Yeni çözüm süreci mi başlıyor ?
Uluslararası Kriz Grubu'nun PKK raporunda ürkiye’nin yeni bir “çözüm sürecine” girebileceği de iddia edildi. İşte o rapordaki dikkat çeken ayrıntılar...
Dünya çapında çatışmalı ihtilafların olduğu bölgeler üzerine saha araştırmaları yapan ve verilere dayanarak belirli aralıklarla bunları raporlaştıran Uluslararası Kriz Grubu, 22 Ekim’de terör örgütü PKK raporunu yayınladı.
Raporun ilk bölümünde 2015 yılı Temmuz ayında başlayan çatışmalarla birlikte, Türkiye ve Kuzey Irak’ta 4 bin 600 kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çekiliyor ve PKK ile ona bağlı olan TAK’ın kentlerde sivilleri hedef alan terör saldırılarına dikkat çekiliyor.
Amerika'nın Sesi'nin haberine göre, özellikle son dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta yaptığı operasyonlarla PKK’nın çok sayıda üst düzey kadrolarını etkisiz hale getirdiğine vurgu yapılan raporda, ABD’ye de PKK göndermesi yapıldı. Raporda, PKK’nın üst düzey yöneticilerinin son dönemde etkisi hale getirilmesi üç sebebe bağlandı. İlk iki sebep TSK’nın operasyonu ve teknolojik anlamda yaptığı atılımlar. Üçüncü sebep ise raporda şöyle anlatıldı: “ABD’nin PKK üzerinde Türkiye’deki saldırıları önleme baskısı örgütün büyük ölçüde savunmada kaldığı anlamına geldi.” ABD açısından bu baskının sebebinin de, Washington’un Suriye’de PKK ile bağlantılı SDG/YPG ile ortaklığına Türkiye’nin tepkisini önleme çabası olduğu belirtildi.
Tüm bu süreç sonunda, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde PKK’nın Suriye kolu YPG’ye karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı için de raporda, PKK saldırını körükleyebileceği değerlendirmesi yapıldı.
Raporda Türkiye’nin yeni bir “çözüm sürecine” girebileceği de iddia edildi. Raporda, “Türkiye’nin ciddi bir ekonomik kriz ve Batılı müttefiklerinden de yaptırımla karşı karşıya kaldığı bir dönemde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılı yaklaşırken, Ankara’daki siyasi liderler şu an ciddi anlamda zayıflamış bir PKK ile orta yolun bulunmasının yollarına bakılması seçeneğini değerlendirebilir ve 35 yıldır devam eden, Türkiye’nin kaynaklarını tüketen ve stratejik potansiyelini de düşüren bu çatışmanın çözümünün önünü açmayı amaçlayabilir” denildi ve şu ifadeler kullanıldı:
“Çatışmanın milliyetçi duygular etrafında toplumu birleştiren ve iktidar partisine yarar sağlayan etkisinin süresiz bir şekilde devam etmesi olası değil. Türkiye’nin bir dizi güvenlik ve ekonomik zorluklarla mücadele ettiği ve Batı ile ilişkilerinin düşüşe geçtiği bir dönemde, Ankara’daki siyasi liderlerin kendisini milliyetçili bakışa hapsetmeyip Kürtler cephesinde sertlik yanlısı rotasını değiştirmek dahil tüm seçenekleri değerlendirmesi akıllıca olacaktır.”