Asıl sen utan öğretmen!

Geçtiğimiz hafta başında neredeyse tüm ulusal gazetelerde ve İnternet haber sitelerinde haberdi....

Özden Yolagiden ozden.yolagiden@gmail.com

Geçtiğimiz hafta başında neredeyse tüm ulusal gazetelerde ve İnternet haber sitelerinde haberdi. Yoğun gündem arasında sıkışıp kalan bu haberin bu köşeye taşınması bu yüzden biraz zaman aldı.

Haber kısaca şöyleydi:

Tokat'ın Zile İlçesi'ne bağlı Evrenköy Beldesi'nde eğitim gören ana sınıfı öğrencisi Halime Arslan'ın önlüğünün üzerine koli bandı ile yapıştırılarak bırakılan ‘İhtiyaç listesinde alamadığınız eksiklikleri lütfen biran önce temin edip gönderin' notu yazmış bir öğretmen.

Öğretmen anasınıfı öğrencisinin yakasına koli bandı ile ihtiyaç listesi yapıştırıyor. Çocuk büyük bir utançla evinin yolunu tutuyor. Tokat’ta yayın yapan bir basın kuruluşu bunu tesadüfen görüyor ve haber yapıyor.

Merak ediyorum; acaba daha kaç öğrencinin yakasına takıldı bu utanç yaftası bu öğretmen tarafından? Veya benzer olay daha kaç farklı ilde, kaç ilçede, köyde yaşandı.

Bir öğretmen düşünün. Küçücük çocuklarınızı emanet ettiğiniz. Ve sonuna kadar güvendiğiniz. Bilgili, kültürlü ve kendini yetiştirmiş olarak tanımlayabileceğiniz.

Öyle olması gereken!

Bir öğretmen düşünün. Hayatın sizi maddi zorluklar altında nasıl ezdiğini düşünmeyen...

Sizin bir çocuğu ne zorluklarla besleyip büyüttüğünüzü bilmeyen ve anlaşılan dert bile etmeyen…

Hayatın gerçeklerini kavramaktan uzak. Cahil. Bu ülkenin bir gerçeği olan fakirliği yok sayan. Üstelik bir kadın, belki de oda bir anne!.

Bir öğretmen, hele hele anasınıfı öğretmeni çocuğun karakterinin, bilinç yapısının ve geleceğinin bu yaşlarda yaşadığı olaylarla şekilleneceğini bilmesi gerekir.

Bir anasınıfı öğretmeni ilk önce insan psikolojisinden anlayacak, çocuk ruhunu bilecek. Horladığı bu kaçıncı öğrenciydi bilmiyorum ama yaşadığı bu talihsiz olay çocuğun hafızasından çıkmayacak.

Minicik yavrunun yaşadığı şaşkınlık ve utanç gözlerinden okunuyor, yaşadığı travma bu çocuğun ve ailesinin beyninden hiç silinmeyecek

Anasınıfı öğrencisi ve arkadaşları fakirlikten utanan ezik bir gençlik olarak yetişecek.

Anlaşılan o ki; bu eğitimsiz öğretmen fakirlik nedir bilmiyor. O psikolojiyi yaşamamış olabilir.

Ama öğretmen olmuş birisi küçücük bir çocuğun yakasına “eksiklerinizi hala almadınız” şeklinde bir etiket yapıştıramaz. Önce anayasaya aykırıdır çünkü tüm hükümetler eğitimin “ücretsiz” olduğunu reklam ediyor.

Çocuk ruhundan anlamayan, fakirliğin ne olduğunu bilmeyen bir anasınıfı öğretmeni!

Ülkemiz adına komik ötesi ve hatta utanç abidesidir...

Tokat Milli Eğitim Müdürü öğretmenin rencide edilmemesi için ismini açıklamak istememiş ama soruşturma başlatmış. Öğrenci utancı ile eğitimimiz ayıbı ile kalmasa bari.

Oysa utanması gereken zavallı yoksul öğrenci ve ailesi değil. O notu yazan ve yakasına yapıştıran zavallı öğretmendir.

Cezasının uyarı ile kalmamasını gönülden arzu ediyorum.

Bu ülkeyi düzlüğe çıkarabilmek için... Ülkedeki okuma oranını, insanlardaki yurttaşlık bilincini ve duyarlılık seviyesini ve dolayısıyla insan kalitesini artırabilmek adına eğitimde

kalite artmalıdır.

Ana sınıfı öğretmenliğini önemsemeyen ve açıkta kalan lisans mezunlarını anasınıfı öğretmeni yapan sistemin eseridir bu “öğretmenlik anlayışı”. Bu sistem değişmelidir.

Yarının gençleri belki de yarının öğretmenlerini bugünkü horlanan öğrenciler.Eğitmenleri eğitmekten başlamak lazım bu ülkeyi düzlüğe çıkarabilmek için.

