Biliyorsunuz çok zaman bana gelen mailleri konu ediyorum. Bu sabah da kalkar kalkmaz bilgisayarımın başına geçtim ve hızlıca maillerimi taradım. Bir tanesi hemen ilgimi çekti.
Zafer Beşir, isimli bir kişiden gelen ve ek içeren iletide çok önemli iddialar yer alıyordu. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk hakkında
.
Zafer Beşir ise Toprak Holding" de sanıyorum, Halis Toprak" ın özel kalem müdürlüğünü yapıyordu.
İddiaları burada tek tek anlatmayacağım çünkü biliyorsunuz iddialar adı üstünde doğruluğu kanıtlanmamış durumlara verilen ad oluyor. Yani bu iddialar okuduğumuz zaman bize çok doğru gelebilir, ya da tam anlamıyla deli saçması diyebiliriz. Ama ne olursa olsun iddia
Sadece şunu söyleyebilirim. Devlet kendi kurumlarını, kendi içersinde kontrol ediyor mu?
Yani, mesela, Ahmet Ertürk hakkında yapılan bir iddia, ya da en ufak bir devlet memuru olsun, hakkında yapılan iddialar acaba nasıl ve nereye kadar incelenip, doğruluğu araştırılıyor, böyle bir kontrol mekanizması var mı? Bunu merak ediyorum. Çünkü bu konuyla ilgili iddialar, çok ciddi ve devletin önemli bir bölümünü, yani alacak verecek meselelerini temsil ettiği için de, TMSF Başkanı" nın şahsıyla ilgili iddiaların, doğru ya da yanlış olması, vatandaşın gözünde, devletin ne kadar "şeffaf" olduğunu temsil ediyor
Bence tabii
.
Burada her konuda olduğu gibi kesinlikle taraflı bakmıyorum. Genel anlamda, her sıkıntısı olana ve bir konuda mağdur olan herkese maalesef haklı ya da haksız olduğuna bakmadan büyük bir üzüntü ve şefkat duyuyorum o ayrı yapım gereği böyle ama bu duygumu bastırıyorum
Hiçbir zaman ha bu benim gibi düşünüyor, benden. Ya da bu benim gibi düşünmüyor o zaman bir adım geri gibi bakmıyorum kişilere ya da kurumlara, yalnızca değer yargım; bu durum adaletli mi? Adalet derken, kendi içimizdeki vicdan muhasebesinden bahsediyorum.. Yapılan işten insanlar mutlu mu, mutsuz mu gibi değerlendirmelerim oluyor. Onun için birinin mağduriyetini okuduğumda üzülüyorum. Çocukca bir şey belki
Şöyle bir hikayeyi anlatmak istiyorum, yeri gelmişken; bir nehirin kıyısında, akrep ve köpek yan yana duruyor ve karşıdan karşıya geçmek istiyor. Akrep diyor ki köpeğe, beni karşıdan karşıya geçirir misin? Köpek yüzüne bakıyor akrebin, geçiririm ama sonra beni sokarsan suyun yarısında diyor, akrep cevap veriyor; yok öyle bir şey sokmam canım
Köpek gülümsüyor, akrebe sevgiyle bakıyor bir taraftan da onu karşıdan karşıya geçirmesi gerektiğini düşünüyor ve sırtına alıp kendini nehrin azgın sularına bırakıyor. Hakikaten de akrep yolun yarısında, köpeği sokuyor ve soruyor ona seni sokabileceğimi biliyordun, çünkü bu benim doğamda var peki her şeye rağmen beni neden karşıdan karşıya geçirdin? Köpek vakur bir edayla cevap veriyor. Bunun senin doğanda olduğunu biliyorum, bunu bilerek yaptım, nasıl senin doğanda beni sokmak varsa benim de doğamda sevmek var ve bunu niçin değiştireyim bu da benim karakterim
.
İşte böyle bu hikayeyi her zaman çok sevmiş ve kendime düstur edinmişimdir, ne kadar yapıp yapamadığım tartışılır tabii.
Özetle toparlayacak olursam, ne Ahmet Ertürk" ü ne de Halis Toprak" ı şahsen tanıyorum, basından okuduklarımızdan kim ne biliyorsa ben de o kadar biliyorum. Yalnızca bana gelen mailde ki konular başka bir çok basın mensubuna da gitmiştir eminim. Mağdur olmuş bir grubun , Ertürk hakkında önemli iddiaları var.. Mutlaka hukumetin eline de ulaşmıştır. Her iddiası olanın da iddiası araştırılır diye bir konu olamaz tabii o kadar memleket meselesi varken. Ama Toprak Holding" de bu güne kadar önemli işlere imza atmış büyük bir grup şimdi, TMSF ve aralarında böyle durumlar olmuş. En azından bu iddialar doğru değil bile olsa, kurumların aklanması ve vatandaşın kafasında ki şaibelerin giderilmesi açısından bu tarz etik araştırmaların yapılmasının doğru olduğunu düşünüyorum
Yok iddialar doğru değilse de, gereği zaten yapılıyor , kimsenin hakkı kimsede kalmıyor.. Dolayısıyla ben, bir basın mensubu olarak bu konuda görevimi yapıyor ve bu iddiaların doğruluğunun araştırılması gerektiğine inanıyorum.
