15 Temmuz gecesi Türkiye çok büyük bir facianın eşiğinden döndü. Siyasi yenilgiyi hazmedemeyen ve ekonomik musluğu kesilen örgüt akla ziyan bir terör olayına imza attı!
Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine yerleş(tiril)en Fethullah Terör Örgütü üyeleri tarihin görülmemiş alçaklığına imza attılar.
Türkiye’nin siyasi geçmişi maalesef darbeler tarihidir. Ve fakat, ne 1960 darbesinde ne de 1980 darbesinde hiçbir darbecinin aklına cumhurbaşkanlığı köşkünü vurmak geçmedi!
Hiçbir cuntacı, polise, toplu katliam düzenlemedi.
Sivillere bu denli kanlı bir saldırıyı tarih hiçbir darbede görmedi.
Hiçbir Türk askeri sivil vatandaşın üstüne, hele hele barış zamanında tank sürmedi!
Dağda PKK’ya bomba atan F16 pilotu 15 Temmuz gecesi Mit’e de bomba attı.
Türkiye’nin varlık sebebi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bomba atmak ancak vatan hainlerinin yapabilecekleri bir şeydi, bunu da 15 Temmuz gecesi gerçekleştirdiler.
Sivillere silahı Türk askeri sıkmaz, mehdilerinden emir alan, alçak, hain, şerefsizler yapabilir bunu ancak. Bu tarih Türk siyasi tarihine kesinlikle ihanet gecesi olarak geçecektir.
Kadrolaşma ne zaman başladı, kim göz yumdu?
Gülen TSK içerisine 1970’li yıllarda örgütlenmeye başladı. Önce din adamı kimliği ile muhafazakâr bir aydın olarak geniş tabana yayıldı. İsim duyurdu. Halk örgütlenmesini Işık Evleri aracılığı ile kurdu. Devletin temel kurumlarına, bürokrasiye adam sokmaya başladı.
Bu girenler, içerde ve dışarda sessiz sedasız çalıştılar.
Süleyman Demirel, sonra Turgut Özal ve Kenan Evren bu örgütlenmeye göz yumdular. Bu dönemde askeriyeye girenlerin bugün çok yüksek kademelere geldikleri gözden kaçmamalı! Daha sonraki yıllarda Bülent Ecevit, Tansu Çiller ve Recep Tayyip Erdoğan hükümetlerinde bu örgütlenme meyve vermeye başladı.
Fethullah Gülen’in yıllar önce çıkan bir videosunda, “devletin her kadrosuna girene kadar her hareket erkendir” diyordu. Kıvama ulaşana kadar, hizmete devam edilmelidir diyordu. ( bknz: video )
Nasıl bir sabır, nasıl bir inanç nasıl bir kindir bu anlaşılır gibi değil. Bu eli kanlı, yüreği kara teröristler, Poyrazköy, Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalardan sonra boşaltılan kadrolara yerleştiler, yerleştirildiler.
Neredeyse 40 yıldan bahsediyoruz! Hedefe adım adım varıyorlardı.
Haşhaşiler, FETÖ, Fethullah Silahlı Kuvvetleri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Haşhaşiler” tabiri bu eli kanlı teröristler için 15 Temmuz terör hareketinden sonra son derece uyumlu bir yakıştırma olduğu anlaşıldı.
Bunca yıl eğitimden geçen, Amiral, albay, general olan ve ordunun neredeyse her kademesinde görev alan, sabırla yerleşen ve ordunun, ve uçak, askeri teçhizat dahil, devletin tüm imkanlarını sonuna kadar kullanan bu hainleri ne tarih, ne insanlar affetmeyecek.
1986 yılında Askeri lise sınavı soruları çalındı.
1994 harbiye sınav soruları çalındı!
2000 yılında da benzer bir hırsızlık oldu.
Sadece askeriye değil, adalet, polis ve diğer kamu kurumlarına da sızdılar.
Yöntem hep aynı…
Hedefe varabilmek için her yol mübah!
Fethullah Terör Örgütü yılmadan ve sabırla am her türlü imkanı yaratarak devletin her türlü kurumuna yuvalandılar. TSK’nın gücünü kullanarak Fethullahın silahlı kuvvetleri gibi çalıştılar.
Tüm bunlar gerçekleşirken elbette siyasi iktidarlar, oy kaygısı yüzünden sessiz kaldılar, göz yumdular.
Bu göz yumanların da ciddi sorgulardan geçirilmesi gerekir.
Darbe mi, terör olayı mı?
15 Temmuz gecesinin sıcak saatlerinde insanlar neler olduğunu anlamadı.
Öncelikle muhalefetin büyük çoğunluğu kurmaca bir darbe girişimi olabileceğini düşündü.
