Vakıf Katılım Açıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)- "Küresel sistemdeki çarpıklıkların ve adaletsizliklerin gerisindeki en önemli sebeplerden biri, finans araçlarının sadece belirli ülkelerin değil aynı zamanda belirli bir anlayışın adeta tekelinde bulunduğunu görürsünüz dünyada
İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel sistemdeki çarpıklıkların ve adaletsizliklerin gerisindeki en önemli sebeplerden birinin, finans araçlarının sadece belirli ülkelerin değil aynı zamanda belirli bir anlayışın adeta tekelinde bulunması olduğunu belirterek, "İsim vermeyeceğim. Sadece Asya Pasifik Bölgesi'nde yarım milyardan fazla insan açlık tehlikesiyle karşı karşıyayken, Batı ülkeleri başta olmak üzere dünyada aynı sayıda insanın obezlik sorunu yaşıyor olmasının suçunu hiç kimseye atmaya hakkımız yoktur" dedi.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Vakıf Katılım Bankası açılış töreninde, Türkiye'nin gerek hukuki altyapının güçlendirilmesi gerekse kurumsallaşmanın teşviki bakımından üzerine düşeni yaptığını ve yapmaya devam ettiğini dile getirerek, bundan sonra görevin katılım finans sisteminin aktörlerine düştüğünü söyledi.
Finans katılım sistemi aktörlerinden ülke içindeki çalışmalarını yaygınlaştırmasını, finansal derinliğe kavuşturmasını ve uluslararası alanda aynı şekilde güçlü ilişkiler kurmalarını beklediğini vurgulayan Erdoğan, "Bu mesele bir yönüyle finans sistemi tercihidir, ama aynı zamanda bu bir medeniyet ihyası gayretidir" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vakıf Katılım'ın Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne destek vereceğine dikkati çekerek, "Zira biz milli bütçeden verdiğimiz destekle tabii bir yere kadar tüm vakıf eserlerimizi taşıdık. Fakat şu anda Vakıf Katılım, bütün desteğini bundan sonra nereye vermiş olacak? İşte bu vakıf eserlere verecek. Nereye vermiş olacak? Üniversitesine, üniversitelerine, okullarına verecek. Nereye verecek? Burslarına verecek. Böylece bu ülkede eğitim-öğretim sektöründe de bütün bu vakıf eserlerimizin ihyasında da biz Vakıf Katılım'la Türkiye'nin kültürüne, medeniyetine, turizmine ayrı bir altyapıyı da oluşturmuş oluyoruz. Böyle bir işlevi olacak. O bakımdan Vakıf Katılım'ın görevi hiçbir şeyle mukayese edilemeyecek derecede fazladır. Yani Vakıf Katılım'da 'Ben' yok. Vakıf Katılım'da ne var? Millet var, Türkiye var, tarih var, kültür var, medeniyet var. Onun için önem arz ediyor" diye konuştu.
Küresel sistemin cari araçlarına ve yöntemlerine karşı ihtiyaç ve değerlere uygun çözüm alternatifleri geliştirmek gerektiğini belirten Erdoğan, bunun en önemlilerden birinin Vakıf Katılım olduğunu söyledi.
Erdoğan, çözüm yollarını tarihte, kültürde ve kodlarda aramak gerektiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Katılım finans sistemini işte bu anlayışın bir ürünü olarak görüyorum. Şayet burada farklı bir ad altında yine aynı yöntemlerle bankacılık yapılacaksa, niçin bunca zahmete giriyoruz ki? Hem kamunun hem özel sektörümüzün gayet başarılı, bünyeleri gayet sağlam, gayet iyi çalışan bankaları zaten var. Şu anda Ziraat Bankası bir numara. E var, ama bizim derdimiz başka. Yıllar yılı, biliyorsunuz, bu sektöre gençlerimiz, muhafazakar kesimin gençleri girmediler. Niye girmediler? 'Biz faizle uğraşamayız' dediler, girmediler. Düşüncelerinde haklıydılar. Ama şimdi önleri böylece açılmış oluyor. Burada da iyi yetişmeleri lazım. Onun için diyorum, bunların hepsi birer mektep olacak. İyi çalışacaklar, iyi yetişecekler ve böylece ekonomide, finans sektörünün içinde farklı bir nesil inşallah kendisi için çalışma alanını da bulmuş olacak. Derdimiz, bir bankanın yanına isim hilesiyle yeni bir banka daha koymak değildir. Bunu da açıkça söylüyorum. Yani banka diyelim ki yılda yüzde 10-12 faiz uygulaması yapıyor. Eğer katılım sektörü de bütün oranlarını o yüzde 10-12'ye göre uyguluyorsa, ben bir şey söyleyeyim mi, gerek yok. Buna da hile-i şeriye denir. Bu olmaz. Yani murabaha, müşareke... Bunu kılıfına uydurmuyorum, neyse işe hakkını veriyorum. Onun için de işin başında olanların bunu da hassasiyetle değerlendirmeleri gerekir."
Amaçlarını, "Medeniyet ihyası çabasını destekleyecek yeni bir finans modelinin filizlenmesini, kökleşmesini, güçlenmesini sağlamak" şeklinde açıklayan Erdoğan, bu ayrımın çok iyi kavranmasını ve atılan her adımda göz önünde bulundurulmasını özellikle istediğini ifade etti.
- "Genel müdürler de rahatsız oldu"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek başına paraya veya para edecek kaynaklara sahip olmanın yetmediğini, parayı sistem içinde etkili ve sürekli şekilde kullanabilecek araçlara, yani finans sistemine de sahip olmak gerektiğini vurguladı.
