Yazılarımı sürekli takip eden okurlarım hatırlayacaklardır.
Geçen Mart ayında 'Alles Tesadüf' başlığı altında kaleme aldığım analiz yazım ses getirmişti.
'Spiegel Dergisi'ne mülakat verenAlman İstihbarat Şefi; 15.Temmuz kanlı darbe girişiminidevalüe eden yorumlaryapmıştı.
Benim bu noktada edindiğim intiba, Almanya-Türkiye arasında baş gösterensürtüşme ve gerilimin tırmanacağı yönündeydi.
Nitekim öyle de oldu-ki mezkur konuya tekrar girmenin zamanı geldiğini düşüncesiyle; bu yazıyı kaleme alma fikri de böyle doğdu-
SOKAK İZLENİMLERİM
Almanya'dasokağın dinamiklerideğişmiş.
Her şey eskisi gibi dakik değil.
Çevrenin temiz ve düzenli olmadığı gibi; sokakta dolaşan insanların daırk, din ve giyim tarzıfarklılaşmış.
Buna karşın, insanların sokakta dahasıcak kanlı, dahakonuşkan, dahasamimi veyardımseverdavrandığını söyleyebilirim.
Öyle ki, son derececiddi, soğuk ve duygusuzifadeler takınan o eski insanlara daha az rastlanıyor.
Almanya'da bir anlamda biraz'Akdenizlileşme'sezdiğimi söylesem, kesinlikle abartmış olmam.
Ne var ki, ünlü bir Amerikan başkanının,"Ördek gibi yürüyorsa, ördek gibi vakvaklıyorsa; o zaman ördektir"betimlemesinden yola çıkarak şunu da eklemek isterim:
Sokakta gördüğüm Almanya buysa; Almanya duraklama devrine girmişvaziyette.
Ha! Şimdi ben böyle söyledim diye,Almanya karşıtlarıda hemen sevinmesinler!
Zira 'duraklama devri' yüzyıllar sürenOsmanlı örneğinide hatırlamakta fayda var.
DOĞAL SINIRLARINA ULAŞAN KURT
Almanya AB entegrasyonunu zorlayıp Avro'yu kaldıraç yapınca...
Hollanda'nın Pasifik kıyılarından Polonya'nın steplerine, Ege'nin adalarına ve Karadeniz'in dalgalarına kavuşmuş durumda.
İki eski Kara İmparatorluğu'nunvarisleriAlmanlar ile Türklerin birbirlerine rakip olmaları ve sürtüşmeleri aslında bucoğrafi gerçekten kaynaklanmakta.
Kaldı ki bu sürtüşmenin tabanı, iki rakibingözünü ters yöne dikmesinden doğuyor.
AlmanlarDoğuyaaçılmak isterken...
Türklerin DNA'sında ki doğal GPS Batı'yı işaret ediyor.
BUZLAR ÇÖZÜLDÜ
Bir zamanlar...
Aynı coğrafyada at koşturan RuslarınOsmanlı'ya din kartını açması...
ZamanındaAlmanlar ile Osmanlı'yı halvet etmiş ve I. Dünya savaşı hüsranına zemin hazırlamıştı.
Almanların, Birinci Dünya Savaşı'ndan kalan açık hesapları kapatma arzusu, İkinci Dünya Savaş'ında,bumerang misalitekrar tokat olarak geri dönünce...
"Alman Mucizesi"ni gerçekleştirecek kol gücü açığını daAnadolu köylülerikapattı.
Şimdi'Soğuk Savaş'bitti ve buzlar eridi. Etrafta kalan çirkin objeler ortaya çıktı. Bunlardan en barizi deAlman-Türk çatışmasıolsa gerek.
AÇIK HESABI OLAN OLANA
Almanya'ya giden"Gastarbeiterler"in tamamı T.C. Vatandaşıydı ama aralarında her türlü insanvardı.
Bugünkü tabloya baktığımızda...
Yeşiller Partisi'nden Cem Bey'insiyasi platformu çevre olanbir partide olduğunu görüyoruz.
Ki Osmanlı tarihinde yer alanErmeni olaylarını Alman Parlamentosu'na getiriyor.