Çünkü hiçbir darbe herkesin internetin, televizyonun karşısında olduğu, uyanık olduğu bir saatte yapılma(z)dı.
İki köprü, bir havaalanı kapatarak, 80 darbesinin kopyası gibi, günümüzde çok fazla izlenmeyen TRT’yi işgal ederek günümüzde darbe yapılamayacağını neredeyse kafası çalışan herkes bilir.
Hangi konumda olurlarsa olsunlar, modern haşhaşiler gözlerini karattılar.
Devlet kadrolarından bu haşhaşilerin tamamı temizlenmelidir.
Bunların ne zaman ne şekilde bir tuzak kuracaklarının hiçbir garantisi yoktur.
Demek ki, Balyoz, Ergenekon ve benzeri kumpaslardaki darbe girişimleri FETÖ hareketinin TSK’daki cumhuriyetçi kadroların tasfiyesi için birer kumpastı ve 2016’daki darbe girişiminin çalışmalarıydı
Sorular var akıllara takılan!
MİT, hareketliliği Genelkurmay’a saat 16’da haber verdiği bildiriliyor.
Peki, 16’dan 22’ye kadar hangi önlemler alındı?
Saat 20’de cumhurbaşkanının öğrenmiş olması normal midir?
Cumhurbaşkanının, kaldığı otelden 15 dakika kadar önce ayrılmış olmasaydı büyük bir siyasi travmayı konuşuyor olabilirdik. Köprüye yakın olmasına rağmen köprüyü kapatan gruba neden 1. Ordu mensupları değil de sivil vatandaşlar ve polis müdahale etti?
Vatan hainliği
Lafı uzatmaya gerek yok. Bu neresinden bakılırsa bakılsın vatan hainliğidir.
Halkına, seçilmiş cumhurbaşkanına, meclisine, sivil vatandaşına bunu yapan örgüt üyeleri casusluk davasının da bir numaralı aktörleri olabilir!
Kim bilir, bu örgüt ( Fethullah Silahlı Kuvvetleri ) PKK ile de iş birliği içerisinde olabilirler!
Bu hainliği yapandan bu da beklenir. Siyasi görüşleri bir kenara bırakmalı ve PKK kadar tehlikeli olan bu örgüte karşı iş birliği yapılmalıdır.
www.twitter.com/yolagiden
">
15 Temmuz gecesi Türkiye çok büyük bir facianın eşiğinden döndü. Siyasi yenilgiyi hazmedemeyen ve ekonomik musluğu kesilen örgüt akla ziyan bir terör olayına imza attı!
Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine yerleş(tiril)en Fethullah Terör Örgütü üyeleri tarihin görülmemiş alçaklığına imza attılar.
Türkiye’nin siyasi geçmişi maalesef darbeler tarihidir. Ve fakat, ne 1960 darbesinde ne de 1980 darbesinde hiçbir darbecinin aklına cumhurbaşkanlığı köşkünü vurmak geçmedi!
Hiçbir cuntacı, polise, toplu katliam düzenlemedi.
Sivillere bu denli kanlı bir saldırıyı tarih hiçbir darbede görmedi.
Hiçbir Türk askeri sivil vatandaşın üstüne, hele hele barış zamanında tank sürmedi!
Dağda PKK’ya bomba atan F16 pilotu 15 Temmuz gecesi Mit’e de bomba attı.
Türkiye’nin varlık sebebi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bomba atmak ancak vatan hainlerinin yapabilecekleri bir şeydi, bunu da 15 Temmuz gecesi gerçekleştirdiler.
Sivillere silahı Türk askeri sıkmaz, mehdilerinden emir alan, alçak, hain, şerefsizler yapabilir bunu ancak. Bu tarih Türk siyasi tarihine kesinlikle ihanet gecesi olarak geçecektir.
Kadrolaşma ne zaman başladı, kim göz yumdu?
Gülen TSK içerisine 1970’li yıllarda örgütlenmeye başladı. Önce din adamı kimliği ile muhafazakâr bir aydın olarak geniş tabana yayıldı. İsim duyurdu. Halk örgütlenmesini Işık Evleri aracılığı ile kurdu. Devletin temel kurumlarına, bürokrasiye adam sokmaya başladı.
Bu girenler, içerde ve dışarda sessiz sedasız çalıştılar.
Süleyman Demirel, sonra Turgut Özal ve Kenan Evren bu örgütlenmeye göz yumdular. Bu dönemde askeriyeye girenlerin bugün çok yüksek kademelere geldikleri gözden kaçmamalı! Daha sonraki yıllarda Bülent Ecevit, Tansu Çiller ve Recep Tayyip Erdoğan hükümetlerinde bu örgütlenme meyve vermeye başladı.
