Öncelikle herkese koca bir merhaba…
Bundan sonra sık, sık haber3.com sitesinde sizlerle buluşacağız…
Burada açık kimliğimle değil, ÜSTAD takma adıyla yazacağım.
Peki, yazarken neden kendi adımı kullanmıyorum?
Anlatınca hak vereceksiniz…
Devlet memuru bir babanın evladıyım. Babam bizleri, “ Devletini sev, yetim hakkı yeme, yedirtme “ diyerek büyüttü…
Devlet liselerinde okuduktan sonra, Üniversite sınavında, ilk tercihim olan “Mektebi Mülkiye-i Şahane” yi, yani Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandım.
1839 yılında, Osmanlı İmparatorluğu zamanında kurulan Mülkiye, devlete namuslu ve yetkin yöneticiler yetiştirmek için kuruldu.
Diplomatlar, valiler, kaymakamlar, maliyeciler, Danıştay ve Sayıştay çalışanları hep Mülkiye’den çıktı.
Mülkiye için “ Devletin Temel Taşı “ demek, inanın abartma olmaz…
Mülkiye bitirdikten sonra tercihimi Sayıştay’dan yani, “Divan-ı Muhasebat “dan yana kullandım.
Sayıştay devleti mali açıdan denetler, yani yetim hakkı yenmiş mi, ona bakar…
Sayıştay, bana babamın öğrettiği “ Yetim hakkı yeme, yedirtme “ düsturunu gerçekleştireceğim yer olduğu için, Sayıştay’ı seçtim.
İyi ki de seçmişim…
Çünkü ben ve benim gibi namuslu meslektaşlarım yıllardır bu uğurda mücadele ettik…
Sayıştay raporları bizlerin belgelediği hırsızlıklarla, yolsuzluklarla doludur.
“Peki gereği yapıldı mı? derseniz, yanıtım, “Maalesef birçok yolsuzluğun hesabı devleti yönetenler tarafından sorulmadı.” derim.
“Et kokarsa tuz basarsın, tuz kokarsa çaresi yok.” deyimi sanki bu durum için söylenmiş.
Şimdilerde emekliyim. Geride 32 yıllık, şeref dolu bir hizmet bıraktım.
Ama “ Yetim hakkı yedirmemeye” haber3.com’da kalemimle devam edeceğim.
Bu konuda en büyük bilgi kaynağım, halen görevde olan ve çoğunu bizzat yetiştirdiğim kardeşlerim olacak.
İşte bu nedenle açık adımla yazmıyorum.
Çünkü adım bilinirse, bana yakın olan Sayıştay Denetçileri zorda kalır.
Umarım bana hak vermişsinizdir.
İşte ben buyum, amacım yetim hakkı yedirmemek.
Bundan sonra yetim hakkı yiyenler korksun.
Hadi hayırlısı…
ÜSTAD
">
Öncelikle herkese koca bir merhaba…
Bundan sonra sık, sık haber3.com sitesinde sizlerle buluşacağız…
Burada açık kimliğimle değil, ÜSTAD takma adıyla yazacağım.
Peki, yazarken neden kendi adımı kullanmıyorum?
Anlatınca hak vereceksiniz…
Devlet memuru bir babanın evladıyım. Babam bizleri, “ Devletini sev, yetim hakkı yeme, yedirtme “ diyerek büyüttü…
Devlet liselerinde okuduktan sonra, Üniversite sınavında, ilk tercihim olan “Mektebi Mülkiye-i Şahane” yi, yani Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandım.
1839 yılında, Osmanlı İmparatorluğu zamanında kurulan Mülkiye, devlete namuslu ve yetkin yöneticiler yetiştirmek için kuruldu.
Diplomatlar, valiler, kaymakamlar, maliyeciler, Danıştay ve Sayıştay çalışanları hep Mülkiye’den çıktı.
Mülkiye için “ Devletin Temel Taşı “ demek, inanın abartma olmaz…
Mülkiye bitirdikten sonra tercihimi Sayıştay’dan yani, “Divan-ı Muhasebat “dan yana kullandım.
Sayıştay devleti mali açıdan denetler, yani yetim hakkı yenmiş mi, ona bakar…
Sayıştay, bana babamın öğrettiği “ Yetim hakkı yeme, yedirtme “ düsturunu gerçekleştireceğim yer olduğu için, Sayıştay’ı seçtim.
İyi ki de seçmişim…
Çünkü ben ve benim gibi namuslu meslektaşlarım yıllardır bu uğurda mücadele ettik…
Sayıştay raporları bizlerin belgelediği hırsızlıklarla, yolsuzluklarla doludur.
“Peki gereği yapıldı mı? derseniz, yanıtım, “Maalesef birçok yolsuzluğun hesabı devleti yönetenler tarafından sorulmadı.” derim.
“Et kokarsa tuz basarsın, tuz kokarsa çaresi yok.” deyimi sanki bu durum için söylenmiş.
Şimdilerde emekliyim. Geride 32 yıllık, şeref dolu bir hizmet bıraktım.
Ama “ Yetim hakkı yedirmemeye” haber3.com’da kalemimle devam edeceğim.
Bu konuda en büyük bilgi kaynağım, halen görevde olan ve çoğunu bizzat yetiştirdiğim kardeşlerim olacak.
İşte bu nedenle açık adımla yazmıyorum.
Çünkü adım bilinirse, bana yakın olan Sayıştay Denetçileri zorda kalır.
Umarım bana hak vermişsinizdir.
İşte ben buyum, amacım yetim hakkı yedirmemek.
Bundan sonra yetim hakkı yiyenler korksun.
Hadi hayırlısı…
ÜSTAD