YÖK Başkanı Özvar'dan ''başarı sıralaması'' açıklaması
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, ''TYT ve AYT'de barajları kaldırdık. Bu tabii başarı sıralaması anlamına gelmiyor. Tıp, eczacılık, diş hekimliği, mühendislik, hukuk, öğretmenlik gibi programlarda başarı sıralaması şartı devam etmektedir'' dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki 'Bir Osmanlı Alimi: Eğinli Ebu Sehl Numan Efendi' konulu panele katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Açılış konuşmasını yapan Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, misyonlarından birinin de bulundukları şehre katkı sağlamak olduğunu ifade ederek, "Üniversitelerimizin en önemli misyonlarından birisi de bulundukları ilin önceliklerini tespit etmek, çözüm yolları bulmak, hem ilin hem de ülkemizin gelişmesine katkıda bulunmaktır. Bu bağlamda üniversite sanayi iş birliği kapsamında bir çok proje gerçekleştirilmiş ve bu çalışmalar artarak devam etmektedir" diye konuştu.
'DÜNYADA YÜKSEK ÖĞRETİM TALEBİ ARTACAK'
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ise konuşmasına geçen hafta sonu yapılan Yüksek Öğretim Kurumları sınavına değindi. 3 milyon 250 bine yakın öğrenci adayının üniversitelere girebilmek için büyük bir mücadele gösterdiğini kaydeden Özvar, "Bu vesile ile sınava giren bütün aday öğrencileri kutluyorum. Bu yıl üniversite girişinde gerek TYT ve AYT'de barajları kaldırdık. Bu tabii başarı sıralaması anlamına gelmiyor. Tıp, eczacılık, diş hekimliği, mühendislik, hukuk, öğretmenlik gibi programlarda başarı sıralaması şartı devam etmektedir. Bizim öngörümüz şudur. Önümüzdeki yıllarda sadece Türkiye'de değil tüm dünyada yüksek öğretime talebin artacağını öngörüyoruz. Bu talep tüm dünyada gördüğümüz fark ettiğimiz bir husustur. Yapmaya çalıştığımız şey, genç nüfusa sahip ülke vatandaşlarının daha fazla YÖK imkanlarından istifade edebilmeleri için bütün imkanlarımızı zorlamaktır. Hedefimiz sadece lisans öğrencilerinin sayısını artırmak veya bütün kontenjanları doldurmak değil. En az bunun kadar önemli olan lisans üstündeki araştırmacı sayısını da artırmak" ifadelerini kullandı.
'DOKTORALI MEZUN ORTALAMANIN ALTINDA'
Türkiye'de bugün karşı karşıya oldukları önemli konuların başında lisans üstü öğrencilerin sayısını artırabilmek, araştırmacı profilini yükseltebilmek, ülkeye daha fazla lisans üstü yeteneklere sahip doktor araştırmacı kazandırabilmek olduğunu belirten Özvar, şöyle devam etti:
"Temel hedeflerimizden bir tanesi OECD rakamlarına baktığımızda Türkiye halen doktoralı mezun vermek bakımından ortalamanın altında bulunmaktadır. Bu sebeple gelecek yıllardaki kaydetmek istediğimiz en önemli başarılardan birisi de doktoralı araştırmacı sayısını artırmak. Yüksek Öğretim Kurumları Türkiye'de sayı itibariyle 200’ü aşmış bulunmaktadır. Bu bakımdan her ilde birer üniversitenin bulunmuş olması gençlerimizin daha kolay yüksek öğretime ulaşmasına vesile olmaktadır. Yeni kurulan üniversiteler var. Bunlara biraz zaman vermek lazım. Üniversiteler zamanla gelişmeye kalkınmaya katkı sağlayacaktır. Ulusal ve uluslararası düzeyde saygın birer kurum olma yönün de önemli gayret sarf etmektedirler. Bize düşen üniversitelerin önünü açmak, üniversitelerin ne kadro ne program ne de diğer hususlarda bir engel ile karşılaşmaması lazım, hak edenin kadro ve yer bulabilmesi, özgürce akademik çalışmaları gerçekleştirmeleri lazım. Huzurun, barışın olduğu ortamlarda ilmi çalışmalar artar, gerginliğin, çatışmanın, kavganın olduğu ortamlarda ise ilmi çalışmalar önemini kaybedip azalır. Bu, önem verdiğimiz hususların başında geliyor."
'TEKNOLOJİ DEVRİMİ PEŞİNDEYİZ'
Özvar, üniversite hocalarının yayın kapasitesini ve üretkenliklerini artırmak için yoğun çalışma sarf ettiklerini belirterek, "Bu tarzda çalışan ve uluslararası iş birliği yapan hocalara pozitif ayrımcılık ve teşviklerin uygulanması ve onlara her türlü desteğin verilmesini gerekir. Bütün üniversitelerden de beklentimiz bu şekilde çalışan bütün hocalarımıza pozitif ayrımcılık yaparak onlara daha fazla teşvik edebilmeliyiz. Üniversitelerin üniversite öğretim elemanlarının yayın kapasitelerini artırmalıyız. Biz bunu geçmişte yaptık. Bugün de yapabileceğimize inanıyorum. Bu toplantıda da konuşulacak olan Ebu Sehl Numan Efendi bunlardan bir tanesi. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde milli teknoloji hamlesi içerisindeyiz. Üniversitelerimiz yerli milli unsurlarla bir teknolojik devrim peşinde koşuyoruz. Deprem Teknolojileri Enstitüsü müracaatı yapıldı dedi rektörümüz. Buradan sizlerle bu müjdeyi de paylaşayım. Yüksek Öğretim Kurumu olarak biz deprem teknolojileri enstitüsü müracaatı kabul ederek açılmasını oy birliği ile kabul ettik. Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanmasından itibaren Erzincan’da bu enstitü araştırmalara başlayacak. İnşallah Kandilli Rasathanesi ile iş birliği içerisinde kalarak Erzincan'da deprem araştırmalarına hocalarımız başlayacak" değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından panele geçilerek Ebu Sehl Numah Efendi’nin yaşantısı, çalışmaları gibi konular hakkında katılımcılara bilgiler verildi. Programa YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent ile üniversiteye bağlı fakültelerin dekanları ve öğretim elemanları katıldı.