Öte yanda, KürtveyaAlevikökenli olup Türkiye'yle hesabı olan bir çok Türk-Alman vatandaşı Almanya'nın siyasi ve ekonomik gücüne sırtını dayayıp kendi davalarının promosyonunu yapıyor.
Bir çokAnadolu kökenliAlman siyasetçi de Türkiye'ye ders verme ve haddini bildirme konusunda partiler üstü birmisyonüstlenmiş gibi davranıyor.
HER OLAYIN İKİ YÜZÜ VAR
Bugün Alman -Türk ilişkileri bu noktaya gelmişse...
Ortaya çıkan tablo,tarihsel bir sürecin geldiği son noktadır.
Kendi gerçekleriyle yüzleşmeme ısrarını sürdüren ve bu tavrını kurulduğu günden beri adetaresmi politika doktrinihaline getirmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin de bu noktada kabahati söz konusudur.
ALMAN DERİN DEVLETİ'NDEN DERİN STRATEJİSTLER FARKINDA.
Eğer Türkiye Batı'dan kopupRusya-İran-Çin üçgeninde merkezüskonumuna gelirse..
Habitatının doğal sınırlarına dayanmış Almanya'nın"duraklama"devri "çürüme"devrine dönüşür.
Toparlamak gerekirse...
Tabii ki, yukarıda anlatmaya çalıştığımdinamiklerbir kaç sayfa analize sığacak cinsten değil.
Fakat bu çatışmayı bugün en çok dile getiren deRecep Tayyip Erdoğan.
Erdoğan'ın da bu konuyu daha çok refleksleriyle'manage'ettiğini sanıyorum.
Eldiven giyen, gazetecilerle, kaçaklarla veTürkiye düşmanlarıyla sahneyi dolduran Angela Merkel'in de fazla duygusal olmayan ve içten pazarlıklı bir politikacı olduğu için farklı taktikler uyguladığını düşünüyorum.
Ezcümle:İki ülke arasındaki tırmanış sürecek, çünkü bu "çıkar çatışması" bu coğrafyanın maalesef tarihsel akışında var.
ENGİN CİVAN / ABD / 25 08 2017
">
Yazılarımı sürekli takip eden okurlarım hatırlayacaklardır.
Geçen Mart ayında 'Alles Tesadüf' başlığı altında kaleme aldığım analiz yazım ses getirmişti.
'Spiegel Dergisi'ne mülakat verenAlman İstihbarat Şefi; 15.Temmuz kanlı darbe girişiminidevalüe eden yorumlaryapmıştı.
Benim bu noktada edindiğim intiba, Almanya-Türkiye arasında baş gösterensürtüşme ve gerilimin tırmanacağı yönündeydi.
Nitekim öyle de oldu-ki mezkur konuya tekrar girmenin zamanı geldiğini düşüncesiyle; bu yazıyı kaleme alma fikri de böyle doğdu-
SOKAK İZLENİMLERİM
Almanya'dasokağın dinamiklerideğişmiş.
Her şey eskisi gibi dakik değil.
Çevrenin temiz ve düzenli olmadığı gibi; sokakta dolaşan insanların daırk, din ve giyim tarzıfarklılaşmış.
Buna karşın, insanların sokakta dahasıcak kanlı, dahakonuşkan, dahasamimi veyardımseverdavrandığını söyleyebilirim.
Öyle ki, son derececiddi, soğuk ve duygusuzifadeler takınan o eski insanlara daha az rastlanıyor.
Almanya'da bir anlamda biraz'Akdenizlileşme'sezdiğimi söylesem, kesinlikle abartmış olmam.
Ne var ki, ünlü bir Amerikan başkanının,"Ördek gibi yürüyorsa, ördek gibi vakvaklıyorsa; o zaman ördektir"betimlemesinden yola çıkarak şunu da eklemek isterim:
Sokakta gördüğüm Almanya buysa; Almanya duraklama devrine girmişvaziyette.
Ha! Şimdi ben böyle söyledim diye,Almanya karşıtlarıda hemen sevinmesinler!
Zira 'duraklama devri' yüzyıllar sürenOsmanlı örneğinide hatırlamakta fayda var.
