21 Eylül 2024 cumartesi akşamı, tüm Türkiye'yi kilitleyen ve dünyanın da sayılı "derbileri" arasına alınan Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasını izledik...
Derbi Kadıköy'deydi ve Galatasaray kazanan taraf oldu.
Tıpkı; 19 Mayıs 2024'te Ali Sami Yen Arena'da 10 kişilik Fenerbahçe'nin lig birincisi Galatasaray'ı Çağlar'ın golüyle 1-0 mağlup ettiği gibi...
Yani artık bu işin Kadıköy'ü, Ali Sami Yen Arenası falan kalmadı...
İyi futbol oynamak ve gol atabilmek her yerde takımlara kazandırabiliyor...
Yeter ki takımlardan sonraki en büyük etken olan hakemler ve VAR müessesesi dürüst, namuslu, şerefli, haysiyetli adam gibi adam olsun!..
Kısacası Kadıköy'de;
İyi olan kazandı: 3
Kötü olan kaybetti: 1
Lig mi bitti, hayır...
Şampiyon Galatasaray mı oldu hayır...
Fenerbahçe şampiyonluktan mı koptu hayır...
Sadece Mayıs 2025'te bitecek uzun bir maratonun, 2024 Eylül ayağında Galatasaray bir derbi kazandı, hepsi bu kadar...
Bunun rövanşında yani Ali Sami Yen Arena'da Fenerbahçe'nin galip gelemeyeceğini şimdiden kim garanti edebilir ki...
* * *
Fenerbahçe Teknik Direktörü Mourinho, maçtan sonra Beinsport'a "Onlar yakaladığını attı, biz yakaladıklarımızı atamadık..." demiş...
Yakışmadı Mourinho bu cevap sana...
Senin futbolcuların neden atamadı?
Yaşlılıktan artık ayağında top ezen, isabetsiz paslara imza atan 38'lik Dzeko ile olmuyor değil mi?
Yaptığı hareketler rakiplerce iyice ezberlenen, presi yiyince kenarda otobüs bekleyen Tadiç'le zor değil mi?
Bir çalım, iki çalım, üçüncü çalımda çoğunlukla yerde olan Maxi umduğun gibi çıkmadı değil mi?
Ya En Nasyri denen arkadaş, gönderdiğiniz Batsuhayi'yi aratıyor değil mi?
Beşiktaş'ın golcüsü Cenk Tosun'u top toplayıcı olarak mı aldırdın, böyle derbilerde iş bitirenleri tanımıyorsun ve araştırmadın değil mi?
Gol attırmak senin görevin sevgili Mou...
Gol atacak futbolcuyu sahaya sürmek de senin işin Mou...
Bak Fenerbahçelilerce "Bücür" lakabı takılan meslektaşın Okan Buruk, transferde aldığı bütün adamları sahaya sürdü, ya sen?
Ambarabat ilk 11'de oynayamaz mıydı?
O vazeçilmezin Polonyalı çocuk Szymanski, orta sahanın içine etti, delik deşik olmasına sebep oldu, 3-0'ın mimarlarından biriydi, kalkıp Ambarabat ile İsmail'i değiştirdin, ama o Polski 90 dakika oyunda kaldı...
Mert'in döküldü, İsmail iki önemli hata yaptı ama golle sonuçlanmadı, Djiku ile Çağlar da derbide kan uyuşmazlığı vardı, Fred yok gibiydi, Osterwolde her yere yetişeyim derken, gollerde rakibe yetişemedi, göremedin mi?
Haftalardır yumuşak, demode futbol oynuyor Fenerbahçe'n...
Agresife karşı anında siniyor topçun...
Adam adama markajda futbolcunu ara ki bulasın...
Defansın evlere şenlik, ön liberon ve orta sahan ne ofansif, ne defansif açıdan faydalı..
Şahsi beceriler ve formanın büyüklüğü sayesinde maç kazanıyor takım, dişli rakipte çıkınca mağlubiyeti de beraberliği de tadabiliyor.
Hiç maç çevirecek iç veya dışı sihirin yok...
Aldırdığın adamlar da içi geçmiş karpuz gibi...
Halen Dzeko ve Tadiç'e dayalı oyun peşindesin...
Filip Kostiç aldın, adam ortada yok... Şimdi sakın "yabancı sınırlaması" falan deme, Polonyalını dinlendirip, onu sürseydin sahaya da izleseydik..
Tüm bu gözle görülenlerden sonra "atamayana atarlar" diyerek sıyırmaya çalışıyorsun.
Olmadı Sevgili Mourinho...
Kızma ama sen rakibin Galatasaray'ı tam izlememişsin, iyi etüt etmemişsin, eğer ettiysen, iyi izlediysen, ya kendi futbolcunun gücünü bilmiyorsun, ya da gördüğünü artık sen ve ekibin anlayamıyorsunuz!
Bu 3-1'lik Kadıköy faciası sana yazar Sayın Mourinho unutma bunu lütfen.