En çok parayı finans sektörünün kazandığını dile getiren Erdoğan, salonda bulunanlara şöyle seslendi:
"Reel sektör o parayı kazanabiliyor mu? Çileyi çeken o, parayı kazanan finans sektörü. Risk denilen bir şey de var mı? Yok. Risk nerede? Reel sektörde. Böyle bir anlayış olur mu ya? Çoğunun da, çok anlamam ama, öz sermaye gibi bir şeyi de yok orada. Bütün vatandaştan, milletten topla parayı, ondan sonra da öz sermaye diye sür piyasaya. Bütün garantiler var, zaten böyle bakıyorsun aynen karınca gibi bir sözleşme, bunu kredi çekecek olan filan da okur mu? Yok. Zaten adamcağız sıkışmış. Sürüyorlar önüne o sözleşmeyi, 'At imzayı buraya'. Atıyor imzayı, ondan sonra 'Yandım Allah'. Genel müdürler de rahatsız oldu tabii."
- "Sahip olduğumuz güçleri ve imkanları her alanda bir araya getirmeliyiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel sisteme bakıldığında siyasi ve askeri gücü de destekleyen çok önemli ve kritik bir araç olan finans sisteminin kontrolünün sınırlı sayıda ülkenin, hatta grubun elinde bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Unutmayınız, küresel sistemdeki çarpıklıkların ve adaletsizliklerin gerisindeki en önemli sebeplerden biri, finans araçlarının sadece belirli ülkelerin değil aynı zamanda belirli bir anlayışın adeta tekelinde bulunduğunu görürsünüz dünyada, isim vermeyeceğim. Sadece Asya Pasifik Bölgesi'nde yarım milyardan fazla insan açlık tehlikesiyle karşı karşıyayken, Batı ülkeleri başta olmak üzere dünyada aynı sayıda insanın obezlik sorunu yaşıyor olmasının suçunu hiç kimseye atmaya hakkımız yoktur. Dünyanın ekonomik ve askeri bakımdan güçlü ülkelerinin çıkar çatışmalarının bedelini başta Müslümanlar olmak üzere geri kalmış toplumların ödüyor olmasının muhasebesini önce kendi nefsimizde yapmalıyız. İşte hemen yanı başımızdaki Suriye'de yaşananlar ortada. Bu ülkedeki savaş Suriyelilerin kendi savaşları olmaktan çıkalı çok oldu. Onların savaşı değil, dünyadaki egemen güçlerin savaşıdır. Bunu biliniz."
Tespitlerin doğru yapılması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Özellikle İslam dünyası olarak bu tablo karşısındaki sorumluluğumuzu kimseye yüklemeden, açık yüreklilikle ortaya koymalıyız. Şayet bunu başaramazsak, kendi çözümlerimizi de üretemeyiz. Sahip olduğumuz güçleri ve imkanları her alanda bir araya getirmeliyiz. Ama işe önce finans sisteminden başlamalıyız. Çünkü atacağımız diğer adımların hepsinin de kaynağı burasıdır, finans sistemidir" dedi.
Erdoğan, Vakıf Katılım'ın açılışını bu yolda atılmış küçük ama önemli bir adım olarak gördüğünü ifade ederek, Vakıf Katılım'ın gücünün çok fazla olduğunu, vakıf eserler olarak Türkiye'de daha güçlü bir kurum bulunmadığını söyledi ve Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem'e "Öyle mi Adnan Efendi?" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vakıfbank Genel Müdürü Halil Aydoğan'a da "Ne kadar borcun var Vakıf Katılım'a şimdi? Artık Vakıf Katılım kuruldu. Vakıfbank'ın yüzde 58'ine ortak olduğuna göre hemen süratle, en kısa zamanda Vakıf Katılım'ın payını kendisine göndermeniz lazım. Öyle. Bunu niye söylüyorum; Vakıfbank bu parayı çalıştıracağına, finansı çalıştıracağına Vakıf Katılım çalıştırsın. İş bu kadar basit. Hiç olmazsa amacına uygun olarak bu para çalıştırılmış olur. O bakımdan çok önemli" diye seslendi.
Vakıf Katılım'ın hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, kurumun faaliyete geçmesinde emeği olanları kutladı ve "İnanıyorum ki bu mücadelede Vakıf Katılım da bu işin hakkını verecektir" dedi.
Erdoğan, konuşmasının sonunda Hocalı katliamının 24. yılı olduğunu hatırlatarak, "Hocalı katliamında şehit olan tüm kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm Azeri kardeşlerime bu noktada sabırlar niyaz ediyorum. Bu vesileyle Suriye'deki şehit olan kardeşlerime Allah'tan rahmet, gazilerimize Rabbimden şifalar diliyorum. Özellikle ülkemizdeki terör mücadelesiyle ilgili niyazlarımı söylemiştim. Biz, korkmayacağız, ümitsiz olmayacağız. İnanıyorsak, muhakkak üstünüz, bundan hiç endişeniz olmasın" diye konuştu.
- Notlar
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Vakıf Katılım'ın reklam filmi gösterildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından, Erdoğan adına açılan bankanın ilk hesap cüzdanı ve temsili banka kartı kendisine takdim edildi. Erdoğan, bunun üzerine hesaba 10 bin lira yatırdığını söyledi.
Daha sonra günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediyeler sunuldu.
Programda Vakıf Katılım'ın Mecidiyeköy'deki genel müdürlük binasına canlı bağlantı gerçekleştirildi. Genel müdürlük önünde bekleyen yönetim kurulu üyeleri ve çalışanlar, Erdoğan'ın talimatından sonra kurdeleyi keserek açılışı gerçekleştirdi.
Açılış törenine, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, BDDK Başkanı Mehmet Akben, TMSF Başkanı Ercan Şakir Gül, SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Osman Arslan, Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar ve çok sayıda iş adamı ile bankacılık sektörünün üst yöneticisi katıldı.
(Bitti)