">
Biliyorsunuz çok zaman bana gelen mailleri konu ediyorum. Bu sabah da kalkar kalkmaz bilgisayarımın başına geçtim ve hızlıca maillerimi taradım. Bir tanesi hemen ilgimi çekti.
Zafer Beşir, isimli bir kişiden gelen ve ek içeren iletide çok önemli iddialar yer alıyordu. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk hakkında
.
Zafer Beşir ise Toprak Holding" de sanıyorum, Halis Toprak" ın özel kalem müdürlüğünü yapıyordu.
İddiaları burada tek tek anlatmayacağım çünkü biliyorsunuz iddialar adı üstünde doğruluğu kanıtlanmamış durumlara verilen ad oluyor. Yani bu iddialar okuduğumuz zaman bize çok doğru gelebilir, ya da tam anlamıyla deli saçması diyebiliriz. Ama ne olursa olsun iddia
Sadece şunu söyleyebilirim. Devlet kendi kurumlarını, kendi içersinde kontrol ediyor mu?
Yani, mesela, Ahmet Ertürk hakkında yapılan bir iddia, ya da en ufak bir devlet memuru olsun, hakkında yapılan iddialar acaba nasıl ve nereye kadar incelenip, doğruluğu araştırılıyor, böyle bir kontrol mekanizması var mı? Bunu merak ediyorum. Çünkü bu konuyla ilgili iddialar, çok ciddi ve devletin önemli bir bölümünü, yani alacak verecek meselelerini temsil ettiği için de, TMSF Başkanı" nın şahsıyla ilgili iddiaların, doğru ya da yanlış olması, vatandaşın gözünde, devletin ne kadar "şeffaf" olduğunu temsil ediyor
Bence tabii
.
Burada her konuda olduğu gibi kesinlikle taraflı bakmıyorum. Genel anlamda, her sıkıntısı olana ve bir konuda mağdur olan herkese maalesef haklı ya da haksız olduğuna bakmadan büyük bir üzüntü ve şefkat duyuyorum o ayrı yapım gereği böyle ama bu duygumu bastırıyorum
Hiçbir zaman ha bu benim gibi düşünüyor, benden. Ya da bu benim gibi düşünmüyor o zaman bir adım geri gibi bakmıyorum kişilere ya da kurumlara, yalnızca değer yargım; bu durum adaletli mi? Adalet derken, kendi içimizdeki vicdan muhasebesinden bahsediyorum.. Yapılan işten insanlar mutlu mu, mutsuz mu gibi değerlendirmelerim oluyor. Onun için birinin mağduriyetini okuduğumda üzülüyorum. Çocukca bir şey belki
Şöyle bir hikayeyi anlatmak istiyorum, yeri gelmişken; bir nehirin kıyısında, akrep ve köpek yan yana duruyor ve karşıdan karşıya geçmek istiyor. Akrep diyor ki köpeğe, beni karşıdan karşıya geçirir misin? Köpek yüzüne bakıyor akrebin, geçiririm ama sonra beni sokarsan suyun yarısında diyor, akrep cevap veriyor; yok öyle bir şey sokmam canım
Köpek gülümsüyor, akrebe sevgiyle bakıyor bir taraftan da onu karşıdan karşıya geçirmesi gerektiğini düşünüyor ve sırtına alıp kendini nehrin azgın sularına bırakıyor. Hakikaten de akrep yolun yarısında, köpeği sokuyor ve soruyor ona seni sokabileceğimi biliyordun, çünkü bu benim doğamda var peki her şeye rağmen beni neden karşıdan karşıya geçirdin? Köpek vakur bir edayla cevap veriyor. Bunun senin doğanda olduğunu biliyorum, bunu bilerek yaptım, nasıl senin doğanda beni sokmak varsa benim de doğamda sevmek var ve bunu niçin değiştireyim bu da benim karakterim
.
İşte böyle bu hikayeyi her zaman çok sevmiş ve kendime düstur edinmişimdir, ne kadar yapıp yapamadığım tartışılır tabii.
Özetle toparlayacak olursam, ne Ahmet Ertürk" ü ne de Halis Toprak" ı şahsen tanıyorum, basından okuduklarımızdan kim ne biliyorsa ben de o kadar biliyorum. Yalnızca bana gelen mailde ki konular başka bir çok basın mensubuna da gitmiştir eminim. Mağdur olmuş bir grubun , Ertürk hakkında önemli iddiaları var.. Mutlaka hukumetin eline de ulaşmıştır. Her iddiası olanın da iddiası araştırılır diye bir konu olamaz tabii o kadar memleket meselesi varken. Ama Toprak Holding" de bu güne kadar önemli işlere imza atmış büyük bir grup şimdi, TMSF ve aralarında böyle durumlar olmuş. En azından bu iddialar doğru değil bile olsa, kurumların aklanması ve vatandaşın kafasında ki şaibelerin giderilmesi açısından bu tarz etik araştırmaların yapılmasının doğru olduğunu düşünüyorum
Yok iddialar doğru değilse de, gereği zaten yapılıyor , kimsenin hakkı kimsede kalmıyor.. Dolayısıyla ben, bir basın mensubu olarak bu konuda görevimi yapıyor ve bu iddiaların doğruluğunun araştırılması gerektiğine inanıyorum.