Yavaş: AK Parti'den yüzde 13 civarında oy alacağımı düşünüyorum

CHP tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Mansur Yavaş,Oda TV'den Mert Taşçılar'ın sorularını yanıtladı.

Yavaş, "Ankara Büyükşehir Belediyesi batık bir belediye mi?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Geçen dönem Sayıştay'ın 'tam olarak bilinemiyor' diye bir raporu vardı. Şimdi biliniyor mu bilmiyorum. Zaman zaman haberler çıkıyor ama hep farklı durumlar. Herhangi bir kuruluştan alınan borçlarla ilgili haberler çıkıyor. Mesela ASKİ ve diğer şirketler dahil bunların borçları nedir maalesef öğrenemiyoruz şu anda. Ama yaklaşık 7-8 milyar lira bir borcu var diye biliyorum."

Taşçılar'ın devamında yönelttiği sorular ve Yavaş'ın bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

- Rakibiniz Mehmet Özhaseki, belediyenin gelirini 350 milyon lira, giderinin ise 450 milyon lira olduğunu söyleyerek projelerinizin maliyetli olduğunu vurguladı? 

Şöyle söyleyeyim. Herkesin bir yoğurt yeme şekli var. O hale geldiler ki kibirden her şeyi kendileri yapıyor başkası anlamazmış gibi. Belediyenin imkanları çok fazla. Biz birilerine rant dağıtmak yerine bütün rant gelirlerini belediyeye çevireceğiz. Rakip böyle eleştiriyor ama biz onların çılgın projelerini de gördük. Halkın parasını toprağa gömdüler. Hiç karşılığı yok niye yapıldığı belli değil sadece 1 kişinin verdiği kararlar. Bizim çılgın projemiz yok.

Daha yakın zamana kadar bildiğim kadarıyla ASKİ adına 130 milyon lira ticari faiz aldılar. Müteahhitlere dağıttılar. Mesela bunun hesabı sorulur.

- Ne için aldılar ne için dağıttılar?

Duyumlara göre siyasetin, şu seçimin finansmanında kullanılıyor diye konuşuluyor. İnşallah seçimi aldıktan sonra o 130 milyon lira ne için çekilmiş kimlere ödenmiş bakacağız.

- Peki Atatürk Orman Çiftliği arazisindeki, maliyeti milyarca lirayı bulan Ankapark'ı nasıl idame ettireceksiniz?

Ankapark şu anda kiralık. Kirada olduğu için bir şey yapamıyoruz. Yasal olarak kiralanmış bir şey deme hakkımız yok. Ama ben kiracının bırakıp gideceğini düşünüyorum. İşletemeyeceğini düşünüyorum. İnşallah işletir ama alınan kira bedeline baktığınız zaman kirayı yıllık 30 milyon lira ödeyecekse içerideki dükkanları zaten daha fazlasına kiraya verdiğini duyuyoruz. Nasıl bir kiracılık anlaşılır gibi değil. Ve üstelik oraya yatırılan paranın karşılığında teminat da alınmış kiracıdan. Garip bir durum var seçildikten sonra bakacağız. Yani onun Ankaralıların aleyhine boşa gitmemesi adına uğraşacağız.

- Ankapark, Saray ve içinden geçen yollar! Atatürk Orman Çiftliği'ne yönelik bir çalışma yapacak mısınız?

Tabii. Ankapark'tan başlayarak Kurtuluş Parkı'na doğru uzanan ATAPARK Projemiz var. Maalesef çiftlik gittikçe küçülüyor. İlaveten Çankaya'da 800 dönümlük yeri ikinci bir Atatürk Orman Çiftliği yapıyoruz. Bir de Yakacık Köyü'nün yanına 1400 dönümlük araziye piknik alanı ve ağaçlandırma projemiz var. Ayrıca Çankaya Belediyesinin yaptığı Uğur Mumcu Parkı'nı izin alabilirsek Maden Tetkik Arama kurumunun bahçesiyle birleştirip Malazgirt Bulvarı'na kadar olan araziyle birlikte yeşil alan oluşturacağız. "Yeşile boğacağız" diye söz vermiştik. Ama Atatürk Orman Çiftliğini de halkın kullanımına açmak gerekiyor. 

