3-5 Kuruşum Yok Anlıyor Musun ?

17 Aralık yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan eski Bakan Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in...

Özden Yolagiden ozden.yolagiden@gmail.com

17 Aralık yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan eski Bakan Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in operasyonun ilk saatlerinde babasını araması ve bunu kayıtları basında yayınlandı.

Operasyonun ilk günlerinde gazetelere Barış Güler’in babasını aradığı ama ulaşamadığı türü haberler de servis edilmişti! ( Bknz. Aradı ama ulaşamadı )

Bu ses kayıtlarında Barış Güler, Muammer Güler’e evde bulunan 3-5 kuruştan bahsediyor.

Bu 3-5 kuruş kayıtlara 1 milyon lira olarak geçiyor. Eski parayla 1 trilyon!

Allah 3-5 kuruşu bu ülkede bedava para kazanan, siyasi destekle zengin olanlara değil ama hak eden herkese nasip etsin.

Bu ifade, halkın aklıyla dalga geçmekten, halkı küçük görmekten başka bir şey değildir. Bu, günümüz siyasi iktidarının yarattığı zenginliğin üst bakışıdır. Bu, günümüz zenginlerinin halktan uzaklığının göstergesidir.

Aylık kirası 700 bin TL olan Gökkafeste lüks hayat süren, evinde milyonlarca lira para bulunan bir kişi elbette sokakta aç yatan, yakacak kömür bulamayan, evine ekmek götüremeyenleri bilemez, anlayamaz. Kimisi için dudak uçuklatacak rakamı, 3-5 kuruş olarak hafife alır!

3-5 kuruş diyerek küçümsenen para, tam 1 milyon TL!

İktidar asgari ücrete 5 TL zam yaptı. Asgari ücret bu güncelleme ile 891 TL oldu. 1 milyon TL,

5 TL “güncelleme” yapılan yaklaşık 1123 asgari ücretlinin maaşına denk geliyor. Türkiye’de 15 milyondan fazla asgari ücretli çalışan olduğunu not etmek isterim!

Her iktidar kendi zenginin yaratır derler, bu iktidar da kendi zenginin yarattı. Siyasi iktidar gücü eline geçirirken, yetimin hakkından, sokaktaki garipten, fakirden, gurebadan bahsederek iktidar oldu.

Öyle ki; bizim dinimiz komşusu açken, tok yatan bizden değildir anlayışını damarlarımıza kadar işletmişken, benim hırsızım senin hırsızından daha az çaldı anlayışına geldik.

Bu ülkenin zavallı fakir halkı ise cebinden çalınanın hesabını sormaktan aciz bir şekilde yapılan yardım için dua bile ediyor. İyi niyetli, saf, temiz yürekli bu insanlara yazık değil mi?

Tüyü bitmemiş yetim hakkı diyenler, ne tüy bıraktılar ne yetim ne de hak!

17 Aralık operasyonu ile milletin sırtından, benim milletim diye diye neler götürmüşler neler!

Buna rağmen Türkiye insanı yaşantısından mutlu, geleceğinden umutlu!

Öyle ya da böyle… 3-5 kuruşum yok, anlıyor musun, hadi gülümse!

ZAVALLI MEDYA

17 Aralık operasyonu sonrasında çıkan ses kayıtları medyanın da içler acısı bir halde olduğunu gözler önüne serdi. Gazeteciler siyasi iktidarın esareti altında, medya kuruluşları basın çalışanlarınca değil, iktidarın atanmış personellerince yönetiliyor ve medyadan yıllarca hasbelkader ekmek yiyenler bu acımasız çarkın oyuncağı olmayı içlerine sindirebiliyorlar.

Türk basını ölmez, gazeteciler ölmez, gazetecilik ölmez ama paraya, güce, iktidara direnemeyen kalemşorlar ölmeye mahkûmdur.

www.twitter.com/yolagiden

Benim hırsızım işini bilir 6 Temmuz 2010 – Haber3.com

">

17 Aralık yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan eski Bakan Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in operasyonun ilk saatlerinde babasını araması ve bunu kayıtları basında yayınlandı.

