7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü'nde yaşanan sorunlar ve beklentiler

Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkan Levent Küçük yazdı: 7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü'nde yaşanan sorunlar ve beklentiler

Levent Küçük levent80@gmail.com

07 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Gününü, gıda fiyatlarındaki aşırı artış ile karşılıyoruz. Satışa sunulan her bir gıda ürününün güvenli gıda ürünü olması, tüketicilere en ucuz fiyatla ve en kolay erişilebilir bir şekilde satışa sunulması tüketiciler açısından temel beklentidir.

Bir gıda ürünü piyasada satışa sunuluyor ise, mutlaka yetkili kuruluşların denetim ve kontrolünden geçmiş, standartlara uygun üretilmiş bir gıda ürünü olmalıdır.

Dünyanın yaşadığı salgın hastalık süreci, Rusya Ukrayna savaşı ile küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkileri, tarım ürünleri üretiminde kendi kendine yeten ülke olmanın, tedarik ve dağıtım zincirlerinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.

Bu nedenle tarım politikalarının, günlük siyasetten uzak, ulusal çıkarlar gözetilerek, uzun vadeli bakış açısıyla planlanması gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Dünya Gıda Güvenliği Gününde tüketicilerimizin yaşadığı başlıca sorunları ana başlıklar halinde sıralayacak olursak;

1-Gıda ürünleri fiyatlarındaki aşırı artışlar:Tarladan sofraya, üreticiden tüketiciye kadarki süreçte gıda ürünü fiyatları aşırı artış göstermektedir. Dünyada gıda ürünleri fiyatları düşüş eğiliminde iken, ülkemizde tersine bir yükseliş göstermektedir. Üretici ve tüketicinin memnun olmadığı bir piyasa düzeni hüküm sürmektedir.

2-Güvensiz gıda ürünleri satışı: Taklit ve tağşiş gıda ürünleri üretim ve satışı maalesef devam etmektedir. Kontrol ve standarttan yoksun üretilen “Merdiven altı” gıda ürünleri, piyasalarda rahatlıkla satışa sunulabilmektedir. Denetim ve kontrol işlevleri yetersiz kalmaktadır.

3-Üretim ve dağıtım zincirlerindeki aksaklıklar:Tarladan sofraya kadarki süreçte maliyetlere etki eden ana unsurlar ortadan kaldırılamamaktadır. Sürekli gündemde olan Haller Yasası değişiklikleri hayata geçirilememektedir. Hem üreticilerin hem de tüketicilerin memnun olmadığı bir piyasa işleyişi hüküm sürmektedir.

4-Gıda israfında yaşananlar: Birleşmiş Milletler raporuna göre, 2022 yılında dünya genelinde üretilen gıdanın yüzde 19'u çöpe gitti. Türkiye, kişi başına 93 kg/yıl ile en çok gıda israfının yapıldığı 10 ülke arasında 3'üncü sırada yer almaktadır. Gıda israfını önleme konusunda maalesef başarısız durumdayız.

5-Gıda ürünleri test ve tahlillerinde yaşanan güçlükler: Tüketicilerin satın aldığı bir gıda ürününün içeriğini, kalitesini kontrol ettirmek ya da içerisinden bir yabancı madde çıkması halinde ispat etmek amacıyla başvuru yapabileceği yollar çok sınırlı ve maliyetli bulunmaktadır. Bu durum tüketicilerin maddi zararlarının giderilmesi ve sağlıklarının korunması açısından büyük sorun oluşturmaktadır.

6-Gramaj, ambalaj hileleri: Satışa sunulan gıda ürünlerinin belirlenen ya da ambalaj veya paketlerinde belirtilen gramaj özelliklerine sahip olmaması, böylece, tüketicilere ilan edilen fiyattan daha pahalı fiyatla satış yapılması. Paketli gıda ürünlerinde gramaj standartı mutlaka getirilmelidir.

7-Cezai yaptırımların yetersizliği: Hileli ve tağşiş gıda ürünleri üreten ve satışını yapanlara yönelik cezalar caydırıcılıktan uzak bulunmaktadır. Cezaların uygulanabilir olması ve caydırıcılığı mutlaka sağlanmalıdır.

8-Restoran, lokanta ve kafe, pastane gibi hizmet işletmelerinde hijyen ve temizliğin yetersiz olması: Bazı hizmet işletmelerinin mutfak bölümleri başta olmak üzere, üretim ve hizmet sunumunda temizlik ve hijyene maalesef özen gösterilmemektedir.

Birey ve toplum sağlığının temel şartı, güvenli gıda ürünlerine en ucuz şekilde kolaylıkla erişebilmek ve tüketmektir.

Özellikle yerel yönetimlerin, tüketicilerin satın aldıkları bir gıda ürününün içeriğini kontrol ettirmek ya da içerisinde bir yabancı madde bulunması halinde bunu ispat etmek amacıyla başvuru yapabileceği yetkin test ve kontrol merkezlerini hayata geçirmeleri çok yararlı olacaktır.

07 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Gününde, gıda üretiminde kendi kendine yeten bir ülke olmak, gıda fiyatlarındaki aşırı fiyat artışlarını önleyerek, alt ve orta gelir gruplarına maddi destek sağlanması temel beklentimizdir.

