Zeytin Dalı Harekatı'na damga vuracak ''aşiretler'' iddiası
Fırat Kalkanı ile Afrin operasyonunu karşılaştıran Mete Yarar, bölgedeki aşiretlerin tavrının en belirleyici faktör olduğunu kaydederek “İlk iki ay sonucu belirleyecektir” dedi.
Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Afrin’de kullanılan yerli silah ve mühimmatların önemine dikkat çekiyor. Fırat Kalkanı ile Afrin operasyonunu karşılaştıran Yarar, bölgedeki aşiretlerin tavrının en belirleyici faktör olduğunu kaydederek “İlk iki ay sonucu belirleyecektir” dedi.
Türkiye, ABD’nin terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısının silahlı kanadı YPG’nin başını çektiği 30 bin kişilik bir ‘sınır muhafız gücü’ kuracağını duyurmasının ardından Zeytin Dalı Harekâtı’nı devreye soktu. 20 Ocak’ta başlayan operasyonda 20 gün geride kaldı. Harekâtın ilk günlerinde kısa süreli aralıklarla farklı cepheler açan Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu unsurları, kırsalda ciddi bir ilerleme kaydetti. 1028 teröristin etkisiz hale getirildiği operasyonda 40’tan fazla bölge terörden arındırıldı.
Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Ankara’nın terör koridoruna karşı 24 Ağustos 2016 - 29 Mart 2017 tarihleri arasında attığı Fırat Kalkanı Harekâtı adımıyla Zeytin Dalı Harekâtı’nı karşılaştırdı. İki operasyon arasındaki farklılıklar ve tecrübe aktarımına mercek tutan Yarar, Afrin operasyonunun ne kadar sürebileceği, askerin kullandığı silah ve mühimmatın yerli olmasının önemi ve hava sahasının Rusya tarafından kapatıldığı iddialarına değiniyor: Zaman geçtikçe Zeytin Dalı Harekâtı’yla ilgili olarak daha fazla detay ortaya çıkmaya başladı. Bu verileri nasıl okumalıyız ve değerlendirmeliyiz?
Yarar, akıllardaki soru işaretlerine tek tek cevap verdi.
ÖZEL KUVVETLER DAHA AZ KADRAJDA
* Zeytin Dalı Harekâtı ile Fırat Kalkanı birbirine benziyor mu?
Her operasyonun şeklini arazi, hava şartları, terörist unsurun yapılanması ve kullandığı silahlar ile siyasi otoritenin koyduğu hedefler gibi konular belirler. Bu nedenle özünde iki operasyonda da hibrit (düzenli ordu ve Özgür Suriye Ordusu) bir metod kullanılsa da ayrıntılarda farklılıklar içermektedir. Fırat Kalkanı, ÖKK (Özel Kuvvetler Komutanlığı) ağırlıklı özel görev gücü operasyonu şekliyle başlamıştır. DAEŞ, arazi şartlarının gizlenmeye fırsat vermemesi nedeniyle savunmasını meskun mahâlde yapmıştır. Bu nedenle birliklerin teşkili ÖKK, zırhlı birlikler, ateş destek unsurları ve METİ (Mayın El Yapımı Patlayıcı Tespiti ve İmha) timlerinden oluşturulmuştur. Harekâtın ilerleyen bölümlerinde alan kontrolü ve saha temizliği için deneyimli komando birlikleri operasyona dahil edilmiştir. Zeytin Dalı ise hem meskun mahâl hem de arazi temizliği operasyonlarını içerdiğinden ağırlıklı olarak iç güvenlik konsepti şeklinde icra edilmeye başlanmıştır. Dağlık alanları terör örgütü PKK’dan başarılı bir şekilde temizleyen komando birliği ve onlara yakın destek sağlayan zırhlı birlik ağırlıklı bir şekilde teşkilatlandı. ÖKK burada çoğunlukla kendi konseptine uygun olarak nizami olmayan kuvvetlerin (ÖSO) sevk-idaresinde ve ayrıca düşman derinliğinde özel operasyonlar için kullanılmıştır. Bu nedenle ÖKK unsurları Fırat Kalkanı Harekâtı’ndan daha az görüntülere takılmaktadır.
