Asgari ücret net 17.002 TL olarak açıklandı.
Son ana kadar rakamın sızmaması, Cumhurbaşkanının inisiyatifini düşündürüyor...
Sanayi ve tarım sanayisi için asgari ücretin tutarı, istihdam yetenekleri ve kayıtlı ekonomiyi etkileyecek bir olgu...
Bu olgu işveren ve maliye açısından daha önemli... Patron sigortalı işçi çalıştıracak, kamu, ne kadar işçinin kayıtlı çalıştığını bilecek...
Öte yandan asgari ücret, milyonlarca kişinin geçim kapasitesi ve büyümeden payını almak isteyen emek için bir kontrol kalemi...
Bu olgu da işçi gelirleri, piyasalar ve makro ekonomik dengeler açısından önemli...
Gerçek enflasyonun bağımsız araştırmalarda % 149 olarak belirtildiği ülkemizde, asgari ücrete yapılan % 49 artış hiç kuşkusuz yaraları sarmayacak.
Ancak asıl "mesele" asgari ücretin yılda bir kez belirlenecek olmasıdır. İşte bu nedenle bugünün 17.002 TL'si 2024 yılı sonlarında 8.500 TL'ye karşılık gelecek...
Asgari ücret gelecek enflasyon beklentisine göre masaya yatırılıyor, emekçilerin refah payı yüzde 33'lere, milli gelirden çalışanların aldığı pay ise % 29'a düşmüş bulunuyor..
Öte yandan Türkiye'de gelir dağılımı korkunç bozuktur, vergide adalet henüz tesis edilmemiştir.
İşte bu tablonun üzerine siz diyelim iki altı ay için % 24.5 + % 24.5 ceman 49 verirseniz, çalışma barışına da katkı yapamazsınız.
Türkiye'de bir başka olgu da milyonlarca sığınmacının iş pazarına "atlamaya" hazır olmasıdır...
Türkiye ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda irtifa kaybetmektedir.
Bu koşullarda Ekonomik ve Sosyal Güvenliği ön plana almak, tasarruf artışının izlediğinde kamu üretken yatırımları yapmak gerekiyor.
Türkiye Dünyanın gelişen pazarlarına katma değer sağlayan teknolojiye dayalı dış satım yapmalı, o arada tarımının ve enerjisinin ulusal politikalarla belirlenmesinde kararlı olmalıdır.
Siyasal, sosyal, eğitim ve iş yaşamında asıl olan iyi bir yönetim, etkin bir denetim, işlevsel bir organizasyon ve etkili bir takım oyunudur...
">
Asgari ücret net 17.002 TL olarak açıklandı.
Son ana kadar rakamın sızmaması, Cumhurbaşkanının inisiyatifini düşündürüyor...
Sanayi ve tarım sanayisi için asgari ücretin tutarı, istihdam yetenekleri ve kayıtlı ekonomiyi etkileyecek bir olgu...
Bu olgu işveren ve maliye açısından daha önemli... Patron sigortalı işçi çalıştıracak, kamu, ne kadar işçinin kayıtlı çalıştığını bilecek...
Öte yandan asgari ücret, milyonlarca kişinin geçim kapasitesi ve büyümeden payını almak isteyen emek için bir kontrol kalemi...
Bu olgu da işçi gelirleri, piyasalar ve makro ekonomik dengeler açısından önemli...
Gerçek enflasyonun bağımsız araştırmalarda % 149 olarak belirtildiği ülkemizde, asgari ücrete yapılan % 49 artış hiç kuşkusuz yaraları sarmayacak.
Ancak asıl "mesele" asgari ücretin yılda bir kez belirlenecek olmasıdır. İşte bu nedenle bugünün 17.002 TL'si 2024 yılı sonlarında 8.500 TL'ye karşılık gelecek...
Asgari ücret gelecek enflasyon beklentisine göre masaya yatırılıyor, emekçilerin refah payı yüzde 33'lere, milli gelirden çalışanların aldığı pay ise % 29'a düşmüş bulunuyor..
Öte yandan Türkiye'de gelir dağılımı korkunç bozuktur, vergide adalet henüz tesis edilmemiştir.
İşte bu tablonun üzerine siz diyelim iki altı ay için % 24.5 + % 24.5 ceman 49 verirseniz, çalışma barışına da katkı yapamazsınız.
Türkiye'de bir başka olgu da milyonlarca sığınmacının iş pazarına "atlamaya" hazır olmasıdır...
Türkiye ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda irtifa kaybetmektedir.
Bu koşullarda Ekonomik ve Sosyal Güvenliği ön plana almak, tasarruf artışının izlediğinde kamu üretken yatırımları yapmak gerekiyor.
Türkiye Dünyanın gelişen pazarlarına katma değer sağlayan teknolojiye dayalı dış satım yapmalı, o arada tarımının ve enerjisinin ulusal politikalarla belirlenmesinde kararlı olmalıdır.
Siyasal, sosyal, eğitim ve iş yaşamında asıl olan iyi bir yönetim, etkin bir denetim, işlevsel bir organizasyon ve etkili bir takım oyunudur...