DOĞAL SINIRLARINA ULAŞAN KURT
Almanya AB entegrasyonunu zorlayıp Avro'yu kaldıraç yapınca...
Hollanda'nın Pasifik kıyılarından Polonya'nın steplerine, Ege'nin adalarına ve Karadeniz'in dalgalarına kavuşmuş durumda.
İki eski Kara İmparatorluğu'nunvarisleriAlmanlar ile Türklerin birbirlerine rakip olmaları ve sürtüşmeleri aslında bucoğrafi gerçekten kaynaklanmakta.
Kaldı ki bu sürtüşmenin tabanı, iki rakibingözünü ters yöne dikmesinden doğuyor.
AlmanlarDoğuyaaçılmak isterken...
Türklerin DNA'sında ki doğal GPS Batı'yı işaret ediyor.
BUZLAR ÇÖZÜLDÜ
Bir zamanlar...
Aynı coğrafyada at koşturan RuslarınOsmanlı'ya din kartını açması...
ZamanındaAlmanlar ile Osmanlı'yı halvet etmiş ve I. Dünya savaşı hüsranına zemin hazırlamıştı.
Almanların, Birinci Dünya Savaşı'ndan kalan açık hesapları kapatma arzusu, İkinci Dünya Savaş'ında,bumerang misalitekrar tokat olarak geri dönünce...
"Alman Mucizesi"ni gerçekleştirecek kol gücü açığını daAnadolu köylülerikapattı.
Şimdi'Soğuk Savaş'bitti ve buzlar eridi. Etrafta kalan çirkin objeler ortaya çıktı. Bunlardan en barizi deAlman-Türk çatışmasıolsa gerek.
AÇIK HESABI OLAN OLANA
Almanya'ya giden"Gastarbeiterler"in tamamı T.C. Vatandaşıydı ama aralarında her türlü insanvardı.
Bugünkü tabloya baktığımızda...
Yeşiller Partisi'nden Cem Bey'insiyasi platformu çevre olanbir partide olduğunu görüyoruz.
Ki Osmanlı tarihinde yer alanErmeni olaylarını Alman Parlamentosu'na getiriyor.
Öte yanda, KürtveyaAlevikökenli olup Türkiye'yle hesabı olan bir çok Türk-Alman vatandaşı Almanya'nın siyasi ve ekonomik gücüne sırtını dayayıp kendi davalarının promosyonunu yapıyor.
Bir çokAnadolu kökenliAlman siyasetçi de Türkiye'ye ders verme ve haddini bildirme konusunda partiler üstü birmisyonüstlenmiş gibi davranıyor.
HER OLAYIN İKİ YÜZÜ VAR
Bugün Alman -Türk ilişkileri bu noktaya gelmişse...
Ortaya çıkan tablo,tarihsel bir sürecin geldiği son noktadır.
Kendi gerçekleriyle yüzleşmeme ısrarını sürdüren ve bu tavrını kurulduğu günden beri adetaresmi politika doktrinihaline getirmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin de bu noktada kabahati söz konusudur.
ALMAN DERİN DEVLETİ'NDEN DERİN STRATEJİSTLER FARKINDA.
Eğer Türkiye Batı'dan kopupRusya-İran-Çin üçgeninde merkezüskonumuna gelirse..
Habitatının doğal sınırlarına dayanmış Almanya'nın"duraklama"devri "çürüme"devrine dönüşür.
Toparlamak gerekirse...
Tabii ki, yukarıda anlatmaya çalıştığımdinamiklerbir kaç sayfa analize sığacak cinsten değil.
Fakat bu çatışmayı bugün en çok dile getiren deRecep Tayyip Erdoğan.
Erdoğan'ın da bu konuyu daha çok refleksleriyle'manage'ettiğini sanıyorum.
Eldiven giyen, gazetecilerle, kaçaklarla veTürkiye düşmanlarıyla sahneyi dolduran Angela Merkel'in de fazla duygusal olmayan ve içten pazarlıklı bir politikacı olduğu için farklı taktikler uyguladığını düşünüyorum.
Ezcümle:İki ülke arasındaki tırmanış sürecek, çünkü bu "çıkar çatışması" bu coğrafyanın maalesef tarihsel akışında var.
ENGİN CİVAN / ABD / 25 08 2017