BİRLİKLER YIPRANMASIN DİYE AZAMİ HASSASİYET
* Operasyon ne kadar sürecek?
Öncelikle bu sorunun doğru şeklinin ‘PYD’nin sınır hattımızda oluşturmaya çalıştığı terör koridorunun temizlenmesi ne kadar sürecek?’ olarak sorulmasının daha uygun olacağını değerlendiriyorum. Zeytin Dalı, harekatların ilkinin başlangıç ismidir. Bu nedenle tek bir hedefe varılması amaçlanmamaktadır. Buradaki sonuçlar harekâtın devamı için önem arz etmektedir. Bu nedenle birliklerin yıpratılmamasına ve sivil kayıp verilmemesine azami dikkat edilmektedir. Bu iki etken harekâtın hızını direkt etkilemektedir. Süre vermek gerekirse en doğru cevap “gereken zaman” demektir. Sürecin en önemli faktörlerinden biri de bölgedeki aşiretlerdir. Aşiretlerin Kandil ve YPG’ye olan tavrı operasyon sürecindeki en belirleyici faktördür. Bölge halkının Kandil tarafından öne sürülmesi ve dağ kadrosunun ön saflarda yer almaması kendi aralarındaki ilk çatışmaları başlatmıştır. İlk iki ay sonucu belirleyecektir.
KARŞI OLANLAR BİLE ÇÖZÜM ÖNERİYOR
* Sahada kullanılan ekipmanın yerli olmasının avantajı nedir?
Öncelikle bu sorunun cevabı Almanya’nın Leopard tanklarının kullanmasıyla ilgili sarf ettiği sözlerde gizli. Karşılıklı anlaşmalarla alınmış olan silah ve teçhizatlar için bile ‘kullanılamaz’ diye sözler söyleyenlerin mühimmat konusunda sorun çıkarmayacağını düşünmek en iyi tarafıyla saflık olur. Ayrıca uzun soluklu bir mücadele planında dışa bağımlılık bir sonraki operasyonların ambargo ile kesilmesine yol açar. Milli ekipman, silah ve mühimmatın kullanılması, bağımsız milli hedefler konulmasını da kolaylaştırmıştır. Operasyonun karşısında olan ülkeler silah ambargosu ile Türkiye’yi haklı mücadelesinden vazgeçiremeyeceklerini bildiklerinden diplomatik çözüm önerileriyle masaya geliyorlar. Geçmişte yaşadığımız olaylar sonucunda verilen diplomatik mesajlarla Afrin operasyonu sonrasında verilenleri karşılaştırmak bile durumu anlamamızı sağlayacaktır. Mühimmatların yerli olması hedef sayısındaki kısıtlamaları da ortadan kaldırdı. Türkiye, bir operasyon sürerken başka bir operasyon için tarih verebilmesini diplomatik başarılara ve milli savunma sanayisine borçludur.
İŞTE TSK’NIN VURUCU GÜCÜ
T129 Atak HELİKOPTERİ: T129 Atak, gece ve gündüz görev yapabiliyor. Helikopter 76 adede kadar güdümsüz roketler ve 500 adet mühimmat kapasiteli 20 mm. top ile donatıldı. TSK’da 29 adet bulunuyor.
MPT-76 TÜFEK: Afrin operasyonunda aktif olarak kullanılıyor. Silah, 42 NATO testini geçmesiyle biliniyor. 4.1 kilogram ağırlığında gövde yapısına sahip olan tüfek, 600 metreye kadar etkili bir menzile sahip.
KORAL: ASELSAN tarafından özgün olarak geliştirilen KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi, hedef ülke radarların karıştırılıp aldatılmasını ve iş yapamaz hale getirilmesini sağlıyor.
FIRAT KALKANI AMBARGOSU AKILLI BOMBAYLA ASILDI
* Fırat Kalkanı’nda elde edilen tecrübeler Zeytin Dalı’na aktarıldı mı?