....................
Bu arada sayın Başkan Ali Koç'a buradan şu soruları sormak istiyorum;
Galatasaray'a İcardi, Torreira, Mertens ve Maskeli Süvari Osimhen'i getiren şu günkü Sarı-Kırmızılı ekibin omurgasını halleden menajer George Gardi ile Fenerbahçe Kulübü ya da siz niçin çalışmazsınız?
Galatasaray'ın ve milli takımın defansındaki istikrar abidesi Abdülkerim Bardakçı'yı Fenerbahçe'ye getiren Menajer George Gardi'yi neden futbolcuyla birlikte rakibe kaptırdınız?
O yere göğe sığdıramadığınız menajer Mario Branco'nun şampiyonluk için Fenerbahçe'ye getirdiği veya sağlık verdiği birini hatırlıyor musunuz?.. "Git şunu hallet" dediğinizi omuzundaki "Fenerbahçe apoleti" sayesinde alıp getirdiği için Mario Brahco iyi bir beyaz yakalı memur mu oluyor sizce?
O kadar iyi adam sattınız, karşılığında aldıklarınız gidenlerin yerini doldurdu mu acaba?
* * *
Son olarak Galatasaray'dan bahsetmek istiyorum.
Okan Buruk dersini iyi çalışmış, mücadeleci bir ilk 11 sürdü sahaya...
Deli danalar gibi koşturtmak yerine, futbolcularına Fenerbahçe'nin zayıf noktalarına hücum emri vermesi 3-1'i getirdi.
Sara ve Osimhen iyi transferler. Okan hoca yatsın kalksın menajer George Gardi'ye şükretsin..
Okan Buruk'un, maç içi değişiklikleri zamanında ve akıllıca yapması da maçın 3-2 veya 3-3 olmasını engelledi...
Yazının başında dediğim gibi, Kadıköy'de kötü oynayan Fenerbahçe'nin sayesinde iyi olan Galatasaray kazandı..
Bu arada Galatasaray'da bilet skandalından 55 milyon avro iç edilmiş, Galatasaray formasının sırtına yasa dışı bahis şirketi Meritking.news reklamı alınmış, Dursun bey yanağını okşatmış falan filan... Kimin umurunda, hiç kimsenin...
3-1'lik Fenerbahçe galibiyeti ve 5 maçlık galibiyetler serisi her şeyi unutturur, 3 büyüklerin futbolunda başarı varsa gerisi teferruattır.
Hayırlısı bakalım...
">
21 Eylül 2024 cumartesi akşamı, tüm Türkiye'yi kilitleyen ve dünyanın da sayılı "derbileri" arasına alınan Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasını izledik...
Derbi Kadıköy'deydi ve Galatasaray kazanan taraf oldu.
Tıpkı; 19 Mayıs 2024'te Ali Sami Yen Arena'da 10 kişilik Fenerbahçe'nin lig birincisi Galatasaray'ı Çağlar'ın golüyle 1-0 mağlup ettiği gibi...
Yani artık bu işin Kadıköy'ü, Ali Sami Yen Arenası falan kalmadı...
İyi futbol oynamak ve gol atabilmek her yerde takımlara kazandırabiliyor...
Yeter ki takımlardan sonraki en büyük etken olan hakemler ve VAR müessesesi dürüst, namuslu, şerefli, haysiyetli adam gibi adam olsun!..
Kısacası Kadıköy'de;
İyi olan kazandı: 3
Kötü olan kaybetti: 1
Lig mi bitti, hayır...
Şampiyon Galatasaray mı oldu hayır...
Fenerbahçe şampiyonluktan mı koptu hayır...
Sadece Mayıs 2025'te bitecek uzun bir maratonun, 2024 Eylül ayağında Galatasaray bir derbi kazandı, hepsi bu kadar...
Bunun rövanşında yani Ali Sami Yen Arena'da Fenerbahçe'nin galip gelemeyeceğini şimdiden kim garanti edebilir ki...
* * *
Fenerbahçe Teknik Direktörü Mourinho, maçtan sonra Beinsport'a "Onlar yakaladığını attı, biz yakaladıklarımızı atamadık..." demiş...
Yakışmadı Mourinho bu cevap sana...
Senin futbolcuların neden atamadı?
Yaşlılıktan artık ayağında top ezen, isabetsiz paslara imza atan 38'lik Dzeko ile olmuyor değil mi?
Yaptığı hareketler rakiplerce iyice ezberlenen, presi yiyince kenarda otobüs bekleyen Tadiç'le zor değil mi?
Bir çalım, iki çalım, üçüncü çalımda çoğunlukla yerde olan Maxi umduğun gibi çıkmadı değil mi?
Ya En Nasyri denen arkadaş, gönderdiğiniz Batsuhayi'yi aratıyor değil mi?
Beşiktaş'ın golcüsü Cenk Tosun'u top toplayıcı olarak mı aldırdın, böyle derbilerde iş bitirenleri tanımıyorsun ve araştırmadın değil mi?