Saygılarımızla.

Levent KÜÇÜK
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)

">

07 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Gününü, gıda fiyatlarındaki aşırı artış ile karşılıyoruz. Satışa sunulan her bir gıda ürününün güvenli gıda ürünü olması, tüketicilere en ucuz fiyatla ve en kolay erişilebilir bir şekilde satışa sunulması tüketiciler açısından temel beklentidir.

Bir gıda ürünü piyasada satışa sunuluyor ise, mutlaka yetkili kuruluşların denetim ve kontrolünden geçmiş, standartlara uygun üretilmiş bir gıda ürünü olmalıdır.

Dünyanın yaşadığı salgın hastalık süreci, Rusya Ukrayna savaşı ile küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkileri, tarım ürünleri üretiminde kendi kendine yeten ülke olmanın, tedarik ve dağıtım zincirlerinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.

Bu nedenle tarım politikalarının, günlük siyasetten uzak, ulusal çıkarlar gözetilerek, uzun vadeli bakış açısıyla planlanması gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Dünya Gıda Güvenliği Gününde tüketicilerimizin yaşadığı başlıca sorunları ana başlıklar halinde sıralayacak olursak;

1-Gıda ürünleri fiyatlarındaki aşırı artışlar:Tarladan sofraya, üreticiden tüketiciye kadarki süreçte gıda ürünü fiyatları aşırı artış göstermektedir. Dünyada gıda ürünleri fiyatları düşüş eğiliminde iken, ülkemizde tersine bir yükseliş göstermektedir. Üretici ve tüketicinin memnun olmadığı bir piyasa düzeni hüküm sürmektedir.

2-Güvensiz gıda ürünleri satışı: Taklit ve tağşiş gıda ürünleri üretim ve satışı maalesef devam etmektedir. Kontrol ve standarttan yoksun üretilen “Merdiven altı” gıda ürünleri, piyasalarda rahatlıkla satışa sunulabilmektedir. Denetim ve kontrol işlevleri yetersiz kalmaktadır.

3-Üretim ve dağıtım zincirlerindeki aksaklıklar:Tarladan sofraya kadarki süreçte maliyetlere etki eden ana unsurlar ortadan kaldırılamamaktadır. Sürekli gündemde olan Haller Yasası değişiklikleri hayata geçirilememektedir. Hem üreticilerin hem de tüketicilerin memnun olmadığı bir piyasa işleyişi hüküm sürmektedir.

4-Gıda israfında yaşananlar: Birleşmiş Milletler raporuna göre, 2022 yılında dünya genelinde üretilen gıdanın yüzde 19'u çöpe gitti. Türkiye, kişi başına 93 kg/yıl ile en çok gıda israfının yapıldığı 10 ülke arasında 3'üncü sırada yer almaktadır. Gıda israfını önleme konusunda maalesef başarısız durumdayız.

5-Gıda ürünleri test ve tahlillerinde yaşanan güçlükler: Tüketicilerin satın aldığı bir gıda ürününün içeriğini, kalitesini kontrol ettirmek ya da içerisinden bir yabancı madde çıkması halinde ispat etmek amacıyla başvuru yapabileceği yollar çok sınırlı ve maliyetli bulunmaktadır. Bu durum tüketicilerin maddi zararlarının giderilmesi ve sağlıklarının korunması açısından büyük sorun oluşturmaktadır.

6-Gramaj, ambalaj hileleri: Satışa sunulan gıda ürünlerinin belirlenen ya da ambalaj veya paketlerinde belirtilen gramaj özelliklerine sahip olmaması, böylece, tüketicilere ilan edilen fiyattan daha pahalı fiyatla satış yapılması. Paketli gıda ürünlerinde gramaj standartı mutlaka getirilmelidir.

7-Cezai yaptırımların yetersizliği: Hileli ve tağşiş gıda ürünleri üreten ve satışını yapanlara yönelik cezalar caydırıcılıktan uzak bulunmaktadır. Cezaların uygulanabilir olması ve caydırıcılığı mutlaka sağlanmalıdır.

8-Restoran, lokanta ve kafe, pastane gibi hizmet işletmelerinde hijyen ve temizliğin yetersiz olması: Bazı hizmet işletmelerinin mutfak bölümleri başta olmak üzere, üretim ve hizmet sunumunda temizlik ve hijyene maalesef özen gösterilmemektedir.

Birey ve toplum sağlığının temel şartı, güvenli gıda ürünlerine en ucuz şekilde kolaylıkla erişebilmek ve tüketmektir.

Özellikle yerel yönetimlerin, tüketicilerin satın aldıkları bir gıda ürününün içeriğini kontrol ettirmek ya da içerisinde bir yabancı madde bulunması halinde bunu ispat etmek amacıyla başvuru yapabileceği yetkin test ve kontrol merkezlerini hayata geçirmeleri çok yararlı olacaktır.

07 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Gününde, gıda üretiminde kendi kendine yeten bir ülke olmak, gıda fiyatlarındaki aşırı fiyat artışlarını önleyerek, alt ve orta gelir gruplarına maddi destek sağlanması temel beklentimizdir.

Saygılarımızla.

Levent KÜÇÜK
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)

Tüm yazılarını göster