Yakın tarihin en kötü insani krizi
Suriye ve Irak'ta yaşananların en büyük faturası Türkiye'ye çıkmış durumda..
BM Mülteciler Yüksek Komiseri (UNCHR) Antonio Guterres dün İstanbul’da, Türkiye’nin dünyada en çok mülteci alan ülke olduğunu ortaya koyan raporu açıkladı. Hürriyet’e konuşan Guterres dünyayı uyardı: “İşlerin düzelmeden önce daha da kötüleşeceğine inanıyorum.”
Hürriyet'ten Emre Kızılkaya'nın haberine göre BM’nin mültecilerden sorumlu ajansı UNHCR, yıllık Küresel Eğilimler raporunu dün İstanbul’da basın toplantısıyla açıkladı. Raporu açıklayan BM Yüksek Komiseri ve eski Portekiz Başbakanı Antonio Guterres, “Bir paradigma değişimine şahit oluyoruz. Dünya çapındaki zorla yerinden edilmelere karşı, gereken müdahalenin geçmiş tecrübelere göre çok küçük kaldığı bir çağa kontrolsüz bir şekilde sürükleniyoruz” dedi. Dünya Mülteciler Günü olan yarın Mardin’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir iftara katılacak olan Guterres Hürriyet’e verdiği röportajda şunları söyledi:
2 MİLYONU AŞTI: Suriye-Irak krizi, yakın tarihin en kötü insani krizi haline geldi. Bölgesel istikrara korkunç bir tehdit olmasının yanında, küresel barış ve güvenliği de tehdit ediyor. Türk yetkililerin bize verdiği son bilgiye göre Türkiye’de şu anda 1.8 milyon Suriyeli mülteci kayıtlı. Bir miktar da kayıtsız Suriyeli olduğunu düşünüyoruz. Öteki ülkelerden gelenleri de katınca Türkiye’de mülteci sayısı 2 milyonun üstüne çıkmış durumda. İşlerin düzelmeden önce daha da kötüleşeceğine inanıyorum.
TÜRKİYE’YE ÖVGÜ: Türkiye’nin Suriyeli ve Iraklı mültecilere yönelik çok cömert politikası nedeniyle son derece minnettarız. Türkiye, dünyada en çok mülteci alan ülke haline geldiği dönemde bile sınırlarını açık tuttu. Dahası, Türkiye’deki mülteci kamplarında Suriyelilere yardım için çok iyi standartlar tutturuldu. Elbette bunun Türkiye’ye maliyeti çok yüksek oluyor. Genelde daha az zengin olan ülkelerin cömertliğinin sınırı bulunmazken, maalesef en zengin ülkeler aynı cömertliği sergilemiyor.
DÜNYAYA ÇAĞRI: Bu nedenle uluslararası topluma, özellikle de Avrupa, Kuzey Amerika ve Körfez ülkeleri gibi yükselen ekonomik güçlere, Türkiye ile dayanışma göstermeleri için bu güçlü çağrıyı yapıyoruz. Türkiye bir ölçüde yalnız bırakılmıştır. Mültecilerin Türk toplumu ve ekonomisi üstündeki etkisi düşünüldüğünde, Türkiye’nin daha güçlü bir dayanışmaya ihtiyacı var. Örneğin Avrupa daha çok mülteci alabilir, vize politikasını gevşetebilir.
SAÇMALIK BİTMELİ: Türkiye’de yeni hükümetin, yapısı nasıl olursa olsun, mültecilerin korunması yönündeki çok olumlu yaklaşımı sürdüreceğini umuyoruz. (Ankara’nın tampon bölge önerisi konusunda) Kelimeler yanıltıcı olabilir. Ama Suriye içinde güvenli bölgeler oluşursa, elbette mültecilerin büyük bir çoğunluğu geri dönecektir. Bu savaşta kimse kazanmıyor. Bir siyasi çözüm bulunması çok önemli. Tüm küresel aktörler bir araya gelip bu saçmalığa son vermeli.