Operasyonun ilk günlerinde gazetelere Barış Güler’in babasını aradığı ama ulaşamadığı türü haberler de servis edilmişti! ( Bknz. Aradı ama ulaşamadı )

Bu ses kayıtlarında Barış Güler, Muammer Güler’e evde bulunan 3-5 kuruştan bahsediyor.

Bu 3-5 kuruş kayıtlara 1 milyon lira olarak geçiyor. Eski parayla 1 trilyon!

Allah 3-5 kuruşu bu ülkede bedava para kazanan, siyasi destekle zengin olanlara değil ama hak eden herkese nasip etsin.

Bu ifade, halkın aklıyla dalga geçmekten, halkı küçük görmekten başka bir şey değildir. Bu, günümüz siyasi iktidarının yarattığı zenginliğin üst bakışıdır. Bu, günümüz zenginlerinin halktan uzaklığının göstergesidir.

Aylık kirası 700 bin TL olan Gökkafeste lüks hayat süren, evinde milyonlarca lira para bulunan bir kişi elbette sokakta aç yatan, yakacak kömür bulamayan, evine ekmek götüremeyenleri bilemez, anlayamaz. Kimisi için dudak uçuklatacak rakamı, 3-5 kuruş olarak hafife alır!

3-5 kuruş diyerek küçümsenen para, tam 1 milyon TL!

İktidar asgari ücrete 5 TL zam yaptı. Asgari ücret bu güncelleme ile 891 TL oldu. 1 milyon TL,

5 TL “güncelleme” yapılan yaklaşık 1123 asgari ücretlinin maaşına denk geliyor. Türkiye’de 15 milyondan fazla asgari ücretli çalışan olduğunu not etmek isterim!

Her iktidar kendi zenginin yaratır derler, bu iktidar da kendi zenginin yarattı. Siyasi iktidar gücü eline geçirirken, yetimin hakkından, sokaktaki garipten, fakirden, gurebadan bahsederek iktidar oldu.

Öyle ki; bizim dinimiz komşusu açken, tok yatan bizden değildir anlayışını damarlarımıza kadar işletmişken, benim hırsızım senin hırsızından daha az çaldı anlayışına geldik.

Bu ülkenin zavallı fakir halkı ise cebinden çalınanın hesabını sormaktan aciz bir şekilde yapılan yardım için dua bile ediyor. İyi niyetli, saf, temiz yürekli bu insanlara yazık değil mi?

Tüyü bitmemiş yetim hakkı diyenler, ne tüy bıraktılar ne yetim ne de hak!

17 Aralık operasyonu ile milletin sırtından, benim milletim diye diye neler götürmüşler neler!

Buna rağmen Türkiye insanı yaşantısından mutlu, geleceğinden umutlu!

Öyle ya da böyle… 3-5 kuruşum yok, anlıyor musun, hadi gülümse!

ZAVALLI MEDYA

17 Aralık operasyonu sonrasında çıkan ses kayıtları medyanın da içler acısı bir halde olduğunu gözler önüne serdi. Gazeteciler siyasi iktidarın esareti altında, medya kuruluşları basın çalışanlarınca değil, iktidarın atanmış personellerince yönetiliyor ve medyadan yıllarca hasbelkader ekmek yiyenler bu acımasız çarkın oyuncağı olmayı içlerine sindirebiliyorlar.

Türk basını ölmez, gazeteciler ölmez, gazetecilik ölmez ama paraya, güce, iktidara direnemeyen kalemşorlar ölmeye mahkûmdur.

www.twitter.com/yolagiden

Benim hırsızım işini bilir 6 Temmuz 2010 – Haber3.com

Tüm yazılarını göster