Gol attırmak senin görevin sevgili Mou...
Gol atacak futbolcuyu sahaya sürmek de senin işin Mou...
Bak Fenerbahçelilerce "Bücür" lakabı takılan meslektaşın Okan Buruk, transferde aldığı bütün adamları sahaya sürdü, ya sen?
Ambarabat ilk 11'de oynayamaz mıydı?
O vazeçilmezin Polonyalı çocuk Szymanski, orta sahanın içine etti, delik deşik olmasına sebep oldu, 3-0'ın mimarlarından biriydi, kalkıp Ambarabat ile İsmail'i değiştirdin, ama o Polski 90 dakika oyunda kaldı...
Mert'in döküldü, İsmail iki önemli hata yaptı ama golle sonuçlanmadı, Djiku ile Çağlar da derbide kan uyuşmazlığı vardı, Fred yok gibiydi, Osterwolde her yere yetişeyim derken, gollerde rakibe yetişemedi, göremedin mi?
Haftalardır yumuşak, demode futbol oynuyor Fenerbahçe'n...
Agresife karşı anında siniyor topçun...
Adam adama markajda futbolcunu ara ki bulasın...
Defansın evlere şenlik, ön liberon ve orta sahan ne ofansif, ne defansif açıdan faydalı..
Şahsi beceriler ve formanın büyüklüğü sayesinde maç kazanıyor takım, dişli rakipte çıkınca mağlubiyeti de beraberliği de tadabiliyor.
Hiç maç çevirecek iç veya dışı sihirin yok...
Aldırdığın adamlar da içi geçmiş karpuz gibi...
Halen Dzeko ve Tadiç'e dayalı oyun peşindesin...
Filip Kostiç aldın, adam ortada yok... Şimdi sakın "yabancı sınırlaması" falan deme, Polonyalını dinlendirip, onu sürseydin sahaya da izleseydik..
Tüm bu gözle görülenlerden sonra "atamayana atarlar" diyerek sıyırmaya çalışıyorsun.
Olmadı Sevgili Mourinho...
Kızma ama sen rakibin Galatasaray'ı tam izlememişsin, iyi etüt etmemişsin, eğer ettiysen, iyi izlediysen, ya kendi futbolcunun gücünü bilmiyorsun, ya da gördüğünü artık sen ve ekibin anlayamıyorsunuz!
Bu 3-1'lik Kadıköy faciası sana yazar Sayın Mourinho unutma bunu lütfen.
....................
Bu arada sayın Başkan Ali Koç'a buradan şu soruları sormak istiyorum;
Galatasaray'a İcardi, Torreira, Mertens ve Maskeli Süvari Osimhen'i getiren şu günkü Sarı-Kırmızılı ekibin omurgasını halleden menajer George Gardi ile Fenerbahçe Kulübü ya da siz niçin çalışmazsınız?
Galatasaray'ın ve milli takımın defansındaki istikrar abidesi Abdülkerim Bardakçı'yı Fenerbahçe'ye getiren Menajer George Gardi'yi neden futbolcuyla birlikte rakibe kaptırdınız?
O yere göğe sığdıramadığınız menajer Mario Branco'nun şampiyonluk için Fenerbahçe'ye getirdiği veya sağlık verdiği birini hatırlıyor musunuz?.. "Git şunu hallet" dediğinizi omuzundaki "Fenerbahçe apoleti" sayesinde alıp getirdiği için Mario Brahco iyi bir beyaz yakalı memur mu oluyor sizce?
O kadar iyi adam sattınız, karşılığında aldıklarınız gidenlerin yerini doldurdu mu acaba?
* * *
Son olarak Galatasaray'dan bahsetmek istiyorum.
Okan Buruk dersini iyi çalışmış, mücadeleci bir ilk 11 sürdü sahaya...
Deli danalar gibi koşturtmak yerine, futbolcularına Fenerbahçe'nin zayıf noktalarına hücum emri vermesi 3-1'i getirdi.
Sara ve Osimhen iyi transferler. Okan hoca yatsın kalksın menajer George Gardi'ye şükretsin..
Okan Buruk'un, maç içi değişiklikleri zamanında ve akıllıca yapması da maçın 3-2 veya 3-3 olmasını engelledi...
Yazının başında dediğim gibi, Kadıköy'de kötü oynayan Fenerbahçe'nin sayesinde iyi olan Galatasaray kazandı..
Bu arada Galatasaray'da bilet skandalından 55 milyon avro iç edilmiş, Galatasaray formasının sırtına yasa dışı bahis şirketi Meritking.news reklamı alınmış, Dursun bey yanağını okşatmış falan filan... Kimin umurunda, hiç kimsenin...
3-1'lik Fenerbahçe galibiyeti ve 5 maçlık galibiyetler serisi her şeyi unutturur, 3 büyüklerin futbolunda başarı varsa gerisi teferruattır.
Hayırlısı bakalım...