Yargıtay'ın 4 dairesi kapatılıyor
Yargıtay'ın daha etkin ve verimli çalışabilmesi amacıyla yapılan düzenleme kapsamında, 2’si ceza 2’si hukuk olmak üzere 4 Dairesinin kapatılmasına karar verildiği öğrenildi.
DHA muhabirinin edindiği bilgilere göre, Yargıtay 1. Başkanlık Kurulunun 3 Kasım tarihli toplantısında alınan karar gereği, Yargıtay 13 ve 3. Ceza ile 23 ve 17. Hukuk Daireleri'nin kapatılmasına karar verildi.
Kararda kapatılan dairelerin dosyaların UYAP üzerinden devri ve başkanlarının görevlendirilmesi ile ilgili de düzenleme yapıldı. Buna göre 13. Ceza Dairesi 1 Aralık 2020 tarihinden geçerli olarak kapatılacak ve dosyaları 6. Ceza Dairesine, 3. Ceza Dairesi 1 Şubat 2021 tarihinden geçerli olarak kapatılacak ve dosyaları 1 Ceza Dairesine, 23. Hukuk Dairesi 4 Şubat 2021 tarihinden geçerli olarak kapatılacak ve dosyaları 15. Hukuk Dairesine, 17. Hukuk Dairesi 8 Nisan 2021 tarihinden geçerli olarak kapatılacak ve dosyaları 4. Hukuk Dairesine devredilecek.
13. Ceza Dairesi Başkanı Vuslat Dirim 6. Ceza Dairesi Başkanlığına, 3. Ceza Dairesi Başkanı Osman Atalay 1. Ceza Dairesi Başkanlığına, 23. Hukuk Dairesi Başkanı Murat Kıyak 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına, 17. Hukuk Dairesi Başkanı Abdulkadir Şahabettin Sertkaya 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na görevlendirildi.
1 Temmuz 2016 tarihinde yapılan yasal değişikliklerle, Yargıtay’ın 46 olan daire sayısının 12 hukuk 12 ceza olmak üzere 24’e düşürülmesi, üye sayısının da kademeli olarak 200’e düşürülmesine karar verildi. Bu kapsamda 7 Temmuz 2020 tarihinde 17,18 ve 20. Ceza ve 13,19, 20,21 ve 22. Hukuk Daireleri kapatılmıştı.
“MEVCUT DURUM ANAYASA MAHKEMESİ’NİN İHLAL KARARI VERMESİNE NEDEN OLUYOR”
Yargıtay 1’nci Başkanlık Kurulunun kararında, düzenlemenin gerekçesi açıklandı. Kararda, Dairelerin mevcut iş yükü ile birlikte üye ve tetkik hakimi sayılarındaki farklılıkların emek ve performans kaybına neden olduğu, kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasına da engel teşkil ettiği belirtildi. Aynı işe farklı dairelerin bakması nedeniyle kararlar arasında farklılıklar olabildiği vurgulanan kararda, “Bu sebeple sık sık içtihadı birleştirme yoluna gidilmesi gerektiği gibi, ayrıca Anayasa Mahkemesi’nce hak ihlali kararları da verilebilmektedir." denildi.