Açılım

Kürt açılımı bence bir yıldız yarattı. O da, eski general, yeni parti başkanı Osman Pamukoğlu...

Ebru Eğinlioğlu eeginlioglu@gmail.com

Kürt açılımı bence bir yıldız yarattı. O da, eski general, yeni parti başkanı Osman Pamukoğlu .

 

Nereden çıkartıyorsun demeyin, biraz gündemi takip ediyorsanız, bir çok televizyon kanalında, programa çıkıp, sivri konuşmalarıyla, hak edene sert üslubu ve lafın altında kalmayan profiliyle hayran kitlesini biraz daha genişletiyor.

 

‘ Açılım ’ , bu şartlar altında, Pamukoğlu’  na  yaramış görünüyor. Tabii terör sorunuyla bizzat ilgilenmiş, ve dağların, doğu bölgelerinin yapısını çok iyi biliyor olması kendisini ayrıcalıklı kılan bir özellik oluyor.

 

Hoş, her ne kadar, henüz ‘ açılım’ ın ne olduğunu, ne içerdiğini tam olarak bilemesek ve bu görünümüyle bir ‘ kapanım’ görüntüsü çizse de. Hukumetin bu yaklaşımı, seçimlerde, Pamukoğlu’ na yarayacak gibi görünüyor.

 

 İnsanlar, hiç tartışmadıkları kadar, bu konuyu, tartışıyor, sanatçılar bile üzerlerine vazife olmadığı halde, siyasetin içine giriyor, her kafadan bir ses çıkıyor. Bir anlamda, demokrasinin varlığını bu tartışmaların, rahat rahat yapılıyor olmasından, sağlıklı işliyor diye değerlendiriyoruz.

 

 Diğer taraftan da, her kafadan anlamsız sesler çıkıyor olması, yanlış sonuçlar doğurabiliyor. Mesela Hülya Avşar hakkında açılan soruşturma gibi. Yani neden konuşmaları bu kadar ciddiye alındı, bir de Avşar' da niye böyle bir konuda görüş bildirdi? Tabii ki, her vatandaş gibi, onun da düşüncelerini söyleme hakkı var ama konu derin bir konu olduğu için, provakatif yüzeysel açıklamalarının, sanki yeni başlayacak programı için reklam niteliği taşıdığını düşündüm. 

 

 Hiç kimse, insanların ölmesini, birbirine gereksiz yere düşmanca davranmasını istemiyor. Aslında belki de en doğrusu şeffaf olmaktan geçiyor, yani herkes düşüncelerini, beklentilerini, isteklerini dürüstçe ortaya koymalı, iyi niyetle çözmeye çalışmalı. Yoksa çözüme ulaşmak çok zor..

 

Mesela Kürt kökenli kardeşlerimizden bazıları, doğu bölgelerinde yaşayan insanların, çok fakir olduğunu, batıda yaşayanlarla, eşit eğitim hakkına sahip olmadığını savunuyor.

 

 Ben buna katılmıyorum, çünkü pek çok Kürt kökenli, iyi eğitim almış, iş adamı, sanatçı, siyasetçi insanımız hatta  rahmetli Başbakanımız bile vardı.

 

 Benim annem ve babam, Kürt kökenli bir müteahhitin yaptığı en son teknolojilerin kullanıldığı bir evde yaşıyorlar ve çok dostane ve saygılı, sevgili ilişkiler içindeler, aynı yerde yaşıyorlar, keza ben de öyle..

 

Yani fakir, bakımsız, eğitimsiz bırakıldıkları falan doğru değil. Onların içinde de, tıpkı bizler gibi ( bu arada ben de Çerkez kökenliyim ama Çerkez Tavuğu ve Çerkez terbiyesi dışında hiçbir şey bilmem.)  Herkese eşit şans tanınıyor.

 

Bakın mesela Mahzun Kırmızıgül’ e, en iyi yabancı film dalında , Oscar’ a aday oluyor.

 

 Sanıyorum, kendisi Konservatuar mezunu, Kürt kökenli bir sanatçımız. Şimdi bu insanlara, eğer eğitim, v.s hakkı tanınmasaydı, bu günlere kadar gelebilirler miydi?

 

Tabii ki gelemezlerdi, yani bu durum bile, Kürt kökenli kardeşlerimizin, hiçbir konuda, geri bıraktırılmadığının en temiz göstergesi..

 

Gerçi  bu  konu bana biraz Orhan Pamuk’ un Nobel almasını hatırlatsa da .

  Ülke olarak, yabancı platformlarda, özellikle Oscar, ya da Nobel gibi itibar gören ödülleri alıyor olmak son derece gurur verici ama keşke bizde, Amerikan sineması gibi, hep ne kadar iyi, ne kadar güçlü, ne kadar sağ duyulu bir ülke olduğumuzun altını çizen konularla ödül alabilsek ve bu ödül bize gerçek bir gurur kaynağı olabilse….

Yoksa Amerikan film jürisi , Slim Dog Millionaire gibi, ezilmiş insanların, fakirliğin anlatıldığı filmlere büyük ilgi duyuyor….Belki de böylesi işlerine geliyor.

 Toparlayacak olursam, çalışan insanlar, her yerde ve her zaman ekmeğini taştan çıkarıyor. Sürekli bir şeylerden şikayet etmek, yerinde saymak, ortalığı karıştırmak çok kolay ama insana mutluluk getirmiyor, maksat iyiye ve güzele kavuşmak, o da gerçekleri kabul ettiğimiz zaman gerçekleşecek, karmaşadan uzak , huzurlu ve güzel bir hafta diliyorum.