Bu tecrübeler hem sevk-idare hem teknik hem lojistik hem de teknoloji olarak bir geri beslemeye tutuldu. Burada elde edilen tecrübeler eğitim programlarına dahil edilerek birliklerin yeni asimetrik tehditlere karşı eğitilmesine ağırlık verildi. İç güvenlik harekâtının bitirilmesinin önemi Fırat Kalkanı’nda bir kez daha anlaşıldı. Bu nedenle Zeytin Dalı Harekâtı öncesinde yurt içinde ayak basılmadık yer bırakılmadı. İçişleri Bakanlığı’nın kadrosunda yer alan JÖH (Jandarma Özel Harekât) ve PÖH (Polis Özel Harekât) sayısı artırılarak KKK (Kara Kuvvetleri Komutanlığı) bünyesinde bulunan komando birliklerinin üzerindeki iç güvenlik görev yükü azaltıldı. Bu sayede yurt içi terör operasyonlarında zafiyet yaratmadan komando birlikleri yurt dışı operasyonlarına kaydırıldı. Bu Fırat Kalkanı’nda kısmen yapılabilmişti. Şimdi tamamen yapıldı. Yurt içi operasyonlarında milli savunma sanayi desteğiyle daha teknolojik bir mücadele dönemine geçildi. Atak helikopterleri, SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) ve İHA’lar (İnsansız Hava Aracı) sayesinde kuvvet tasarrufu yapılmasının önü açıldı. Fırat Kalkanı Harekâtı’nın çok küçük bir kısmında SİHA kullanabilmiştik. Bunun önemi bir kez daha harekât sırasında anlaşıldı. Hızlı bir tedarik programıyla insansız hava platformu sayısında ciddi bir artış sağlandı. Bugün Afrin operasyonunda mikro, mini, taktik ve male sınıfında onlarca insansız hava platformu devreye sokuldu. Terör örgütlerinin direkt veya dolaylı yollarla elde etmiş olduğu tanksavar silahları nedeniyle TSK, zırhlı araçların modernizasyon programını ayrılan ek kaynaklarla hızlandırdı. Bazı projelerde yabancı ülkelerin uyguladığı örtülü ambargolar nedeniyle gecikmeler oldu. Harekât bölgesine zırh kalınlığı daha fazla olan araçlar sevk edildi. Bazı uygulama yapılmış araçlar ilk kez bu operasyonda kullanıldı. Fırat Kalkanı’nda mülki-idari personelin önemi bir kez daha anlaşıldı. Burada elde edilen tecrübeler kayda alınarak operasyonun bütçesi önceden tahmini olarak saptandı. Fırat Kalkanı’nda Gaziantep ve Kilis Valilikleri görev alırken Zeytin Dalı’nda bu görev Hatay Valiliği’ne verildi. Fırat Kalkanı’nda ÖSO’nun yetersizliği fark edilerek sayı üç bin 500’den 17 bine çıkarıldı. Eğitim ve teknik desteğe önem verildi. Hava Kuvvetleri’nin kullandığı güdümlü bombaların yurt dışından tedarik programında Fırat Kalkanı sırasında problemler yaşandı. Bu açığı kapatmak için envanterde atıl olarak bulunan serbest düşüş esasına dayanan bombalar Türk savunma sanayisinin ürettiği güdüm kitleri sayesinde akıllı bomba sınıfına dönüştürüldü. Açık, bu adımla ek kaynağa ihtiyaç duymadan çözüldü. Nüfuz edici bomba (sığınak delici) üretimi yapıldı. Hava Kuvvetleri’nin aktif kullanımı Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında neredeyse başlangıç hariç yapılamamıştı. Bu nedenle Rusya ile harekât öncesi varılan mutabakatla bu engel de baştan aşıldı. Fırat Kalkanı Harekâtı’nda hava platformlarının saldırıları sonucunda şehitlerimiz olmuştu. Zeytin Dalı’nda bunun olmaması için orta irtifa hava savunma sistemleri ve ASELSAN üretimi Koral sınır hattına yerleştirildi.