Seçim sonuçlarını nasıl yorumlamak lazım bilmiyorum ama belediye seçimlerinde yine AKP üstünlüğünü sürdürdü. Fazla da bir oy kaybı yaşamadı. İster hoşumuza gitsin, ister gitmesin.
Bu da ne demek oluyor, yine aynı hamam aynı tas her şey olduğu gibi devam edecek.
İyi tarafından bakacak olursak, Kılıçdaroğlu gelmiş olsaydı Büyükşehir konusunda tecrübeli bir isim olmadığı ve pek de fazla projesi olmadığı için belki de başarılı olamayacaktı. Oysa Topbaş hem artık belediye başkanlığında çok tecrübeli, hem de işini iyi biliyor. Mantıksal anlamda iyi oldu. Kim için İstanbullular yani bizler için. Ama artık şu trafik sorununun çözülmesini bekliyoruz öncelikle, sonra kırık dökük, çukur yolların onarılmasını, İstanbul" un daha kültür sanat faaliyetleriyle örülü bir şehir olmasını. Mesela dünyada bir çok Avrupa ülkesinde büyük meydanlar vardır. Yılbaşlarında falan binlerce insan böyle meydanlarda toplanır. İstanbul" da mesela böyle büyük bir meydan yok. Böyle bir alan yaratılabilir.
Otopark sorunu ve otoparkçılardan İstanbul temizlenmeli, gerçi otoparkçılar belediyenin önemli gelir kaynaklarından ama zaten vatandaş vergisini veriyor, artık ücretsiz park yerleri de belediyenin vatandaşa jesti olsun. Sağlık hizmetleri daha yaygın olarak hizmet versin mesela hastalar için yollarda özel bölümler ayrılsın, keza bisiklet yolları ve engelliler için de yol planlamasında alanlar düşünülsün. Parklar daha yoğun ve daha güzel daha yeşil olsun.
İlçe belediyeleri kendi mahallerinde binaların boyasıydı, yenilenmesiydi, çiçeklendirilmesiydi, her şeyiyle ilgilensin, durumu müsait olmayan vatandaşların binalarının güzelleştirilmesiyle de belediyeler ilgilensin. Yeni yapılan binalarda otoparkı olmadan inşaat izni verilmesin. Daha bir sürü şey var aklımda ama tabii hepsini yazmayacağım ama Avrupa" da Viyana" da, Paris" te, Berlin" de ne varsa aynı şehircilik, belediye hizmetleri aynen yapılsa İstanbul muhteşem olur, çünkü bu saydığım şehirlerde bizim boğazımız yok, bu şehirler sadece güzelleştirilmiş ve tarihleri korunmuş. Aslında bizim işimiz daha kolay. Biraz gusto, biraz iyi niyet, biraz da istemek lazım. Gerisi zaten gelir. Oy verirken insanlar oylarını hangi kriterle göre verdi bilmiyorum mesela sadece çöplerimiz düzenli olarak toplanıyor diye mi verdi ama bence oy vermenin kriterleri ve başarılı olmanın ölçüsü bu saydıklarım şeylerin başarılı yönetilmesiyle olurdu. Ne diyelim inşallah bizde de bir gün böyle olur.Ya nasip ya Kısmet…
">
Seçim sonuçlarını nasıl yorumlamak lazım bilmiyorum ama belediye seçimlerinde yine AKP üstünlüğünü sürdürdü. Fazla da bir oy kaybı yaşamadı. İster hoşumuza gitsin, ister gitmesin.
Bu da ne demek oluyor, yine aynı hamam aynı tas her şey olduğu gibi devam edecek.
İyi tarafından bakacak olursak, Kılıçdaroğlu gelmiş olsaydı Büyükşehir konusunda tecrübeli bir isim olmadığı ve pek de fazla projesi olmadığı için belki de başarılı olamayacaktı. Oysa Topbaş hem artık belediye başkanlığında çok tecrübeli, hem de işini iyi biliyor. Mantıksal anlamda iyi oldu. Kim için İstanbullular yani bizler için. Ama artık şu trafik sorununun çözülmesini bekliyoruz öncelikle, sonra kırık dökük, çukur yolların onarılmasını, İstanbul" un daha kültür sanat faaliyetleriyle örülü bir şehir olmasını. Mesela dünyada bir çok Avrupa ülkesinde büyük meydanlar vardır. Yılbaşlarında falan binlerce insan böyle meydanlarda toplanır. İstanbul" da mesela böyle büyük bir meydan yok. Böyle bir alan yaratılabilir.
Otopark sorunu ve otoparkçılardan İstanbul temizlenmeli, gerçi otoparkçılar belediyenin önemli gelir kaynaklarından ama zaten vatandaş vergisini veriyor, artık ücretsiz park yerleri de belediyenin vatandaşa jesti olsun. Sağlık hizmetleri daha yaygın olarak hizmet versin mesela hastalar için yollarda özel bölümler ayrılsın, keza bisiklet yolları ve engelliler için de yol planlamasında alanlar düşünülsün. Parklar daha yoğun ve daha güzel daha yeşil olsun.
İlçe belediyeleri kendi mahallerinde binaların boyasıydı, yenilenmesiydi, çiçeklendirilmesiydi, her şeyiyle ilgilensin, durumu müsait olmayan vatandaşların binalarının güzelleştirilmesiyle de belediyeler ilgilensin. Yeni yapılan binalarda otoparkı olmadan inşaat izni verilmesin. Daha bir sürü şey var aklımda ama tabii hepsini yazmayacağım ama Avrupa" da Viyana" da, Paris" te, Berlin" de ne varsa aynı şehircilik, belediye hizmetleri aynen yapılsa İstanbul muhteşem olur, çünkü bu saydığım şehirlerde bizim boğazımız yok, bu şehirler sadece güzelleştirilmiş ve tarihleri korunmuş. Aslında bizim işimiz daha kolay. Biraz gusto, biraz iyi niyet, biraz da istemek lazım. Gerisi zaten gelir. Oy verirken insanlar oylarını hangi kriterle göre verdi bilmiyorum mesela sadece çöplerimiz düzenli olarak toplanıyor diye mi verdi ama bence oy vermenin kriterleri ve başarılı olmanın ölçüsü bu saydıklarım şeylerin başarılı yönetilmesiyle olurdu. Ne diyelim inşallah bizde de bir gün böyle olur.Ya nasip ya Kısmet…