'USULSÜZLÜKLERİ AÇIKLAYACAĞIM'

- Belediye kayıtlarının müfettişlerce geçmişe yönelik inceleneceğini açıkladınız. Nasıl bir inceleme bu?

Rutin bir işlem.

- Çıkabilecek herhangi bir usulsüzlüğü kamuoyuna açıklayacak mısınız?

Tabii ki açıklayacağım.

- Melih Gökçek döneminde hafriyat gelirlerinin Gökçek'in oğlunun kurucu başkanı olduğu kulübe aktarıldığı gibi benzeri birçok iddiaları açıklayacak mısınız?

Hepsini açıklayacağım. Şöyle söyleyeyim belediyenin bütün hesapları son 31 Mart itibariyle bunların imajları alınacak. Oradan geriye doğru inceleme başlatılacak. Ama illa ki birine bir şey olacak diye değil. Yönetim değişikliği olduğu zaman zaten rutin bir işlem olarak yapılması gerekiyor. Şöyle bir şey anlaşılsın istemiyorum. İlla bir usulsüzlük aramayacağız. Rutin bir inceleme yapacağız.

- Altındağ'da yaşanan kentsel dönüşüm sorunu sürüyor. Çok şikayet geliyor. Çözümünüz nedir? 

Sadece Altındağ mı, Mamak da var Doğukent de var. Yenimahalle'de iki bölgede var. İnsanları kentsel dönüşüm diyerek yerlerinde mağdur etmişler. İşimiz çok. Ben bu mağduriyetleri çözerken hep şöyle bakarım, en kolay çözümün yolu orada mağdur olan insanların yerine kendinizi koymanız. Kendinizi koyduğunuz zaman çözersiniz.

'SORUŞTURMA AÇILACAK'

- Duvarlara "Yavaş yavaş devrim", "Her biji Mansur" ifadelerini yazan isim belediyede görevli genel müdür yardımcısı çıktı. Seçilirseniz belediye kadrolarında geniş çaplı bir değişiklik olacak mı?

O tür insanları değiştireceğiz. Çalışmaktan çok siyaset yapan, belediyenin imkanlarını siyaset yapmakta kullanan kim varsa bunlar hakkında soruşturma kesinlikle açılacak. Emir altında getirilen götürülen işçileri kastetmiyorum. Üst düzey yöneticileri kastediyorum.

- Özhaseki hakkında verilen suç duyurusu ne aşamada?

Yaptığımız şikayetler pin pon topu gibi geri çevriliyor. Son yaptığımız başvuru da reddedildi. İtiraz ettik. Ama onların yaptığı başvurular hemen kabul ediliyor.

'AK PARTİLİLERDE MÜTHİŞ MEMNUNİYETSİZLİK VAR'

- Ülkücü geçmişinizden dolayı MHP'lileri anlayabiliriz ama AKP'liler size neden oy versin?

Şimdi AK Parti'de Demirel'in dediği gibi mutfaktan şikayetçi. Özhaseki de Ankara'da tutmadı. Yani bir insan ortaya bir aday çıkardığı zaman kanı kaynar. Ben ne olduğunu bilemiyorum tabi ama AK Partililerde müthiş memnuniyetsizlik var. Bunun üzerine ekonomik sıkıntılar. Geçen seçimlerde bizim mağdur edildiğimiz inancı. Bunların hepsi yan yana geldi. Bu arada tabi AK Parti'nin yıpranma süreci var. Bir de ben 2009'da her kesimden oy aldım, 2014'te her kesimden oy aldım, yine bu seçimde de herkesten oy alacağız. Bunun da sebebi nedir. Ben üsluba bağlıyorum. Mümkün olduğu kadar mesela Özhaseki ile konuşurken geçmişine bakıp "vaay FETÖ'cü sen şunu niye yaptın" daha ağzımdan kelime çıkmadı. Ama maalesef ta baştan "Zillet" sözcüğüyle karşımıza çıktılar. Biz bunun yapılmasını sindiremiyoruz. Yani bana yapılmasını istemediğim bir şey ben başkasına yapılmasını da istemiyorum. Bu nedenle aynı üslubumuzu devam ettireceğiz. Bu üslubun etkisini süreceğine inanıyorum. 

