Acvit Ceo’su İsmail Çetin: ''Para ile para kazanma ülke ekonomisini bataklığa sürüklüyor''

Acvit Ceo’su İsmail Çetin: ''Para ile para kazanma ülke ekonomisini bataklığa sürüklüyor''

İsmail Çetin ismailcetin3433@gmail.com

Hareket eden para piyasayı rahatlatıp katma değer sağlarken, hareket etmeyen durağan para ülke ekonomisini bataklığa sürüklüyor.

Ayrıca üreterek tüketen insan ülkeye katma değer sağlarken parayı eline alan yastık altı yaparak veya faize koyarak hareket kabiliyetini durduğu için piyasayı zora sokuyor.

Üretici piyasadan alımlar yaptığından dolayı harcamaya dayalı olarak paraya hareket kabiliyeti yüklüyor ve piyasayı hareketlendirip hacim kazanmasını sağlarken, duran para piyasayı daralttığı için ekonomimiz zor durumda kalıyor.

Diğer taraftan parayı bankaya faize yatırdığımızda para tekelleşiyor. Hem biz kendimizi sıkıntıya sokuyoruz. Hem de ülkeyi darboğaza sürüklüyor. Harcadığımızda ise hem biz rahatlıyoruz. Hem de piyasayı rahatlatıyoruz.

Biz zoru başarıp zor şartlarda belli bir sermaye ile üretip satmaya çalışıyoruz. Farklı bir kişi aynı parayı faize koyup hiç zorluk çekemden suya sabuna dokunmadan piyasayı da zora sokarak bizden fazla para kazanıyor. Bu sistem düzelmeden ülkemiz darboğazdan kurtulması zor ve imkânsız bir hal almıştır.

Buradan hareketle,

Para ile para kazanma politikasına son verildiği zaman herkesin cebine para gireceği için küçüklü, büyüklü esnaf, memur, emekli kısaca 85 milyon üzerinde gelir dağılımındaki eşitliği kolay sağlanacağımızdan dolayı ekonomimiz daralma yaşamak yerine genişleme politikası ile yayılacaktır.

Milli Ekonomi Modelinin merkezindeki iki kelime olan “Tüketmek kaynaktır” felsefesinden yolan çıkacak olursak harcadıkça piyasa büyüyecek esnaf, işçi, işveren toplum rahat edecektir.

">

Hareket eden para piyasayı rahatlatıp katma değer sağlarken, hareket etmeyen durağan para ülke ekonomisini bataklığa sürüklüyor.

Ayrıca üreterek tüketen insan ülkeye katma değer sağlarken parayı eline alan yastık altı yaparak veya faize koyarak hareket kabiliyetini durduğu için piyasayı zora sokuyor.

Üretici piyasadan alımlar yaptığından dolayı harcamaya dayalı olarak paraya hareket kabiliyeti yüklüyor ve piyasayı hareketlendirip hacim kazanmasını sağlarken, duran para piyasayı daralttığı için ekonomimiz zor durumda kalıyor.

Diğer taraftan parayı bankaya faize yatırdığımızda para tekelleşiyor. Hem biz kendimizi sıkıntıya sokuyoruz. Hem de ülkeyi darboğaza sürüklüyor. Harcadığımızda ise hem biz rahatlıyoruz. Hem de piyasayı rahatlatıyoruz.

Biz zoru başarıp zor şartlarda belli bir sermaye ile üretip satmaya çalışıyoruz. Farklı bir kişi aynı parayı faize koyup hiç zorluk çekemden suya sabuna dokunmadan piyasayı da zora sokarak bizden fazla para kazanıyor. Bu sistem düzelmeden ülkemiz darboğazdan kurtulması zor ve imkânsız bir hal almıştır.

Buradan hareketle,

Para ile para kazanma politikasına son verildiği zaman herkesin cebine para gireceği için küçüklü, büyüklü esnaf, memur, emekli kısaca 85 milyon üzerinde gelir dağılımındaki eşitliği kolay sağlanacağımızdan dolayı ekonomimiz daralma yaşamak yerine genişleme politikası ile yayılacaktır.

Milli Ekonomi Modelinin merkezindeki iki kelime olan “Tüketmek kaynaktır” felsefesinden yolan çıkacak olursak harcadıkça piyasa büyüyecek esnaf, işçi, işveren toplum rahat edecektir.

Tüm yazılarını göster