">

Kürt açılımı bence bir yıldız yarattı. O da, eski general, yeni parti başkanı Osman Pamukoğlu .

 

Nereden çıkartıyorsun demeyin, biraz gündemi takip ediyorsanız, bir çok televizyon kanalında, programa çıkıp, sivri konuşmalarıyla, hak edene sert üslubu ve lafın altında kalmayan profiliyle hayran kitlesini biraz daha genişletiyor.

 

‘ Açılım ’ , bu şartlar altında, Pamukoğlu’  na  yaramış görünüyor. Tabii terör sorunuyla bizzat ilgilenmiş, ve dağların, doğu bölgelerinin yapısını çok iyi biliyor olması kendisini ayrıcalıklı kılan bir özellik oluyor.

 

Hoş, her ne kadar, henüz ‘ açılım’ ın ne olduğunu, ne içerdiğini tam olarak bilemesek ve bu görünümüyle bir ‘ kapanım’ görüntüsü çizse de. Hukumetin bu yaklaşımı, seçimlerde, Pamukoğlu’ na yarayacak gibi görünüyor.

 

 İnsanlar, hiç tartışmadıkları kadar, bu konuyu, tartışıyor, sanatçılar bile üzerlerine vazife olmadığı halde, siyasetin içine giriyor, her kafadan bir ses çıkıyor. Bir anlamda, demokrasinin varlığını bu tartışmaların, rahat rahat yapılıyor olmasından, sağlıklı işliyor diye değerlendiriyoruz.

 

 Diğer taraftan da, her kafadan anlamsız sesler çıkıyor olması, yanlış sonuçlar doğurabiliyor. Mesela Hülya Avşar hakkında açılan soruşturma gibi. Yani neden konuşmaları bu kadar ciddiye alındı, bir de Avşar' da niye böyle bir konuda görüş bildirdi? Tabii ki, her vatandaş gibi, onun da düşüncelerini söyleme hakkı var ama konu derin bir konu olduğu için, provakatif yüzeysel açıklamalarının, sanki yeni başlayacak programı için reklam niteliği taşıdığını düşündüm. 

 

 Hiç kimse, insanların ölmesini, birbirine gereksiz yere düşmanca davranmasını istemiyor. Aslında belki de en doğrusu şeffaf olmaktan geçiyor, yani herkes düşüncelerini, beklentilerini, isteklerini dürüstçe ortaya koymalı, iyi niyetle çözmeye çalışmalı. Yoksa çözüme ulaşmak çok zor..

 

Mesela Kürt kökenli kardeşlerimizden bazıları, doğu bölgelerinde yaşayan insanların, çok fakir olduğunu, batıda yaşayanlarla, eşit eğitim hakkına sahip olmadığını savunuyor.

 

 Ben buna katılmıyorum, çünkü pek çok Kürt kökenli, iyi eğitim almış, iş adamı, sanatçı, siyasetçi insanımız hatta  rahmetli Başbakanımız bile vardı.

 

 Benim annem ve babam, Kürt kökenli bir müteahhitin yaptığı en son teknolojilerin kullanıldığı bir evde yaşıyorlar ve çok dostane ve saygılı, sevgili ilişkiler içindeler, aynı yerde yaşıyorlar, keza ben de öyle..

 

Yani fakir, bakımsız, eğitimsiz bırakıldıkları falan doğru değil. Onların içinde de, tıpkı bizler gibi ( bu arada ben de Çerkez kökenliyim ama Çerkez Tavuğu ve Çerkez terbiyesi dışında hiçbir şey bilmem.)  Herkese eşit şans tanınıyor.

 

Bakın mesela Mahzun Kırmızıgül’ e, en iyi yabancı film dalında , Oscar’ a aday oluyor.

 

 Sanıyorum, kendisi Konservatuar mezunu, Kürt kökenli bir sanatçımız. Şimdi bu insanlara, eğer eğitim, v.s hakkı tanınmasaydı, bu günlere kadar gelebilirler miydi?

 

Tabii ki gelemezlerdi, yani bu durum bile, Kürt kökenli kardeşlerimizin, hiçbir konuda, geri bıraktırılmadığının en temiz göstergesi..

 

Gerçi  bu  konu bana biraz Orhan Pamuk’ un Nobel almasını hatırlatsa da .

  Ülke olarak, yabancı platformlarda, özellikle Oscar, ya da Nobel gibi itibar gören ödülleri alıyor olmak son derece gurur verici ama keşke bizde, Amerikan sineması gibi, hep ne kadar iyi, ne kadar güçlü, ne kadar sağ duyulu bir ülke olduğumuzun altını çizen konularla ödül alabilsek ve bu ödül bize gerçek bir gurur kaynağı olabilse….

Yoksa Amerikan film jürisi , Slim Dog Millionaire gibi, ezilmiş insanların, fakirliğin anlatıldığı filmlere büyük ilgi duyuyor….Belki de böylesi işlerine geliyor.

 Toparlayacak olursam, çalışan insanlar, her yerde ve her zaman ekmeğini taştan çıkarıyor. Sürekli bir şeylerden şikayet etmek, yerinde saymak, ortalığı karıştırmak çok kolay ama insana mutluluk getirmiyor, maksat iyiye ve güzele kavuşmak, o da gerçekleri kabul ettiğimiz zaman gerçekleşecek, karmaşadan uzak , huzurlu ve güzel bir hafta diliyorum.

Tüm yazılarını göster