- Mutfağa yönelik projeleriniz neler?

Zaten aramızdaki en büyük ihtilaf oradan çıkıyor. Halen (Özhaseki) "projesi yok" diyor. Hâlbuki proje kitapçığını dağıttığımız zaman "Cumhuriyet'in 100. yılında 100 proje" diyerek ortaya çıktık. Gayet net. Bunun içerisinde belediyenin yapması gereken metro raylı sistemlerden tutun da Ankara'nın ihtiyaçlarını karşılayacak her şey var. Ancak onlar istiyorlar ki çılgın proje olarak adlandırılacak belli projeler konuşulsun. Biz vatandaşa bizden istediğiniz nedir diye sorduğumuzda vatandaşın büyük çoğunluğunun söylediği şu; diyorlar ki "biz ekonomik olarak sıkıntıdayız işsiziz, iş bulamıyoruz." 4 gençten biri işsiz şimdi böyle baktığınız zaman belediye başkanı bir şeyler yapmalı.

'MUSTAFA TUNA KIZAKTA, ­GENEL SEKRETERİ İDARE EDİYOR'

Bunu da şuna dayanarak söylüyorum. Bugün Melih Gökçek görevden alındı. Yerinden alınan Mustafa Tuna da kızakta gibi bir görüntü var ­genel sekreteri idare ediyor. Ama böyle bir durum olmasına rağmen otobüsler çalışıyor suyumuz akıyor. 

- (Mustafa Tuna'nın kızağa çekilmesi) Bunu bilgiye dayanarak mı söylüyorsunuz?

Evet bilgiye dayanarak söylüyorum.

Ama belediyenin bütün hizmetleri de devam ediyor. Aksıyor aksamıyor ama devam ediyor. Demek ki belediye başkanı olmasa da bu işler zaten yürüyecek. Bu anlamda bakarsanız belediye başkanına gerek yok. Belediye başkanı kentin lideri olup ekonomiyi canlandırıp, işsizlerin iş bulabileceği ortamları yapması lazım. Bu yapılabilir Eskişehir örneği var. binlerce turist gidiyor. Turizm en fazla istihdam sağlayan alanlardan bir tanesi. Biz bununla ilgili ilk yapacağımız iş Akyurt'taki fuar alanını bitirmek. Fuar alanını bitirdiğiniz zaman orada binlerce insan çalışacak. Aynı zamanda Akyurt'ta Çubuk'ta yatırımcılar tarafından onlarca otel yapılmak zorunda kalınacak. Oralarda da binlerce insan çalışacak. Böylelikle orada da istihdamın önünü açmış oluyoruz. E yine termal sağlık projemiz var hemen hayata geçirilebilecek durumda.

Bununla birlikte kongre turizmi, İpek Yolu turizmi gibi çeşitli turizm dallarında mutlaka Ankara'da bir şeyler yapabileceğimize sonuç alabileceğimize inanıyorum. Bunların çoğu da baktığınız zaman fuar alanı hariç para bile gerektirmiyor. Bir diğer istihdam ­yaratacak alan da sanayi. Organize sanayilere destek olunması lazım. Onların işletme maliyetlerini düşürüp, rekabet yapabilmelerini sağlamak lazım. Fuar alanında da mallarını sergileyip daha fazla satmalarını, daha çok satmak için daha çok üretmelerini daha çok üretmek için daha çok işçi çalıştırmaları gibi sonuçlar var.

Ayrıca Ankara'nın tümünden sorumluyuz. Köylerde yaşayan insanların su ve elektrik ödememeleri yolunda çalışmalarımız var. Güneş enerjisi takarak. Suyun da fiyatını düşürmek suretiyle. Onlara da diyeceğiz ki bizim için üretin. Fidanları verelim ağaç yetiştirin, tohumları verelim sebze yetiştirin tarımla uğraşın. Hayvan verelim hayvancılık yapın. Böylelikle yurt dışından bitki getirmeyeceksiniz para burada kalacak hem yurt dışından hayvan getirme ihtiyacı ortadan kalkacak ülkemize de faydası olacak bunun. 

