Yıldırım: Çocukluk zengin bir madendir
Başbakan Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım, "Çocukluk zengin bir madendir. Bu madenin değerini eğitimle bilmeli, sevgiyle işlemeli, saygıyla yoğurmalıyız." dedi.
Yıldırım, himayesinde, Türk Kızılayı İstanbul Şubesince hayata geçirilen, "81 ilde 81 Anaokulu Projesi"nin Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde düzenlenen tanıtım toplantısında, toplumun çocuklar konusunda çok hassas olduğunu söyledi.
Çocuklar için çalışmanın kutsal bir iş olduğunu dile getiren Yıldırım, bu amacın bir ucundan tutmanın kendisi için çok önemli olduğunu vurguladı.
Lokal bir etkinlik olarak başlayıp, ülke geneline yayılan bu projeyi yakından izlediğini aktaran Yıldırım, katkı sunanlara teşekkür etti.
Semiha Yıldırım, erken eğitimin bir yarışa başlarken hızlı çıkış yapmak gibi olduğunu belirterek, "Hayata ne kadar erken başlarsanız o kadar çok mesafe katedersiniz. Bu dönemin doğru planlanması, hedefe hızlı ulaşılmasını sağlıyor. Zeka gelişiminin yüzde 70'i 7 yaşına kadar tamamlanıyor. 0-6 yaş arası çocukların gelişme hızı, diğer yıllarla kıyaslanmayacak ölçüde değerlidir. Kişiliğin temellerin atılması bu ilk dönem, sadece bilişsel ya da fiziksel değil, manevi gelişim açısından da çok önemlidir." diye konuştu.
"Yabancı dil sorununu da mutlaka çözebilmemiz lazım"
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da hükümet olarak önceliklerinin eğitim olmasından dolayı 2002'de eğitime merkezi bütçeden ayrılan payı yüzde 12'den 20'ye çıkardıklarını söyledi.
Milli gelirin yüzde 5,8'ini eğitime ayırdıklarını dile getiren Yılmaz,"Çünkü, eğitime önem verirseniz her şeye önem vermiş olursunuz. Eğitimi ihmal ederseniz her şeyi ihmal etmiş olursunuz. Ancak ayırdığımız kaynaklar gösteriyor ki Türkiye'nin önceliği ve en önemli konusu eğitimdir. Bu kapsamda Başbakanımız önümüzdeki yıllar için bize 3 hedef koydu. Birincisi, okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacaksınız. Çünkü daha kaliteli bir eğitim vermek istiyoruz. İkincisi, ikili eğitimi kaldıracaksınız. 77 bin ilave derslik yapılması gerekiyor. Niçin? Yine kaliteli eğitim vermek için evlatlarımıza. Bir de yabancı dil sorununu da mutlaka çözebilmemiz lazım. Ortaokul birinci sınıfları hazırlık sınıfı haline getirmek istiyoruz. 20 saatten az olmamak kaydıyla İngilizce dersi veya yabancı dil dersi vermek istiyoruz. Evlatlarımıza bizim aldığımızdan daha iyi eğitim vermek istiyoruz." şeklinde konuştu.
Yılmaz, okul öncesi eğitimde de iyi bir noktada olduklarını dile getirerek, "2002'de okul öncesi okul sayısı 11 bin iken 28 bine çıktı. İddiamız şu, her şeyi yaptık demiyoruz ama çok şey yaptık. Geçmişe kıyasla kat kat yaptık. Öğretmen sayısı 18 bindi, şimdi 76 bine çıktı. Öğrenci sayısı 300 bindi şimdi bir milyon 300 bine çıktı. Derslik sayısı 18 binden 70 bine çıktı. Şimdi de buna ilave olarak 42 ilde bu projeyi yapıyoruz. Türkiye inşallah bu alanda hak ettiği yeri alacak ve evlatlarımızı daha başarılı kılacağız." ifadelerini kullandı.