4+4+4 Eğitim yasası. çocuklarımızı gelecekte neler bekliyor?

Eğitim alanında, 4+4+4 yasa değişikliğinin sosyal-politik sonuçlarına ilişkin yoğunluklu olarak...

Hasan Güneş hgunes0202@gmail.com

Eğitim alanında, 4+4+4 yasa değişikliğinin sosyal-politik sonuçlarına ilişkin yoğunluklu olarak eleştiriler, farklı kesimlerde dile getirildi. Ancak, yasa değişikliği ile çocukları gelecekte bekleyen olumsuz psikolojik durumlara ilişkin yeterince eleştirilerin gündeme getirilmediği görülmektedir. Sağlıklı toplumun yolu psikolojik olgunluğa sahip bireylerden geçtiği göz önünde bulundurulduğunda, konunun önemi daha iyi anlaşılacaktır.

Kuşkusuz, mesleki yönlendirme, psikolojik danışma ve rehberliğin alanı içerisinde değerlendirilmektedir. Mesleki yönlendirme sağlıklı bir biçimde gerçekleşmediğinde, gelecekte mutsuz bireyler ve dolayısıyla toplumun doğması kaçınılmaz görünmektedir. Bu nedenle izleyen satırlarda, mesleğin ve mesleki rehberliğin önemi, 4+4+4 adı ile biline yas değişikliği ile bağlantısı açıklanacaktır. Ayrıca, bu bağlantının gençler açısından psikolojik sonuçlarına yer verilecektir.

Birçok birey için meslek, yaşamın ekonomik güvencesi olduğu kadar ilgi ve yeteneklerini ortaya koyarak kendini geliştirebileceği bir alanı ifade etmektedir.

Toplumda çeşitli yetenek ve ilgileri farklı düzeylerde gerekli birçok meslek vardır. Bununla birlikte, gençlerin çeşitli seçenekleri görebilmeleri, onların kendilerini daha iyi tanıyıp kabul edebilmeleri ve çevreleri hakkında daha ayrıntılı ve gerçeklere uygun bilgilere sahip olmaları ile olanaklıdır.

Meslek seçimi, insanın yaşamı boyunca yapacağı seçimler arasında en önemlisidir. Meslek seçimi kararı, kişinin, işinden hoşlanıp hoşlanmayacağını ve dolayısıyla mutlu olup olmayacağını belirler. İnsan yaşamında böylesine çok yönlü etkileri olan bir uğraş alanının seçimi konusunda, hükümetin düşündüğü 4+4+4 eğitim yasa değişikliğinde, bilimsel gerçekler göz önünde bulundurulmadığı görülmektedir.

Bir meslek ya da o mesleğe hazırlayıcı bir eğitim programını seçme durumundaki birey öncelikle kendi kişisel (yetenek, ilgi, değer yargıları vs.) özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olması gerekmektedir. Sonra sıra, gencin karar verme sürecine gelmektedir. Özellikle, gencin lise yıllarını, 15-18 yaşlarını kapsayan bu dönemde, birey artık kendisi ve meslekler hakkında oluşturduğu algılara dayanarak, bilgileri değerlendirir, eşleştirmeye, birbirine uydurmaya ve geleceğine ilişkin; idealler oluşturmaya başlar. Bu ideal ve düşünceler başlangıçta geçici olabilir, ancak giderek daha açık ve temel bir plan yapmaya başlar ve genç mesleki kararını oluşturur.

Ancak, gündemdeki yasa değişikliği ile mesleki yönlendirme yaklaşık olarak 11(on bir) yaşında başlaması öngörülmektedir. Böyle bir süreç, gencin ileride mesleğine bağlanmasını güçleştireceğinden mutsuz olma olasılığı artacaktır. Çünkü meslek seçimi konusunda, çocuğun iradesi ve yasayla öngörülen 11(on bir yaş) ortalaması pedagojik olarak yeterli değildir. En uygun yaş yukarıda ifade edildiği gibi 15-18 yaşları dönemine denk gelen ergenlik dönemidir. Çünkü ergenlik döneminde verilen kararlar, bireyin sağlığı, mesleği, psikolojik uyumu ve sosyal kabulü üzerinde yaşamı boyunca etkili olabilecek doğurgulara sahiptir.

Tekrar tekrar vurgulanacak gerekirse, imam hatip okullarının ortaokul kısmı da dâhil olmak üzere, diğer meslek alanlarına yönelme, görüşülen yasa ile ortalama 11(on bir) yaş tır. Bu oranda ergenlik dönemine çok uzak bir orandır.

Mesleğe yönelme, pedagojik ve bilimsel olarak 15-18 yaşlarını (Ergenlik Dönemi) uygun; ancak 4+4+4 kesintisiz adlı yasada öngörülen yaklaşık 11(on bir) yaş uygun değildir. Diğer taraftan, çocuklar ailelerinin telkin, istekleriyle yönleneceklerinden psikolojinin önemli terimlerinden biri olan kimlik bunalımı yaşamaları kaçınılmazdır. Yeni yasa değişikliği mecliste geçerse çocuklarımızı gelecekte çaresizlik, kafa karışıklığı bekliyor. Başka bir ifadeyle, gelecekte çocuğun mesleğini sevmeme, mesleğine adanmama, mesleğini değiştirme girişimleri, mesleğinde doyum sağlamama ve seçtiği mesleğin olumsuz sonuçlarından ailesini, yakınlarını sorumlu tutabilir. Bu duygular, çocuk için istenmeyen olumsuz psikolojik etkenlerdir. Bu nedenle, eğer yasa mevcut haliyle meclisten geçerse, mutsuz bireyler ve dolayısıyla toplum bizi beklemektedir.

