Bergüzar ve Tan" ın özel yaşamı
Uzun zamandır, sürüp giden bu tartışma, ülkenin hararetle seyreden siyasi gündemini, magazine doğru kaydırıyor. Kim kimi aldatmış? İstisnai durum neymiş? Tan" da Rus dansçıyla, Bergüzar" ı aldatmış mış, mış
Ya biz artık, toplum olarak, insanların özel hayatlarının içine, böyle balıklama atlamayı ne zaman bırakacağız. Yani Bergüzar Korel, çok iyi raiting alan bir dizinin, baş rol oyuncusu, Halit Ergenç öyle, Tan Sağtürk, yıllardır, magazinin içinde olan ama elegan bir görüntü veren bir adam.
Bu insanları, magazin basınının elinde, bu kadar yoğurmanın anlamı ne?
Magazin gazetecileri, hem magazinin hafife alındığını, işte sanatçıların, kendilerine şemsiyelerle saldırdığını( Hande Ataizi" ni kast ediyorum.) söylüyor. Vay , işini yapan muhabire saldırdı sonra. Kadın gece, yanında erkek arkadaşı, bir yerlerden çıkmış, habire kamera takip ediyor. Ne zaman evleniyorsunuz? Evlilik var mı? Sürekli bir taciz. Kadın çıldırıp, şemsiyeyi muhabirin kafasında parçalayınca, basına saldırdı, şımardı oluyor.
Biraz insaf ya
Bu insanlar şöhretli oldu diye, her gün yalan yanlış haberlerle, bu kadar yıpratıcı gündemler yaratılır mı? İşin tuhafı da, bu kadar eleştirdikleri insanlar da, her zaman yerlerini koruyor, popülerliklerine biraz daha şöhret katıyorlar. Yani eleştirilen insanlar, daha bir sivriliyor, vakit geçince yapılanlar unutuluyor. Şöhreti pekiştirmenin yolu, sansasyondan geçiyor. Tam bir saçmalık.
Bir başka konu, Deniz Seki, Hüsnü Şenlendirici aşkı.
Başladığından beri, işte yuva yıkanın yuvası olmaz, bunlar aşkı kirletiyorlar gibi pek çok eleştiriye muhatap oldular. Kendi camiaları içinde de çok eleştirenler oldu. Fakat kimse de çıkıp, Nazire Şenlendirici için tek bir laf etmiyor. Neden?
Çünkü, evli olduğu için, her şey onun hakkı. Kocası, kendisinden bir başkasına aşık olduğu için ayrılmak istemeyen bir kadın. Elinden geleni ardına koymuyor, kocasından boşanmıyor, daha doğrusu, tüm mallarını almak istiyor, bedel olarak, hayatına ipotek koymak istiyor. Ama kimse, tek kelime laf etmiyor. Bu nasıl bir duruş, nasıl bir ahlak anlayışı?
Yazabiliyorsanız bunları yazın. Hangi ahlakı, gururu olan kadın, kocasının bir başka kadına aşık olduğunu bilerek, onunla evliliğini devam ettirir? Malını mülkünü, intikam diye almaya çalışır?
Mutlu ve içinde aşk, sevgi saygı olan bir yuvayı da, hiçbir kadın yıkamaz. Hele ki, erkek bu duruma müsaade etmez, eşine bağlı olursa, hiçbir şey mümkün olamaz.
İnsanları, evlilik defterlerine attıkları imzaları değil, yüreklerindeki sevgileri birbirine sadık kılar. Onun için, anlamsız yıpratmalardan vaz geçin. Bu ilişkiler ne ilk ne de son, ayrıca da, insanların bildiği bilmediği, yazılıp çizilmeyen , o kadar çok adı aşk falan olmayan çarpık ilişkiler var ki
Boş verin gücünüzün yettiğini seçmeyi, yazamadıklarınızı yazmaya çalışın ki, zayıf halkalar temizlensin, insanlarda merak ediyorlarsa doğruları öğrensin..
