Sarah Ferguson"un çektiği görüntüler , İngiltere" de alay konusu olmuş.
Çok da iyi olmuş; bazı insanlar vardır, ne iş yaparlarsa yapsınlar, hep bir gösteriş, kendini olduğundan farklı gösterme, dikkat çekmek için her şeyi yapmak, sosyal sorumluluk projelerinde yer alma, gibi kendi işlerinden ziyade, hep bir statü ve ilgi çekme peşinde koşarlar.
Türkiye" de de var bolca bu örneklerden, mesela bir iş yapar sonra gazetecilere haber verir, sonra da " ah nereden çıktınız siz" " sizin gözünüzden de hiçbir şey kaçmıyor" falan numaralarına girerler.
Ya da, son zamanlarda çok popüler; defileler , ya da sergiler yapılıyor, magazin dergilerinde sıkça rastladığımız, birbirinden şık sosyetik hanımlarımız, en yeni ve daha önce hiç giymedikleri son model kıyafetleriyle bu toplantılara katılıyor. Basın mensuplarıyla, isimleriyle selamlaşılıyor, belli ki tanışılıyor. Sonra fotoğraflar çekiliyor, hep de bunlar nedense aynı kişiler oluyor, falanca iş adamının eşi, ya da sevgilisi.
Sonra, defiledeki satıştan elde edilen gelirin bir bölümüyle, falanca köyündeki çocukların kütüphanesi tamir ettirilir, ya da öyle söylenir. Gelirin ne kadarı, okula gider, gerçekten gider mi? Bunları bilmiyoruz tabii.
Ben sosyal sorumluluk projeleri olmasın demiyorum, tam tersi bolca olsun.
Ancak, bu gün bir halkla ilişkiler şirketine gittiğinizde, ya da bir imaj danışmanlığı aldığınızda, size ilk söylenen, toplum içinde prestij kazanmak istiyorsanız, sosyal sorumluluk projelerinde bulunun diyorlar. Ben de diyorum ki, kimse bu işleri kendi reklamına alet etmesin.
Bu yaklaşımı doğru bulmak imkansız.
Bak ben her yardım defilesine katılır, ortada bir salınırım, sonra çocuk yuvalarına falan gider, bayram, seyran demez yardım yaparım, gazetecileri de çağırırım, hani topluma örnek olsun hesabı. Reklamımı da bir güzel yaparım. Olay bundan ibaret olmasın.
Kraliyet ailesi mensubu, Sarah Ferguson" un yaptığı da buna benzer bir statü ve prestij arayışı. Evliyken yaşadığı yanlış ilişkileri, başarısız işleri nedeniyle bozulan imajını düzeltmeye çalışırken, bir başka ülkeye gelerek, aklınca gazetecilik yapıyor,
niyeti de kötü olunca, yaptığı bu işin başarıya ulaşması ya da ona istediği ilgiyi sağlamayacağı aşikar .
Şu sıralar, İngiliz basının da, milyonlarca borcu olan Fergie, şimdi de Türkiye" de gazeteciliğe özendi diye alay konusu olmuş.
Yani yapılan işteki gerçek niyet önemli, Fergie gibi, gideyim de gazetecilik adına,engelli çocuklar gibi hassas bir konuyu malzeme yapayım, birilerinin açığını yakalayım, adı da araştırmacı gazetecilik olsun, bu da bana reklam olsun niyeti, insana bir şey kazandırmıyor. Ne yaparsak yapalım, yaptığımız işte ne kadar samimi olduğumuz önemli.
Kimse dostlar alışverişte olsun işleri yapmasın. Çünkü herkes neyin ne olduğunu biliyor.
Ben lafımı ortaya koyayım, beğenen alsın, beğenmeyen almasın.
">
Sarah Ferguson"un çektiği görüntüler , İngiltere" de alay konusu olmuş.
Çok da iyi olmuş; bazı insanlar vardır, ne iş yaparlarsa yapsınlar, hep bir gösteriş, kendini olduğundan farklı gösterme, dikkat çekmek için her şeyi yapmak, sosyal sorumluluk projelerinde yer alma, gibi kendi işlerinden ziyade, hep bir statü ve ilgi çekme peşinde koşarlar.
Türkiye" de de var bolca bu örneklerden, mesela bir iş yapar sonra gazetecilere haber verir, sonra da " ah nereden çıktınız siz" " sizin gözünüzden de hiçbir şey kaçmıyor" falan numaralarına girerler.
Ya da, son zamanlarda çok popüler; defileler , ya da sergiler yapılıyor, magazin dergilerinde sıkça rastladığımız, birbirinden şık sosyetik hanımlarımız, en yeni ve daha önce hiç giymedikleri son model kıyafetleriyle bu toplantılara katılıyor. Basın mensuplarıyla, isimleriyle selamlaşılıyor, belli ki tanışılıyor. Sonra fotoğraflar çekiliyor, hep de bunlar nedense aynı kişiler oluyor, falanca iş adamının eşi, ya da sevgilisi.
Sonra, defiledeki satıştan elde edilen gelirin bir bölümüyle, falanca köyündeki çocukların kütüphanesi tamir ettirilir, ya da öyle söylenir. Gelirin ne kadarı, okula gider, gerçekten gider mi? Bunları bilmiyoruz tabii.
Ben sosyal sorumluluk projeleri olmasın demiyorum, tam tersi bolca olsun.
Ancak, bu gün bir halkla ilişkiler şirketine gittiğinizde, ya da bir imaj danışmanlığı aldığınızda, size ilk söylenen, toplum içinde prestij kazanmak istiyorsanız, sosyal sorumluluk projelerinde bulunun diyorlar. Ben de diyorum ki, kimse bu işleri kendi reklamına alet etmesin.
Bu yaklaşımı doğru bulmak imkansız.
Bak ben her yardım defilesine katılır, ortada bir salınırım, sonra çocuk yuvalarına falan gider, bayram, seyran demez yardım yaparım, gazetecileri de çağırırım, hani topluma örnek olsun hesabı. Reklamımı da bir güzel yaparım. Olay bundan ibaret olmasın.
Kraliyet ailesi mensubu, Sarah Ferguson" un yaptığı da buna benzer bir statü ve prestij arayışı. Evliyken yaşadığı yanlış ilişkileri, başarısız işleri nedeniyle bozulan imajını düzeltmeye çalışırken, bir başka ülkeye gelerek, aklınca gazetecilik yapıyor,
niyeti de kötü olunca, yaptığı bu işin başarıya ulaşması ya da ona istediği ilgiyi sağlamayacağı aşikar .
Şu sıralar, İngiliz basının da, milyonlarca borcu olan Fergie, şimdi de Türkiye" de gazeteciliğe özendi diye alay konusu olmuş.
Yani yapılan işteki gerçek niyet önemli, Fergie gibi, gideyim de gazetecilik adına,engelli çocuklar gibi hassas bir konuyu malzeme yapayım, birilerinin açığını yakalayım, adı da araştırmacı gazetecilik olsun, bu da bana reklam olsun niyeti, insana bir şey kazandırmıyor. Ne yaparsak yapalım, yaptığımız işte ne kadar samimi olduğumuz önemli.
Kimse dostlar alışverişte olsun işleri yapmasın. Çünkü herkes neyin ne olduğunu biliyor.
Ben lafımı ortaya koyayım, beğenen alsın, beğenmeyen almasın.