En büyük projelerimizden bir tanesi de şu; Gölbaşı — Bala arasındaki bin kilometrekarelik alanda sulu tarım yapılmasını sağlamak.

- Bunların maliyet hesaplamaları yapılıyor mu?

Bu projelerin maliyeti filan yok. Çok düşük bütçeli projeler Ankara için. Oradaki suyu aynı şekilde göl yerine çiftçiye akıtarak oralarda sulu tarım yapılmasını sağlayarak 5 milyara kadar oradan bir gelir elde ediliyor. Bu rant olduğu gibi oradakilerin eline geçiyor ama Ankara'ya dağılıyor. Bu şekilde halkı zenginleştirebiliyorsunuz. Sonuç olarak üretenlerin hep arkasında olacağız.

- Ankara su baskınlarıyla biliniyor. Altyapı projelerinizden bahseder misiniz?

Yıllardır sadece asfalt atılarak hizmet yapıldığı söylendi ama hiçbir tane kanal yok. Hep betonlaştırıldı. Evlerin bahçeleri bile betonlaştırıldığı için su toprakla buluşmuyor. Biz kendi kendimizi yok ediyoruz. Bunun sonucu da küresel ısınmaya etki edip şehir selleri oluşmaya başladı. Bir caddeyi sel götürürken diğer caddede neredeyse yağmur yok. Bu ekolojik dengeyi bozduğumuz için oluyor. Bu yüzden de biz çağdaş olması gereken bir yönetim anlayışıyla davranacağız. Popülist davranıp insanların hoşuna gitsin diye değil mutlaka ve mutlaka bir sefer yapacağız bir daha bir daha uğraşmayacağız.

'İKTİDARIN ENGEL ÇIKARACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM'

- İktidarın projelerinize bürokratik engel çıkaracağını düşünüyor musunuz?

Ben düşünmüyorum. Seçim ortamında böyle gerginlikler olur. Etkilenirse kendileri de etkilenir. Burası herhangi bir il değil. Ankara'da yaşayan milletvekilleri Sayın Cumhurbaşkanı dâhil bakanlar dâhil herkes siyaseten etkileniyor bundan. Ben bir şey olacağınız düşünmüyorum açıkçası. Olursa da o zaman düşünmek lazım.

 - Peki gündeme dönersek. HDP Eş Başkanı Sezai Temelli'nin "Mansur Yavaş seçilmişse bilsin ki HDP oylarıyla seçilmiştir" sözleri iktidarın benzer eleştirileri varken sizce neden şimdi söylendi? 

Bizim hakkımızda ilk adaylığımız belli olduğundan beri "Makedonyalı", "Yavaş Yavaş Devrim", "Biji Mansur Yavaş" yazıları dahil "işçi çıkaracak", "Belediyeye PKK'lıları alacak" gibi dezenformasyon sayılacak birbirinin üstüne eklenecek bir şey yaptıklarını düşünüyorum. Ankaralılar bunu görecekler. Bir söz söylendiği zaman bunu kimin işine bakmaları lazım. Şu anda AK Parti de bunu benim aleyhime kullanıyor. O zaman bunun iyi niyetli bir şey olduğu söylenemez. Tam tersine ben o komploların bir devamı olarak görüyorum. O nedenle söylenmiş bir söz olarak görüyorum. Yani gerçekten benim kazanmamı isteseydi o sözü söylemezdi. Dolayısıyla bize karşı içerisinde bir kin ve nefret olduğunu, kazanmamamızı istediği düşüncesiyle bu sözü söyledi. Gayet net söylüyorum bunu.

'YÜZDE 56'NIN ÜZERİNDE OY ALACAĞIMI DÜŞÜNÜYORUM'

- Önceki açıklamalarınızda "Tarihi bir fark yiyecekler" dediniz. Rakam verebilir misiniz?

Yüzde 56'nın üzerinde oy alacağımı düşünüyorum. 

- Aradaki fark ne kadar olur sizce?

10 puandan aşağıya hiçbir zaman düşmeyecek.

- AKP'den yüzde kaç oy alacağınızı düşünüyorsunuz?

Yüzde 13 civarında oy alacağımı düşünüyorum.