ABD'de 46 yaşındaki George Floyd'un Minneapolis'te polis tarafından gözaltında öldürülmesi ülke genelinde ve dünyanın farklı bölgelerinde protesto edilmeye devam ediyor.
Floyd'u arabanın tekeri ile asfalt arasında sıkıştıran "beyaz" polis elleri cebinde, "zenci" Floyd'un boğazına dizlerini bastırarak öldürdü.
İşkenceden beter.
Yere yatırıp öldürmeden önce arabanın içinde öldüresiye dövdüğü görüntüler de çıktı ortaya.
Amerika'da bu vahşi cinayetten sonra ülke yangın yerine döndü.
Kuşkusuz siyahi vatandaşlarına böylesi bir zulüm ilk kez olmuyor.
Amerika ülke olarak vahşet ile beslenen bir ülke doğal olarak halkı da bu vahşete alışkın.
Kızılderili yerlilerinin katliamları, Hollywood filmleriyle içselleştirildi. Amerikan halkında beyaz ırk üstünlüğü vurgusu bu dönemde başladı.
Beyazlarla siyahların bindiği araçlar, su içtiği çeşmeler, tuvaletler, kütüphaneler hayatta her yer ayrıştırıldı. Bugün yaşanan, geçmişten gelen ırklar savaşının artık kodlarıdır.
Amerika tarihi ırkçılık ve vahşetlerle yazılmış bir tarihtir. Dünya’ya yaydığı demokrasi yayma görünümlü savaş alışkanlığını temelinde geçmişten geleceğe yatan bir ırkçılık ve vahşet sevicilik gizli.
Siyahi kesim sürekli dışlandığı için ülke yönetimi ağırlıklı olarak beyazlarda ve bu ayrıcalıklı üst kimlik sanılıyor. Bu alışkanlık şımarıklıktan öte toplumsal faşizme dönüştü. Halk arasında beyazların zencileri dışladığı bir yaşam var uzak kıtada.
Oysa insanları birbirinden ayıran ten renkleri değildir.
Birbirimizden bizi ayrı ve ayrıcalıklı kılan aklımız, vicdanımızdır.
Katıksız Allah inancı olan hiç kimse karşısındakini, tenine, dinine, cinsiyetine göre ayırmaz.
Hangi dinin mensubu olursa olsun, farklılığından ötürü hiç kimse bir başkasının canına kıymaz. Hele, gülen gözlerle, keyif alarak yapamaz.
Dünya tarihinde, neredeyse tüm ülkelerde, her coğrafyada çok savaş görüldü.
Çok kıyım yapıldı. İnsanların canları, malları, gelecekleri yok edildi.
Ve savaşan, can alan insan Allah bizim zafer kazanmamızı istiyor diye propaganda yaptı.
Ayrımcılığı, ırkçılığı ve toplu cinayetleri haklı çıkartmaya yardım etmeye yönelik kitaplar yazıldı.
Şu bir gerçek ki; “Öldürme, cana kıyma” diye emir vermiş olan yaradan; zulmeden, zulmü hak eden her toplumu yok edecektir.
Amerika’da çıkan George Floyd yangını, dünyanın her bölgesinde ırkçılıkla beslenen her bedeni yakacaktır.
Bugünlerin gazetelerini, köşe yazılarını saklayın. Yeni bir dönemin başlangıcına tanık olabiliriz.
Amerika'nın parçalanması, dağılması yakındır.
Amerika’yı yok edecek olan da kendi yaygın zulmüdür.
">
ABD'de 46 yaşındaki George Floyd'un Minneapolis'te polis tarafından gözaltında öldürülmesi ülke genelinde ve dünyanın farklı bölgelerinde protesto edilmeye devam ediyor.
Floyd'u arabanın tekeri ile asfalt arasında sıkıştıran "beyaz" polis elleri cebinde, "zenci" Floyd'un boğazına dizlerini bastırarak öldürdü.
İşkenceden beter.
Yere yatırıp öldürmeden önce arabanın içinde öldüresiye dövdüğü görüntüler de çıktı ortaya.
Amerika'da bu vahşi cinayetten sonra ülke yangın yerine döndü.
Kuşkusuz siyahi vatandaşlarına böylesi bir zulüm ilk kez olmuyor.
Amerika ülke olarak vahşet ile beslenen bir ülke doğal olarak halkı da bu vahşete alışkın.
Kızılderili yerlilerinin katliamları, Hollywood filmleriyle içselleştirildi. Amerikan halkında beyaz ırk üstünlüğü vurgusu bu dönemde başladı.
Beyazlarla siyahların bindiği araçlar, su içtiği çeşmeler, tuvaletler, kütüphaneler hayatta her yer ayrıştırıldı. Bugün yaşanan, geçmişten gelen ırklar savaşının artık kodlarıdır.
Amerika tarihi ırkçılık ve vahşetlerle yazılmış bir tarihtir. Dünya’ya yaydığı demokrasi yayma görünümlü savaş alışkanlığını temelinde geçmişten geleceğe yatan bir ırkçılık ve vahşet sevicilik gizli.
Siyahi kesim sürekli dışlandığı için ülke yönetimi ağırlıklı olarak beyazlarda ve bu ayrıcalıklı üst kimlik sanılıyor. Bu alışkanlık şımarıklıktan öte toplumsal faşizme dönüştü. Halk arasında beyazların zencileri dışladığı bir yaşam var uzak kıtada.
Oysa insanları birbirinden ayıran ten renkleri değildir.
Birbirimizden bizi ayrı ve ayrıcalıklı kılan aklımız, vicdanımızdır.
Katıksız Allah inancı olan hiç kimse karşısındakini, tenine, dinine, cinsiyetine göre ayırmaz.
Hangi dinin mensubu olursa olsun, farklılığından ötürü hiç kimse bir başkasının canına kıymaz. Hele, gülen gözlerle, keyif alarak yapamaz.
Dünya tarihinde, neredeyse tüm ülkelerde, her coğrafyada çok savaş görüldü.
Çok kıyım yapıldı. İnsanların canları, malları, gelecekleri yok edildi.
Ve savaşan, can alan insan Allah bizim zafer kazanmamızı istiyor diye propaganda yaptı.
Ayrımcılığı, ırkçılığı ve toplu cinayetleri haklı çıkartmaya yardım etmeye yönelik kitaplar yazıldı.
Şu bir gerçek ki; “Öldürme, cana kıyma” diye emir vermiş olan yaradan; zulmeden, zulmü hak eden her toplumu yok edecektir.
Amerika’da çıkan George Floyd yangını, dünyanın her bölgesinde ırkçılıkla beslenen her bedeni yakacaktır.
Bugünlerin gazetelerini, köşe yazılarını saklayın. Yeni bir dönemin başlangıcına tanık olabiliriz.
Amerika'nın parçalanması, dağılması yakındır.
Amerika’yı yok edecek olan da kendi yaygın zulmüdür.