AKP Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız , katıldığı bir televizyon programında ‘’Daha ne olacak , biz Tayyip ağabeye ihaneti bırak , sırtımızda taşımamız lazım. Yani ayakkabısını elimizle yalamamız lazım ‘ sözleri yalakalık mı övgü mü ? İsterseniz bu sorunun cevabı için tarihe bir bakalım.
Yalakalık , dalkavukluk , yağcılık, sırtını sıvazlamak , şaklabanlık, el etek öpmecilik, fırıldaklık ve zübüklük….
Yalakalığın tarihte ki adı soytarıdır , dalkavuktur, şakşakçıdır. Osmanlı sarayında soytarı bulundurma geleneği Yıldırım Beyazıd ile başlamıştır . Osmanlı da Soytarı genelde cüceler, kamburlar ve hadımlardan olurdu. Soytarının 10 parmağında 10 marifet olurdu.
Batı da soytarı Doğu da Dalkavuk. Her ikisi de eski çağlardan beri kurumsallaşmıştır. Halbuki ,ilkeleri ve kurumlarıyla yönetilen demokrasilerde soytarı ve dalkavuklar hayat bulamazlar. Demokrasilerin olmadığı devletlerde soytarı ve dalkavuklar bir devlet için kanser hücresi gibidirler. Yedikleriyle hızla büyürler devleti kaçınılmaz tükenişe sürüklerler.
Soytarıların yerini zaman için de ’’Şakşakçılar ‘’ aldı.
Soytarıların tam zıttı olan şakşakçıların görevi hükümdar ne söylerse söylesin mutlaka söyleneni alkışlamaktır.
Yalakalığın, tarihi insanlık tarihi kadar eskidir.
Yalakalık ‘’kendisine saygısını kaybetmiş insanların kendi çıkarları için başkalarına gereksiz ya da hak etmediği iltifatlarda bulunmasıdır ’’
Kısaca , Dalkavukluğun başka adıdır yalakalık.
Yalaka için önemli olan patron memnuniyetidir. Yalakalığın , ırkı ,dili, dini ya da mezhebi yoktur.
Son yıllarda bir de Zübükler türemiştir.
Zübükler , genelde siyasette yer alırlar. Zübük , siyaseti yalnızca makam ve mevki elde etmek olarak görür ülkeleri ve halkı için değil.
Bir ülke ve lider güçlü olmak istiyorsa soytarılardan ,dalkavuklardan , şakşakçılardan uzak duracak. Siyasetin içine mevzilenen zübüklerini temizleyecek.
Güçlü demokrasilerde yalakalara , şakşakçılara ve zübüklerin hayat hakkı yoktur.
Yazımızı iki değerli ismin sözlerini hatırlatarak bitirelim;
Antov Çehov, ‘’Yağ çekiyorlarsa korkuyorlar demektir ‘’.
Uğur Mumcu , ‘’Haklıdan yana değil güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar..’’
">
AKP Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız , katıldığı bir televizyon programında ‘’Daha ne olacak , biz Tayyip ağabeye ihaneti bırak , sırtımızda taşımamız lazım. Yani ayakkabısını elimizle yalamamız lazım ‘ sözleri yalakalık mı övgü mü ? İsterseniz bu sorunun cevabı için tarihe bir bakalım.
Yalakalık , dalkavukluk , yağcılık, sırtını sıvazlamak , şaklabanlık, el etek öpmecilik, fırıldaklık ve zübüklük….
Yalakalığın tarihte ki adı soytarıdır , dalkavuktur, şakşakçıdır. Osmanlı sarayında soytarı bulundurma geleneği Yıldırım Beyazıd ile başlamıştır . Osmanlı da Soytarı genelde cüceler, kamburlar ve hadımlardan olurdu. Soytarının 10 parmağında 10 marifet olurdu.
Batı da soytarı Doğu da Dalkavuk. Her ikisi de eski çağlardan beri kurumsallaşmıştır. Halbuki ,ilkeleri ve kurumlarıyla yönetilen demokrasilerde soytarı ve dalkavuklar hayat bulamazlar. Demokrasilerin olmadığı devletlerde soytarı ve dalkavuklar bir devlet için kanser hücresi gibidirler. Yedikleriyle hızla büyürler devleti kaçınılmaz tükenişe sürüklerler.
Soytarıların yerini zaman için de ’’Şakşakçılar ‘’ aldı.
Soytarıların tam zıttı olan şakşakçıların görevi hükümdar ne söylerse söylesin mutlaka söyleneni alkışlamaktır.
Yalakalığın, tarihi insanlık tarihi kadar eskidir.
Yalakalık ‘’kendisine saygısını kaybetmiş insanların kendi çıkarları için başkalarına gereksiz ya da hak etmediği iltifatlarda bulunmasıdır ’’
Kısaca , Dalkavukluğun başka adıdır yalakalık.
Yalaka için önemli olan patron memnuniyetidir. Yalakalığın , ırkı ,dili, dini ya da mezhebi yoktur.
Son yıllarda bir de Zübükler türemiştir.
Zübükler , genelde siyasette yer alırlar. Zübük , siyaseti yalnızca makam ve mevki elde etmek olarak görür ülkeleri ve halkı için değil.
Bir ülke ve lider güçlü olmak istiyorsa soytarılardan ,dalkavuklardan , şakşakçılardan uzak duracak. Siyasetin içine mevzilenen zübüklerini temizleyecek.
Güçlü demokrasilerde yalakalara , şakşakçılara ve zübüklerin hayat hakkı yoktur.
Yazımızı iki değerli ismin sözlerini hatırlatarak bitirelim;
Antov Çehov, ‘’Yağ çekiyorlarsa korkuyorlar demektir ‘’.
Uğur Mumcu , ‘’Haklıdan yana değil güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar..’’