Belediyeler yatırımcı kurumlar ve önemli bütçelere sahipler.
Topluma hizmet götürülmesi açısından bu olumlu bir durum.
Ne var ki kimilerine göre sadece "ballı maaşlara" erişmek için, belediye meclislerine girmek gerekiyor!
Ve de...
Önümüzdeki yerel seçimler için yapılan listelerin toplumun ihtiyacından çok, partilerin iç dengelerinden kaynaklandığı görülüyor...
Önce bir tespit yapalım...
Başkanlık Sisteminin etkisiyle bütün partiler, eskisinden de yoğun biçimde, lider sultası altındadır.
Parti başkanları partiler yasasındaki çağdışılık nedeniyle yakın çevreleriyle gönüllerince at oynatmaktadır.
Halkın, yüzünü bile görmediği "temsilciler" yerel meclislere ve TBMM'ye taşınmaktadır...
Son gelişmeler bu ilkel durumu perçinliyor...
Kiminin yeğeni, hanımın kuaförü, beyefendinin şoförü, başkanın dünürü, bilmem kimin bacanağı, bizim oğlanın sünnet doktoru, bizim kızın incik boncukcusu...
Evet sırf bu "sıfatları" nedeniyle, listelere çöreklenmiş bulunuyor...
Bunların başına "başkan adayı" olarak tayin ve tensip edilenlerin bunlardan çok da farklı kriterlere sahip olmadıkları görülüyor...
Bu demokrasi mi?
Bu sistemde kalite mi?
Bu halkla bütünleşme mi?
Bu 21.yüzyıl belediyeciliği mi?
Hayır !
Bu, gücü, yetkiyi, görevi kötü-ye kullanmaktan başka bir şey değil...
Burada sandık var, özgür irade yok;
Burada oy atanlar var, gerçek bir seçmen niteligi yok;
Burada seçilenler var, seçen halkın değeri, önemi, saygınlığı yok!..
Oysa; giderek artan ihtiyaçlara ve ilerleyen dünyaya bakılınca;
Bir yerel yönetim meclisinde:
*deprem uzmanı
*halk sağlığı uzmanı *şehir planlama uzmanı *mimar ve mühendisler
*alternatif enerji uzmanı
*çevre ve doğa uzmanı
*kadın kooperatifleri uzmanı
*spor kulüpleri ile sanat kurumlarıyla irtibat sağlayacak kişiler
*Sosyal güvenlik uzmanı (tercihen sendika kökenli)
*mali bütçeler uzmanı
*uzman hukukçular
olur, hem de yeterli sayıda olur ve olmalıdırlar...
Bu uzmanlar yoksa ve alışveriş listesi gibi encümen listeleri belirlenmiş ise;
"Efendim ben siyasi seçilmiş idareyim nasılsa bürokrasiyi merkezde ve taşrada emir verir çalıştırırım" diyemezsin...
Çünkü o zaman, hatalar kaçınılmaz, israf dizginlenmez hale gelir...
Öyle umalım ki siyasi partiler yasası ve seçim sisteminde yapılacak iyileştirmeler eşliğinde...
... ve doğrudan demokrasiye yaraşır süreçlerle adayların belirlendiği günlere erişilir...
Böyle kepazelikler Son bulur!
">
Belediyeler yatırımcı kurumlar ve önemli bütçelere sahipler.
Topluma hizmet götürülmesi açısından bu olumlu bir durum.
Ne var ki kimilerine göre sadece "ballı maaşlara" erişmek için, belediye meclislerine girmek gerekiyor!
Ve de...
Önümüzdeki yerel seçimler için yapılan listelerin toplumun ihtiyacından çok, partilerin iç dengelerinden kaynaklandığı görülüyor...
Önce bir tespit yapalım...
Başkanlık Sisteminin etkisiyle bütün partiler, eskisinden de yoğun biçimde, lider sultası altındadır.
Parti başkanları partiler yasasındaki çağdışılık nedeniyle yakın çevreleriyle gönüllerince at oynatmaktadır.
Halkın, yüzünü bile görmediği "temsilciler" yerel meclislere ve TBMM'ye taşınmaktadır...
Son gelişmeler bu ilkel durumu perçinliyor...
Kiminin yeğeni, hanımın kuaförü, beyefendinin şoförü, başkanın dünürü, bilmem kimin bacanağı, bizim oğlanın sünnet doktoru, bizim kızın incik boncukcusu...
Evet sırf bu "sıfatları" nedeniyle, listelere çöreklenmiş bulunuyor...
Bunların başına "başkan adayı" olarak tayin ve tensip edilenlerin bunlardan çok da farklı kriterlere sahip olmadıkları görülüyor...
Bu demokrasi mi?
Bu sistemde kalite mi?
Bu halkla bütünleşme mi?
Bu 21.yüzyıl belediyeciliği mi?
Hayır !
Bu, gücü, yetkiyi, görevi kötü-ye kullanmaktan başka bir şey değil...
Burada sandık var, özgür irade yok;
Burada oy atanlar var, gerçek bir seçmen niteligi yok;
Burada seçilenler var, seçen halkın değeri, önemi, saygınlığı yok!..
Oysa; giderek artan ihtiyaçlara ve ilerleyen dünyaya bakılınca;
Bir yerel yönetim meclisinde:
*deprem uzmanı
*halk sağlığı uzmanı *şehir planlama uzmanı *mimar ve mühendisler
*alternatif enerji uzmanı
*çevre ve doğa uzmanı
*kadın kooperatifleri uzmanı
*spor kulüpleri ile sanat kurumlarıyla irtibat sağlayacak kişiler
*Sosyal güvenlik uzmanı (tercihen sendika kökenli)
*mali bütçeler uzmanı
*uzman hukukçular
olur, hem de yeterli sayıda olur ve olmalıdırlar...
Bu uzmanlar yoksa ve alışveriş listesi gibi encümen listeleri belirlenmiş ise;
"Efendim ben siyasi seçilmiş idareyim nasılsa bürokrasiyi merkezde ve taşrada emir verir çalıştırırım" diyemezsin...
Çünkü o zaman, hatalar kaçınılmaz, israf dizginlenmez hale gelir...
Öyle umalım ki siyasi partiler yasası ve seçim sisteminde yapılacak iyileştirmeler eşliğinde...
... ve doğrudan demokrasiye yaraşır süreçlerle adayların belirlendiği günlere erişilir...
Böyle kepazelikler Son bulur!