Uyuşturucu baronu bakın kimle görüşmüş

Tutuklanan İranlı uyuşturucu baronu Naji Sharifi Zindaşti ile ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı.

Uluslararası suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanan İranlı uyuşturucu baronu Naji Sharifi Zindaşti ile ilgili savcılığın tutuklama sevk yazısında, Zindaşti'nin eski savcı Zekeriya Öz ile 44 kez bir araya geldiği aktarıldı.

Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan sevk yazısında, şüphelilerle ilgili detaylara yer verildi. Sevk yazısında, uyuşturucu baronu Naji Sharifi Zindaşti'nin 2007-2013 yılları arasında FETÖ'den tutuklu ABDİstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz ile 30'un üzerinde telefonlarının aynı baz noktalarından sinyal verdiği belirtildi. Zindaştti'nin FETÖ iltisakı bulunduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilen firari eski savcı Zekeriya Öz'e "Terazi" kod adıyla gizli tanık olarak verdiği ifadesi sonrasında ülke gündeminde uzun süre yer aldığı da belirtildi.

Firari savcı Öz ile 44 kez bir araya gelmiş 

Tutuklu Zindaşti'nin eski savcı Zekeriya Öz ile 8 Ağustos 2010-5 Mart 2012 tarihleri arasında 44 kez baz sinyal bilgilerinin örtüştüğü yer aldı. Zindaşti'nin verdiği ifadelerle kumpas olduğu ortaya çıkan Ergenekon soruşturmasının hukuk ayağı olan ve kamuoyunda "adil yargılamayı etkileme davası" olarak bilinen davaya esas olan yargılamalara esas alınan operasyonların başlatılmasına vesile olduğu, böylece FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hedefleri doğrultusunda karar çıkarma gayesiyle kamuoyunda Balyoz ve Hrant Dink davaları olarak bilinen davaların hakimlerinin değiştirildiği ve yerlerine FETÖ/PDY'ye mensup hakim ve savcıların atandıkları, Zindaşti'nin soruşturmayı yürüten Zekeriya Öz'ün yönlendirmesiyle ve FETÖ'nün işine gelecek şekilde ifadeler verdiği, bu ifadeler sayesinde cezaevinden sahte kimlikle çıktığı ve yasadışı faaliyetlerine devam ettiği ifadeleri yer aldı.

 Sevk yazısında, Zindashti’nin uzun süre hasımlarından gizlenebilmek için rahatlıkla sahte kimlik edinebildiği, örgüt mensupları ile PGP denilen kriptolu mesajlaşma programlarıyla irtibat kurduğu ve talimatlarını yine bu programla ilettiği, emniyet bağlantıları sayesinde soruşturmalardan sıyrıldığı belirtildi. 

Sonraki Haber