Ülkelerin Kırılganlık Endeksi (FSI) 2004’den beri yayınlanıyor; bu yıl, 20’incisi açıklandı.
Ülkelere sosyal, ekonomik, politik açıdan 12 ölçütte en kötüsü 10 olmak üzere 1-10 arası puan veriliyor.
Ülke grupları ve puan aralıkları ise şöyle:
“Çok Yüksek Alarm” 110-114
“Yüksek Alarm” 100-108
“Alarm veren” 90-98
“Yüksek Uyarı” 80-90
“Yükselen Uyarı” 70-80
77,3 puanla 178 ülke arasında 78’inci sırada olan Türkiye’miz işte bu “Yükselen Uyarı” veren bu 39 ülke arasında.
Ve Ürdün’den sonra, Tunus, Belarus, Moldova, Paraguay, Peru’dan daha önce listede yer alıyoruz.
Amerika’dan fonlanan bu ölçüme ihtiyatla baksak da, kimi gerçekler yaşamın içinde yansıyor.
Buna göre, istikrarsızlık ve şiddet sarmalıyla yeniden iş savaşın eşiğinde bulunan Somali, en başta!
2011 yılında bağımsızlığını kazanan Güney Sudan ise etnik çatışma tehlikesiyle, 2’inci sırada.
Yine Orta Afrika Cumhuriyeti alarm veren ve kırılganlık açısından üçüncü sırada olan bir ülke.
Listeye ve gruplamaya esas olan puan aralıklarına bakmaya devam edelim;
“Uyarı” 60-70
“İstikrarlı” 50-60
“Daha İstikrarlı” 40-50 (Burada Arjantin, İtalya, Şili, Polonya gibi ülkeler var)
“Çok İstikrarlı” 32-40
“Güvenilir” 20-30 (Portekiz 29, Almanya 28, İrlanda 22,5 gibi ülkeler de burada yer alıyor)
Peki ya en güvenilir ülke hangisi? Finlandiya! Tam 18 puanı var ve Kuzeyin istikrar yıldızı!
Onu Norveç, İsviçre ve Yeni Zelanda gibi ülkeler izliyor.
Türkiye’miz mülteci 2,5 milyondan fazla Suriye’li mülteciyi kabul etti, riski 6 dan 8,8’e çıktı.
(Nüfusunun neredeyse onda biri mülteci Lübnan ve Ürdün’de benzer bir dertten muzdarip.)
Dediğimiz gibi ihtiyatla da olsa şimdi bizi 78’inci yapan 77,3 puanımızın açılımına/dağılımına bakalım:
Konu başlıkları en memnun veya olumlu halde 1 en mutsuz ve olumsuz halde 10 puanla değerlendirilmiş:
Nüfus üzerinde baskı 5,1
Mülteci baskısı 8,8
Toplumsal şikayet 9,5
Ülkeden ayrılma 3,6
Düzensiz ekonomik büyüme 5,9
Ekonomik sıkıntı 4,8
Yasallılık 6,6
Kamu hizmetleri 4,6
İnsan hakları 7,4
Güvenlik uygulamaları 7,8
Elitler arası ayrım 7,6
Nüfuz ticareti 5,6
Toplayınca, çıkarınca, bölünce, çarpınca eller ne der fazla da takılmamak gerek.
Ancak demokrasimizi geliştirmek ve ekonomimizi iyileştirmek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.
">
Ülkelerin Kırılganlık Endeksi (FSI) 2004’den beri yayınlanıyor; bu yıl, 20’incisi açıklandı.
Ülkelere sosyal, ekonomik, politik açıdan 12 ölçütte en kötüsü 10 olmak üzere 1-10 arası puan veriliyor.
Ülke grupları ve puan aralıkları ise şöyle:
“Çok Yüksek Alarm” 110-114
“Yüksek Alarm” 100-108
“Alarm veren” 90-98
“Yüksek Uyarı” 80-90
“Yükselen Uyarı” 70-80
77,3 puanla 178 ülke arasında 78’inci sırada olan Türkiye’miz işte bu “Yükselen Uyarı” veren bu 39 ülke arasında.
Ve Ürdün’den sonra, Tunus, Belarus, Moldova, Paraguay, Peru’dan daha önce listede yer alıyoruz.
Amerika’dan fonlanan bu ölçüme ihtiyatla baksak da, kimi gerçekler yaşamın içinde yansıyor.
Buna göre, istikrarsızlık ve şiddet sarmalıyla yeniden iş savaşın eşiğinde bulunan Somali, en başta!
2011 yılında bağımsızlığını kazanan Güney Sudan ise etnik çatışma tehlikesiyle, 2’inci sırada.
Yine Orta Afrika Cumhuriyeti alarm veren ve kırılganlık açısından üçüncü sırada olan bir ülke.
Listeye ve gruplamaya esas olan puan aralıklarına bakmaya devam edelim;
“Uyarı” 60-70
“İstikrarlı” 50-60
“Daha İstikrarlı” 40-50 (Burada Arjantin, İtalya, Şili, Polonya gibi ülkeler var)
“Çok İstikrarlı” 32-40
“Güvenilir” 20-30 (Portekiz 29, Almanya 28, İrlanda 22,5 gibi ülkeler de burada yer alıyor)
Peki ya en güvenilir ülke hangisi? Finlandiya! Tam 18 puanı var ve Kuzeyin istikrar yıldızı!
Onu Norveç, İsviçre ve Yeni Zelanda gibi ülkeler izliyor.
Türkiye’miz mülteci 2,5 milyondan fazla Suriye’li mülteciyi kabul etti, riski 6 dan 8,8’e çıktı.
(Nüfusunun neredeyse onda biri mülteci Lübnan ve Ürdün’de benzer bir dertten muzdarip.)
Dediğimiz gibi ihtiyatla da olsa şimdi bizi 78’inci yapan 77,3 puanımızın açılımına/dağılımına bakalım:
Konu başlıkları en memnun veya olumlu halde 1 en mutsuz ve olumsuz halde 10 puanla değerlendirilmiş:
Nüfus üzerinde baskı 5,1
Mülteci baskısı 8,8
Toplumsal şikayet 9,5
Ülkeden ayrılma 3,6
Düzensiz ekonomik büyüme 5,9
Ekonomik sıkıntı 4,8
Yasallılık 6,6
Kamu hizmetleri 4,6
İnsan hakları 7,4
Güvenlik uygulamaları 7,8
Elitler arası ayrım 7,6
Nüfuz ticareti 5,6
Toplayınca, çıkarınca, bölünce, çarpınca eller ne der fazla da takılmamak gerek.
Ancak demokrasimizi geliştirmek ve ekonomimizi iyileştirmek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.