">
Bergüzar ve Tan" ın özel yaşamı
Uzun zamandır, sürüp giden bu tartışma, ülkenin hararetle seyreden siyasi gündemini, magazine doğru kaydırıyor. Kim kimi aldatmış? İstisnai durum neymiş? Tan" da Rus dansçıyla, Bergüzar" ı aldatmış mış, mış
Ya biz artık, toplum olarak, insanların özel hayatlarının içine, böyle balıklama atlamayı ne zaman bırakacağız. Yani Bergüzar Korel, çok iyi raiting alan bir dizinin, baş rol oyuncusu, Halit Ergenç öyle, Tan Sağtürk, yıllardır, magazinin içinde olan ama elegan bir görüntü veren bir adam.
Bu insanları, magazin basınının elinde, bu kadar yoğurmanın anlamı ne?
Magazin gazetecileri, hem magazinin hafife alındığını, işte sanatçıların, kendilerine şemsiyelerle saldırdığını( Hande Ataizi" ni kast ediyorum.) söylüyor. Vay , işini yapan muhabire saldırdı sonra. Kadın gece, yanında erkek arkadaşı, bir yerlerden çıkmış, habire kamera takip ediyor. Ne zaman evleniyorsunuz? Evlilik var mı? Sürekli bir taciz. Kadın çıldırıp, şemsiyeyi muhabirin kafasında parçalayınca, basına saldırdı, şımardı oluyor.
Biraz insaf ya
Bu insanlar şöhretli oldu diye, her gün yalan yanlış haberlerle, bu kadar yıpratıcı gündemler yaratılır mı? İşin tuhafı da, bu kadar eleştirdikleri insanlar da, her zaman yerlerini koruyor, popülerliklerine biraz daha şöhret katıyorlar. Yani eleştirilen insanlar, daha bir sivriliyor, vakit geçince yapılanlar unutuluyor. Şöhreti pekiştirmenin yolu, sansasyondan geçiyor. Tam bir saçmalık.
Bir başka konu, Deniz Seki, Hüsnü Şenlendirici aşkı.
Başladığından beri, işte yuva yıkanın yuvası olmaz, bunlar aşkı kirletiyorlar gibi pek çok eleştiriye muhatap oldular. Kendi camiaları içinde de çok eleştirenler oldu. Fakat kimse de çıkıp, Nazire Şenlendirici için tek bir laf etmiyor. Neden?
Çünkü, evli olduğu için, her şey onun hakkı. Kocası, kendisinden bir başkasına aşık olduğu için ayrılmak istemeyen bir kadın. Elinden geleni ardına koymuyor, kocasından boşanmıyor, daha doğrusu, tüm mallarını almak istiyor, bedel olarak, hayatına ipotek koymak istiyor. Ama kimse, tek kelime laf etmiyor. Bu nasıl bir duruş, nasıl bir ahlak anlayışı?
Yazabiliyorsanız bunları yazın. Hangi ahlakı, gururu olan kadın, kocasının bir başka kadına aşık olduğunu bilerek, onunla evliliğini devam ettirir? Malını mülkünü, intikam diye almaya çalışır?
Mutlu ve içinde aşk, sevgi saygı olan bir yuvayı da, hiçbir kadın yıkamaz. Hele ki, erkek bu duruma müsaade etmez, eşine bağlı olursa, hiçbir şey mümkün olamaz.
İnsanları, evlilik defterlerine attıkları imzaları değil, yüreklerindeki sevgileri birbirine sadık kılar. Onun için, anlamsız yıpratmalardan vaz geçin. Bu ilişkiler ne ilk ne de son, ayrıca da, insanların bildiği bilmediği, yazılıp çizilmeyen , o kadar çok adı aşk falan olmayan çarpık ilişkiler var ki
Boş verin gücünüzün yettiğini seçmeyi, yazamadıklarınızı yazmaya çalışın ki, zayıf halkalar temizlensin, insanlarda merak ediyorlarsa doğruları öğrensin..