Bu ülkeyi düzlüğe çıkarmak şarttır. Fakat bu tip öğretmenlerle bu iş çok zor.

http://yolagiden.blogspot.com/

">

Geçtiğimiz hafta başında neredeyse tüm ulusal gazetelerde ve İnternet haber sitelerinde haberdi. Yoğun gündem arasında sıkışıp kalan bu haberin bu köşeye taşınması bu yüzden biraz zaman aldı.

Haber kısaca şöyleydi:

Tokat'ın Zile İlçesi'ne bağlı Evrenköy Beldesi'nde eğitim gören ana sınıfı öğrencisi Halime Arslan'ın önlüğünün üzerine koli bandı ile yapıştırılarak bırakılan ‘İhtiyaç listesinde alamadığınız eksiklikleri lütfen biran önce temin edip gönderin' notu yazmış bir öğretmen.

Öğretmen anasınıfı öğrencisinin yakasına koli bandı ile ihtiyaç listesi yapıştırıyor. Çocuk büyük bir utançla evinin yolunu tutuyor. Tokat’ta yayın yapan bir basın kuruluşu bunu tesadüfen görüyor ve haber yapıyor.

Merak ediyorum; acaba daha kaç öğrencinin yakasına takıldı bu utanç yaftası bu öğretmen tarafından? Veya benzer olay daha kaç farklı ilde, kaç ilçede, köyde yaşandı.

Bir öğretmen düşünün. Küçücük çocuklarınızı emanet ettiğiniz. Ve sonuna kadar güvendiğiniz. Bilgili, kültürlü ve kendini yetiştirmiş olarak tanımlayabileceğiniz.

Öyle olması gereken!

Bir öğretmen düşünün. Hayatın sizi maddi zorluklar altında nasıl ezdiğini düşünmeyen...

Sizin bir çocuğu ne zorluklarla besleyip büyüttüğünüzü bilmeyen ve anlaşılan dert bile etmeyen…

Hayatın gerçeklerini kavramaktan uzak. Cahil. Bu ülkenin bir gerçeği olan fakirliği yok sayan. Üstelik bir kadın, belki de oda bir anne!.

Bir öğretmen, hele hele anasınıfı öğretmeni çocuğun karakterinin, bilinç yapısının ve geleceğinin bu yaşlarda yaşadığı olaylarla şekilleneceğini bilmesi gerekir.

Bir anasınıfı öğretmeni ilk önce insan psikolojisinden anlayacak, çocuk ruhunu bilecek. Horladığı bu kaçıncı öğrenciydi bilmiyorum ama yaşadığı bu talihsiz olay çocuğun hafızasından çıkmayacak.

Minicik yavrunun yaşadığı şaşkınlık ve utanç gözlerinden okunuyor, yaşadığı travma bu çocuğun ve ailesinin beyninden hiç silinmeyecek

Anasınıfı öğrencisi ve arkadaşları fakirlikten utanan ezik bir gençlik olarak yetişecek.

Anlaşılan o ki; bu eğitimsiz öğretmen fakirlik nedir bilmiyor. O psikolojiyi yaşamamış olabilir.

Ama öğretmen olmuş birisi küçücük bir çocuğun yakasına “eksiklerinizi hala almadınız” şeklinde bir etiket yapıştıramaz. Önce anayasaya aykırıdır çünkü tüm hükümetler eğitimin “ücretsiz” olduğunu reklam ediyor.

Çocuk ruhundan anlamayan, fakirliğin ne olduğunu bilmeyen bir anasınıfı öğretmeni!

Ülkemiz adına komik ötesi ve hatta utanç abidesidir...

Tokat Milli Eğitim Müdürü öğretmenin rencide edilmemesi için ismini açıklamak istememiş ama soruşturma başlatmış. Öğrenci utancı ile eğitimimiz ayıbı ile kalmasa bari.

Oysa utanması gereken zavallı yoksul öğrenci ve ailesi değil. O notu yazan ve yakasına yapıştıran zavallı öğretmendir.

Cezasının uyarı ile kalmamasını gönülden arzu ediyorum.

Bu ülkeyi düzlüğe çıkarabilmek için... Ülkedeki okuma oranını, insanlardaki yurttaşlık bilincini ve duyarlılık seviyesini ve dolayısıyla insan kalitesini artırabilmek adına eğitimde

kalite artmalıdır.

Ana sınıfı öğretmenliğini önemsemeyen ve açıkta kalan lisans mezunlarını anasınıfı öğretmeni yapan sistemin eseridir bu “öğretmenlik anlayışı”. Bu sistem değişmelidir.

Yarının gençleri belki de yarının öğretmenlerini bugünkü horlanan öğrenciler.Eğitmenleri eğitmekten başlamak lazım bu ülkeyi düzlüğe çıkarabilmek için.

Bu ülkeyi düzlüğe çıkarmak şarttır. Fakat bu tip öğretmenlerle bu iş çok zor.

http://yolagiden.blogspot.com/

Tüm yazılarını göster