Aman Ne Olacak Yani !

Gün geçmiyor ki siyasete ilişkin yanlış bakış açılarımıza, önyargılarımıza, batıl inançlarımıza ve...

Hasan Güneş hgunes0202@gmail.com

Gün geçmiyor ki siyasete ilişkin yanlış bakış açılarımıza, önyargılarımıza, batıl inançlarımıza ve yanlış inanışlarımıza bir yenisi eklenmesin. Ne oluyor mu diyorsunuz? Haydi birlikte görelim.
< <  Seçim büyüklerin işi. Sen küçüksün. Bu partiyi desteklemeli ya da ona oy vermelisin>>
Böyle önemli konularda söz hakkımızın olmaması ne anlama geliyor. Biliyor musunuz?
Sen de bir yetişkin olduğunda çocuklarının söz söyleme hakkı sana bağlı. Yani sen ne dersen o olacak. Peki, senin görüşlerin,  ülke meseleleri açısından önemli olan siyasi kararlara ters düşüyorsa? Ya da bunları etkileme çabanın yönü yanlışsa?
Hem bir çocuğa görev sorumluluk verilmezse, o çocukta sorumluluk duygusu nasıl gelişsin? Yani bu çocuk yarın nasıl iyi bir yurttaş olacak?
< < Aile üyeleri böyle bir karar aldı. >>
O nedenle “A” partisine oy kullanacağız.
Peki o kararı kim verdi?
Erkekler… Ya kadınlara ne oldu?
Onlar memleket meselelerini bilmezler.
Onların işi, ev işlerini yapmak, beylerine ve çocuklarına hizmet etmektir.
Peki ya kadınların siyasi kararlarına ilişkin verdiği kararların (oy vermek gibi) erkeklerin kararlarından daha sağlıklı olduğu anlaşılırsa ne olacak? Bütün bunların ötesinde kadın bir birey, söz söyleme hakkı yok mu? Görünürde var. Ama genellikle uygulamada öyle olduğu pek de söylenemez.
< < A partisi her zaman kıtlık getirir, oyunu ona verememelisin>>
Geleceği görmede kendinden bu kadar eminsin. O zaman verdiğin kararlarla geleceğini etkileme şansın yüksek ve mutlu olmaman mümkün değil.
Ya oy verdiğin “B” partisi kıtlık getirirse ne olacak? Hele de geriye dönüş mümkün değilse.
< < Gençleri siyasete bulaştırmamalıyız>>
Yetişkinlikte ne olacak peki?.   Siyasetten anlamayan birisi olarak başka veya başkalarının aklına başvurmayacağını mı sanıyorsun?
Tıpkı,  ABD’nin bize biçtiği, insanca yaşamak anlamına gelen demokrasiyle çelişen “Ilımlı İslam” projesinden medet duymak gibi.
Yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapan özelleştirmeyi vurgulayan “küreselleşmeye” yana olmak gibi.
Etkin yurttaş olmak sorumluluk gerektirir.
Etkin yurttaş bilinçlilik gerektirir. Etkin yurttaş çocuk, genç, kadın ve erkeğiyle memleket sorunlarına duyarlılık gerektirir.
Ya Bizim durumumuz? Aman ne olacak sanki mi diyelim?
Hayır!
Duyarlı yurttaşlar ve aydınlar oldukça siyasete ilişkin olumsuz yargılarımız elbette değişecek. Tıpkı, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarında olduğu gibi.

">

Gün geçmiyor ki siyasete ilişkin yanlış bakış açılarımıza, önyargılarımıza, batıl inançlarımıza ve yanlış inanışlarımıza bir yenisi eklenmesin. Ne oluyor mu diyorsunuz? Haydi birlikte görelim.
< <  Seçim büyüklerin işi. Sen küçüksün. Bu partiyi desteklemeli ya da ona oy vermelisin>>
Böyle önemli konularda söz hakkımızın olmaması ne anlama geliyor. Biliyor musunuz?
Sen de bir yetişkin olduğunda çocuklarının söz söyleme hakkı sana bağlı. Yani sen ne dersen o olacak. Peki, senin görüşlerin,  ülke meseleleri açısından önemli olan siyasi kararlara ters düşüyorsa? Ya da bunları etkileme çabanın yönü yanlışsa?
Hem bir çocuğa görev sorumluluk verilmezse, o çocukta sorumluluk duygusu nasıl gelişsin? Yani bu çocuk yarın nasıl iyi bir yurttaş olacak?
< < Aile üyeleri böyle bir karar aldı. >>
O nedenle “A” partisine oy kullanacağız.
Peki o kararı kim verdi?
Erkekler… Ya kadınlara ne oldu?
Onlar memleket meselelerini bilmezler.
Onların işi, ev işlerini yapmak, beylerine ve çocuklarına hizmet etmektir.
Peki ya kadınların siyasi kararlarına ilişkin verdiği kararların (oy vermek gibi) erkeklerin kararlarından daha sağlıklı olduğu anlaşılırsa ne olacak? Bütün bunların ötesinde kadın bir birey, söz söyleme hakkı yok mu? Görünürde var. Ama genellikle uygulamada öyle olduğu pek de söylenemez.
< < A partisi her zaman kıtlık getirir, oyunu ona verememelisin>>
Geleceği görmede kendinden bu kadar eminsin. O zaman verdiğin kararlarla geleceğini etkileme şansın yüksek ve mutlu olmaman mümkün değil.
Ya oy verdiğin “B” partisi kıtlık getirirse ne olacak? Hele de geriye dönüş mümkün değilse.
< < Gençleri siyasete bulaştırmamalıyız>>
Yetişkinlikte ne olacak peki?.   Siyasetten anlamayan birisi olarak başka veya başkalarının aklına başvurmayacağını mı sanıyorsun?
Tıpkı,  ABD’nin bize biçtiği, insanca yaşamak anlamına gelen demokrasiyle çelişen “Ilımlı İslam” projesinden medet duymak gibi.
Yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapan özelleştirmeyi vurgulayan “küreselleşmeye” yana olmak gibi.
Etkin yurttaş olmak sorumluluk gerektirir.
Etkin yurttaş bilinçlilik gerektirir. Etkin yurttaş çocuk, genç, kadın ve erkeğiyle memleket sorunlarına duyarlılık gerektirir.
Ya Bizim durumumuz? Aman ne olacak sanki mi diyelim?
Hayır!
Duyarlı yurttaşlar ve aydınlar oldukça siyasete ilişkin olumsuz yargılarımız elbette değişecek. Tıpkı, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarında olduğu gibi.

Tüm yazılarını göster