Yaz tatilinin yarısı bitti! Peki okullar ne zaman açılacak ?
Öğrenciler uzun bir maratonun ardından yaz tatiline başladı. Kimi dinlenerek kimi ise çalışarak tatilini geçirecek. 2019-2020 eğitim öğretim yılı 9 Eylül 2019 Pazartesi günü başlayacak yani okullar 9 Eylül'de açılacak. Yani yaz tatili de 15 Eylül 2019'da bitecek.
Öğrenciler karnelerini aldı ve yaz tatili başladı. Ne kadar süre tatil yapacaklarını merak eden öğrenciler, “Okullar ne zaman açılacak? “Yaz tatili ne zaman bitecek?” merakla araştırıyor. Kimi dinlenerek kimi ise çalışarak tatilini geçirecek. İşte yaz tatili bitiş tarihi ve okulların açılacağı tarih…
2019-2020 YILI EĞİTİM ÖĞRETİM 9 EYLÜL 2019'DA BAŞLAYACAK
2019-2020 eğitim öğretim yılı ise 9 Eylül 2019 Pazartesi günü başlayacak. Okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip ortaokullarının 5'inci sınıf öğrencileri, ortaöğretim kurumlarında eğitim ve öğretime başlayacak hazırlık sınıfı ve 9'uncu sınıf öğrencileri ile pansiyonda kalacak öğrencilerin, eğitim görecekleri okul hakkında bilgilendirilmesi, akademik ve mesleki gelişimlerinin desteklenmesi, öğrencilerin yeni girdikleri eğitim ortamına kısa sürede uyum sağlamalarına katkıda bulunulması amacıyla 5-6 Eylül tarihlerinde uyum eğitimi yapılacak.
TENEFFÜS SÜRESİ UZADI
Yapılan değişiklikte, “Bir ders saati süresi 40 dakikadır. Okul yönetimince teneffüsler için normal eğitim yapılan okullarda en az 15 dakika, ikili eğitim yapılan okullarda ise en az 10 dakika süre ayrılır” ifadeleri yer aldı. Ayrıca okula başlama yaşı da 66 aydan 69 aya çıkarıldı. 66, 67 ve 68 aylık çocukların da velisinin yazılı isteği bulunanlar da ilkokul birinci sınıfa kaydedilebilecek.
ÖĞRENCİLER TATİLDE ÖĞRENMEYİ NASIL SÜRDÜRÜR?
Çocukların tatil sürecinde öğrenmeyi sürdürmeleri için neler yapılması gerektiği ile ilgili Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Külahoğlu açıklamalarda bulundu.
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Eğitim Fakültesi bünyesinde eğitim veren, PDR Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Külahoğlu, açıklamasında, tatilin başlaması ile tatilllerin fiziksel olarak daha çok dışa dönük yaşam biçimi olduğunu, ev-okul çizgisinin dışına çıkılarak farklı yerlere tatile gidilebildiğini söyledi.
“Tatil, psikolojik olarak da dışa dönüklüktür. Tatilde sohbet etmek, birbirimizi daha iyi tanımak için daha çok zaman buluruz. Akrabalarla, arkadaşlarla buluşur, yeni tanışıklıklar gerçekleştiririz. Tatiller öncelikle, dinlenme zamanlarıdır. Çocuklarımızın önce, yorgunluklarını atmaları gerekir. En az 10-15 gün dinlenmekten başka bir şey düşünülmeyebilir. Gezsinler, oynasınlar, bisiklete binsinler. Biz anne-babalar, onları bilim merkezlerine, eko-müzelerine, sıra dışı ortamlara götürebiliriz. Bir balıkçıyla veya bir bal üreticisiyle karşılaşmak, onların öğrenme merakını uyandıracak, onlarca test sorusu çözmekten daha öğretici olacaktır. Sonuçta tatiller, yeni yerleri ve yeni insanları keşfetme zamanlarıdır”dedi.
“Tatilde ders çalışma konusuna gelince, şuna dikkat çekmek isterim: Çocuklar her zaman kendilerini geliştirmek isterler. Çocuklarımızın çok yorulduğunu ve dinlenmeleri gerektiğini düşünüyoruz ama onlar gerçekten öğrenmeye her zaman açtırlar. Tabi ki ortam değiştirmeye, aileleriyle birlikte zaman geçirmeye ihtiyaçları vardır ama bilişsel hareketlilik düzeyinde tatile ihtiyaçları yoktur. Okulda başarı düzeyi ne olursa olsun, her çocuk daha ileri gitmek arzusundadır ve her çocuğun tatilde çalışmak için yönlendirilmeye ihtiyacı vardır. Bu bakımdan, çocukları öğrenme sürecinde tutmak önemlidir. Öğrenme açlıklarını doyurmayı tatilde de sürdürmek gerekir. Tatil süresince bilgisini zenginleştirme ve kendini daha çok geliştirme çabasına destek vermek iyi olur”dedi.
“Dinlenme döneminin ardından, her gün biraz daha artan biçimde düzenli çalışmaya sıra gelmelidir. Bıkkınlık oluşturmadan ama her gün kendi amaçladığına ve yaptığı plana bağlı kalarak bitirmek şartıyla çalışmaya koyulmak gerekir. Oyunun kuralı, çocuğu tatilde de bunaltmak olmamalı. Tatil zamanları, okul zamanları değildir. Onu okuldaki gibi çalışmaya zorlamamak gerekir. Tatilin dışa dönüklük” özelliği, içe dönüklük gerektiren ders çalışma anlarıyla pek uyumlu değildir. Bu nedenle, çocuklarımızı okuldaki gibi çalıştırmak istememiz, tatile uygun düşmez. Bu tutum, öğrenme eğilimini onarılmaz biçimde bloke edebilir. Öte yandan, okumak/ öğrenmek fiilerinin emir kipine tahammülü yoktur. Öyleyse, çocuğunuzun sesine kulak verin Bu çalışma saatlerinde onu günlük ödevlere zorlamak, “oku/çalış” komutlarına bağlamak yerine, tatil çalışmalarını, onun kendi benimsediği bir amaca dönük ve kendisi için bir anlam ifade edecek biçimde planlamasına yardım etmeye çalışın”dedi.
Son olarak, çocuklara tatilde tatil günlüğü tutmayı öneren Külahoğlu, tarih koydukları, geçirdikleri günü anlattıkları, sevdikleri bir resim, günün fotoğrafını, beğendikleri sözleri ekledikleri, tatil günlüğünü yıllar sonra gülümseyerek okuyacaklardır.