Fethullah Gülen’in yıllar önce çıkan bir videosunda, “devletin her kadrosuna girene kadar her hareket erkendir” diyordu. Kıvama ulaşana kadar, hizmete devam edilmelidir diyordu. ( bknz: video )
Nasıl bir sabır, nasıl bir inanç nasıl bir kindir bu anlaşılır gibi değil. Bu eli kanlı, yüreği kara teröristler, Poyrazköy, Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalardan sonra boşaltılan kadrolara yerleştiler, yerleştirildiler.
Neredeyse 40 yıldan bahsediyoruz! Hedefe adım adım varıyorlardı.
Haşhaşiler, FETÖ, Fethullah Silahlı Kuvvetleri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Haşhaşiler” tabiri bu eli kanlı teröristler için 15 Temmuz terör hareketinden sonra son derece uyumlu bir yakıştırma olduğu anlaşıldı.
Bunca yıl eğitimden geçen, Amiral, albay, general olan ve ordunun neredeyse her kademesinde görev alan, sabırla yerleşen ve ordunun, ve uçak, askeri teçhizat dahil, devletin tüm imkanlarını sonuna kadar kullanan bu hainleri ne tarih, ne insanlar affetmeyecek.
1986 yılında Askeri lise sınavı soruları çalındı.
1994 harbiye sınav soruları çalındı!
2000 yılında da benzer bir hırsızlık oldu.
Sadece askeriye değil, adalet, polis ve diğer kamu kurumlarına da sızdılar.
Yöntem hep aynı…
Hedefe varabilmek için her yol mübah!
Fethullah Terör Örgütü yılmadan ve sabırla am her türlü imkanı yaratarak devletin her türlü kurumuna yuvalandılar. TSK’nın gücünü kullanarak Fethullahın silahlı kuvvetleri gibi çalıştılar.
Tüm bunlar gerçekleşirken elbette siyasi iktidarlar, oy kaygısı yüzünden sessiz kaldılar, göz yumdular.
Bu göz yumanların da ciddi sorgulardan geçirilmesi gerekir.
Darbe mi, terör olayı mı?
15 Temmuz gecesinin sıcak saatlerinde insanlar neler olduğunu anlamadı.
Öncelikle muhalefetin büyük çoğunluğu kurmaca bir darbe girişimi olabileceğini düşündü.
Çünkü hiçbir darbe herkesin internetin, televizyonun karşısında olduğu, uyanık olduğu bir saatte yapılma(z)dı.
İki köprü, bir havaalanı kapatarak, 80 darbesinin kopyası gibi, günümüzde çok fazla izlenmeyen TRT’yi işgal ederek günümüzde darbe yapılamayacağını neredeyse kafası çalışan herkes bilir.
Hangi konumda olurlarsa olsunlar, modern haşhaşiler gözlerini karattılar.
Devlet kadrolarından bu haşhaşilerin tamamı temizlenmelidir.
Bunların ne zaman ne şekilde bir tuzak kuracaklarının hiçbir garantisi yoktur.
Demek ki, Balyoz, Ergenekon ve benzeri kumpaslardaki darbe girişimleri FETÖ hareketinin TSK’daki cumhuriyetçi kadroların tasfiyesi için birer kumpastı ve 2016’daki darbe girişiminin çalışmalarıydı
Sorular var akıllara takılan!
MİT, hareketliliği Genelkurmay’a saat 16’da haber verdiği bildiriliyor.
Peki, 16’dan 22’ye kadar hangi önlemler alındı?
Saat 20’de cumhurbaşkanının öğrenmiş olması normal midir?
Cumhurbaşkanının, kaldığı otelden 15 dakika kadar önce ayrılmış olmasaydı büyük bir siyasi travmayı konuşuyor olabilirdik. Köprüye yakın olmasına rağmen köprüyü kapatan gruba neden 1. Ordu mensupları değil de sivil vatandaşlar ve polis müdahale etti?
Vatan hainliği
Lafı uzatmaya gerek yok. Bu neresinden bakılırsa bakılsın vatan hainliğidir.
Halkına, seçilmiş cumhurbaşkanına, meclisine, sivil vatandaşına bunu yapan örgüt üyeleri casusluk davasının da bir numaralı aktörleri olabilir!
Kim bilir, bu örgüt ( Fethullah Silahlı Kuvvetleri ) PKK ile de iş birliği içerisinde olabilirler!
Bu hainliği yapandan bu da beklenir. Siyasi görüşleri bir kenara bırakmalı ve PKK kadar tehlikeli olan bu örgüte karşı iş birliği yapılmalıdır.
www.twitter.com/yolagiden