Yargıtay Başsavcılığı'na göre Can Atalay davasında AYM yetkisini aştı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay'ın başvurusu üzerine verdiği kararla ilgili tebliğnamesini sundu. Yargıtay başsavcılığına göre hapisteki Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Can Atalay hakkında ‘hak ihlali’ne hükmeden Anayasa Mahkemesi (AYM) yetkisini aştı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın, dosyasının gönderildiği Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanlığına tebliğnamesini  sundu. 


6 sayfalık mütalaada, tahliye kararının Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin takdirinde olduğunu belirtti.

Tebliğnamede şu ifadelere yer verildi:

"Somut olayda Şerafettin Can Atalay'ın 2013 yılında işlediği suç nedeniyle soruşturma ve kovuşturmaya milletvekili seçilmesinden çok önce başlandığı, mahkumiyetine esas sevk ve uygulama maddelerinin TCK'nın 312. maddesi kapsamında kalan suça ilişkin olduğu anlaşıldığından seçimden önce bu madde kapsamında suç işleyen milletvekili, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 83/2 maddesinde öngörülen yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır."

Ne olmuştu?

AYM, Gezi Parkı davasından 18 yıl hapse mahkûmken Hatay’dan milletvekili seçilen avukat Can Atalay’ın başvurusunu 12 Ekim’de görüşmek üzere toplanmış, bir üyenin dosyaya hazırlanamaması nedeniyle görüşmeyi 25 Ekim’e ertelemişti. AYM 25 Ekim’de Atalay’ın ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma’ ve ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’ hakkının ihlal edildiğine hükmetmişti. 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine de hükmeden AYM, ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına, yargılamada durma kararı verilmesine ve hükmün infazının durdurularak Atalay’ın tahliye edilmesine karar vermişti.

AYM kararı, 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne 27 Ekim’de ulaşmış, günlerce AYM kararını uygulaması beklenen mahkemenin de karar için topu Yargıtay’a atmıştı. Yalnızca mahkeme başkanı Mesut Özdemir’in imzasının bulunduğu yazıda ihlalin daire kararından kaynaklandığı savunulmuş, gereğini aynı dairenin yapması gerektiği belirtilmişti. Üstelik yazının tarihi de 13 Ekim 2023’tü. Mahkeme, ertesi gün tarihin ‘yanlışlıkla yazıldığını’ savunarak 30 Ekim tarihli bir yazı daha yazmıştı.

Yargıtay 3’üncü Daire Başkanı Muhsin Şentürk de 1 Kasım’da mahkemeye bir yazı göndererek İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin bir karar vermediğini, kendilerine gönderilen yazının bir ‘müzekkere’ olduğunu, dosyanın  gönderilmesiyle ilgili bir karar verilmesini istemişti.

Bunun üzerine, İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi başkan Mesut Özdemir, üye hâkimler Ferhat Akdoğan ve Nihal Kara’yla toplanarak oy birliğiyle dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi kararı aldı. ‘Ek karar’ başlıklı yazı, Yargıtay’a gönderilmişti.

İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, dün (2 Kasım)  mahkeme dosyasıyla ilgili 28 adet kelepçeli çuvalı İstanbul başsavcılığında görevli bir memurla Yargıtay’a yollamıştı. 

Sonraki Haber