınızdaki insanı taciz etmenize gerekçe olamaz, kadın uygunsuz bir yerde mini etek giymişse, gözle tacize uğraması kaçınılmazdır falan demiyorum, ama kadınlar da, bazı durumlarda, önce kendilerini korumayı bilecekler. Türk toplumu konservatif bir toplumdur. Belli adetleri, kuralları olan bir toplumdur. İnsanlar arasında, sessiz anlaşmalar vardır. Nasıl türbanlı biri Reina" ya türbanıyla girerse, çevresinden gelen garip bakışlara maruz kalıyorsa, mini eteğiyle Üsküdar" a gider iken bir genç kızımız, istenmeyen bakışlarla karşılaşabilir. Ben bir Cumhuriyet kadını olarak, bu durumdan rahatsız mıyım? Hayır çünkü, nasıl bir akşam yemeğine, özen gösterip giyiniyor, ya da kokteyle ya da gece klübüne farklı giyiniyorsak, her kıyafeti giymenin yeri ve zamanı vardır. Yalnız Üsküdar" da değil, Fatih" de de, Eminönü" n de de mini eteğinizle dolaşamazsınız. Başınızı örtmeniz gerekmez tabii, derli toplu giyinirsiniz olur biter. Bunlar bizim gerçeklerimiz, değişmesi için de uzun zamana ve eğitime ihtiyaç var. Belki insanlar, birbirlerini kıyafetlerinden dolayı, eleştirmezse ve rahatsız edici bakışlar atmazsa, bu durumun önüne geçilir ama her şeyin başı eğitimden bilinçlenmekten geçiyor. Medyaya önemli görevler düşüyor, kadınların önce kendilerini koruyup kolladığı, tacize uğrarsa, sessiz kalmadığı, toplumun ahlaksızlara ve sapıklara tepkisini gösterdiği, devlet tarafından caydırıcı cezaların uygulandığı bir toplumda suç oranları da eminim düşecektir.

Tüm yazılarını göster