 Raporu Düzenleyen: Emekli Öğretim Görevlisi Hasan Güneş 

">

Eğitim alanında, 4+4+4 yasa değişikliğinin sosyal-politik sonuçlarına ilişkin yoğunluklu olarak eleştiriler, farklı kesimlerde dile getirildi. Ancak, yasa değişikliği ile çocukları gelecekte bekleyen olumsuz psikolojik durumlara ilişkin yeterince eleştirilerin gündeme getirilmediği görülmektedir. Sağlıklı toplumun yolu psikolojik olgunluğa sahip bireylerden geçtiği göz önünde bulundurulduğunda, konunun önemi daha iyi anlaşılacaktır.

Kuşkusuz, mesleki yönlendirme, psikolojik danışma ve rehberliğin alanı içerisinde değerlendirilmektedir. Mesleki yönlendirme sağlıklı bir biçimde gerçekleşmediğinde, gelecekte mutsuz bireyler ve dolayısıyla toplumun doğması kaçınılmaz görünmektedir. Bu nedenle izleyen satırlarda, mesleğin ve mesleki rehberliğin önemi, 4+4+4 adı ile biline yas değişikliği ile bağlantısı açıklanacaktır. Ayrıca, bu bağlantının gençler açısından psikolojik sonuçlarına yer verilecektir.

Birçok birey için meslek, yaşamın ekonomik güvencesi olduğu kadar ilgi ve yeteneklerini ortaya koyarak kendini geliştirebileceği bir alanı ifade etmektedir.

Toplumda çeşitli yetenek ve ilgileri farklı düzeylerde gerekli birçok meslek vardır. Bununla birlikte, gençlerin çeşitli seçenekleri görebilmeleri, onların kendilerini daha iyi tanıyıp kabul edebilmeleri ve çevreleri hakkında daha ayrıntılı ve gerçeklere uygun bilgilere sahip olmaları ile olanaklıdır.

Meslek seçimi, insanın yaşamı boyunca yapacağı seçimler arasında en önemlisidir. Meslek seçimi kararı, kişinin, işinden hoşlanıp hoşlanmayacağını ve dolayısıyla mutlu olup olmayacağını belirler. İnsan yaşamında böylesine çok yönlü etkileri olan bir uğraş alanının seçimi konusunda, hükümetin düşündüğü 4+4+4 eğitim yasa değişikliğinde, bilimsel gerçekler göz önünde bulundurulmadığı görülmektedir.

Bir meslek ya da o mesleğe hazırlayıcı bir eğitim programını seçme durumundaki birey öncelikle kendi kişisel (yetenek, ilgi, değer yargıları vs.) özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olması gerekmektedir. Sonra sıra, gencin karar verme sürecine gelmektedir. Özellikle, gencin lise yıllarını, 15-18 yaşlarını kapsayan bu dönemde, birey artık kendisi ve meslekler hakkında oluşturduğu algılara dayanarak, bilgileri değerlendirir, eşleştirmeye, birbirine uydurmaya ve geleceğine ilişkin; idealler oluşturmaya başlar. Bu ideal ve düşünceler başlangıçta geçici olabilir, ancak giderek daha açık ve temel bir plan yapmaya başlar ve genç mesleki kararını oluşturur.

Ancak, gündemdeki yasa değişikliği ile mesleki yönlendirme yaklaşık olarak 11(on bir) yaşında başlaması öngörülmektedir. Böyle bir süreç, gencin ileride mesleğine bağlanmasını güçleştireceğinden mutsuz olma olasılığı artacaktır. Çünkü meslek seçimi konusunda, çocuğun iradesi ve yasayla öngörülen 11(on bir yaş) ortalaması pedagojik olarak yeterli değildir. En uygun yaş yukarıda ifade edildiği gibi 15-18 yaşları dönemine denk gelen ergenlik dönemidir. Çünkü ergenlik döneminde verilen kararlar, bireyin sağlığı, mesleği, psikolojik uyumu ve sosyal kabulü üzerinde yaşamı boyunca etkili olabilecek doğurgulara sahiptir.

Tekrar tekrar vurgulanacak gerekirse, imam hatip okullarının ortaokul kısmı da dâhil olmak üzere, diğer meslek alanlarına yönelme, görüşülen yasa ile ortalama 11(on bir) yaş tır. Bu oranda ergenlik dönemine çok uzak bir orandır.

Mesleğe yönelme, pedagojik ve bilimsel olarak 15-18 yaşlarını (Ergenlik Dönemi) uygun; ancak 4+4+4 kesintisiz adlı yasada öngörülen yaklaşık 11(on bir) yaş uygun değildir. Diğer taraftan, çocuklar ailelerinin telkin, istekleriyle yönleneceklerinden psikolojinin önemli terimlerinden biri olan kimlik bunalımı yaşamaları kaçınılmazdır. Yeni yasa değişikliği mecliste geçerse çocuklarımızı gelecekte çaresizlik, kafa karışıklığı bekliyor. Başka bir ifadeyle, gelecekte çocuğun mesleğini sevmeme, mesleğine adanmama, mesleğini değiştirme girişimleri, mesleğinde doyum sağlamama ve seçtiği mesleğin olumsuz sonuçlarından ailesini, yakınlarını sorumlu tutabilir. Bu duygular, çocuk için istenmeyen olumsuz psikolojik etkenlerdir. Bu nedenle, eğer yasa mevcut haliyle meclisten geçerse, mutsuz bireyler ve dolayısıyla toplum bizi beklemektedir.

 Raporu Düzenleyen: Emekli Öğretim Görevlisi Hasan Güneş 

Tüm yazılarını göster