Uğur Dündar'dan Sağlık Bakanlığı'na kritik aşı çağrı
Sözcü gazetesi yazarı usta gazeteci Uğur Dündar, aşı ithalatının serbest bırakılması çağrısında bulundu. Dündar, Türkiye'de eczacıların aşı konusunda deneyimli olduğunu vurguladı.
Sözcü gazetesi yazarları Uğur Dündar, İsmail Saymaz, gazeteciler Barış Yarkadaş, Orhan Uğuroğlu, Yönetim Uzmanı Elfin Tataroğlu, CHP PM Üyesi Gaye Usluer ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci'nin katıldığı ve KRT TV'de yayınlanan Şimdiki Zaman programı bu akşam izleyicilerle buluştu.
“GÖRDÜK Kİ BİR HAFTADA SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZ AŞILANABİLİYORMUŞ”
Duayen gazeteci Uğur Dündar, Sağlık Bakanlığı'nın aşı politikasına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:
Ne dedi sayın Sağlık Bakanı, ’11 Aralık’ta aşılar gelmiş olacak’. Gelmedi. Eğer 11 Aralık’ta o aşılar gelmiş olsaydı 2 haftalık yine Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndaki laboratuvarlarda deneme ve acil kullanım onayı almak için birtakım çalışmaların yapılması gerekecekti. Diyelim ki 25 Aralık’a kadar bunlar sürecekti.
13 Ocak yerine Türkiye’de 25 Aralık’ta aşılamaya başlanmış olabilseydi ve sağlık çalışanlarınımız, hekimlerimiz gördük ki bir haftalık bir süre içinde aşılanabiliyormuş. Aşılanmış olacaklardı. Şimdi bakalım 25 Aralık’tan 13 Ocak’a kadar kaç hekimimiz ve kaç sağlık çalışanımız hayatını kaybetti, kaç yurttaşımız hayatını kaybetti.
Uğur Dündar, Fahrettin Koca'ya sert çıktı Kılıçdaroğlu'na teşekkür etti: Çerez olmayı reddetti!
“BU ÇOK ACI DRAMADIR”
Bu çok acı bir dramadır. Bunun adı dramadır. Dramanın bir başka ayağı da faz 3 çalışmasında Türk insanının yer aldığı Pfizer-Biontech aşısının bir tek dozunun bile şu ana kadar Türkiye’ye getirilememiş olması, dramanın boyutunu gösteren ikinci örnektir.
Bizim insanlarımız faz 3 çalışmasına katılırken Türkiye, doları 6.86’da tutabilmek için 120 milyar dolar harcadı arkadaşlar. Bugün bir Adalet ve Kalkınma Partili üst düzey yetkili, Türkiye’nin coğrafyamızdaki çeşitli ülkelere 8.5 milyar dolar yardım etmesiyle övünüyor.
Şimdi siz 25 Aralık’tan 13 Ocak’a kadar kaybettiğimiz hekimlerimizden, sağlık çalışanlarımızdan veya sokaktaki sıradan bir yaşlı yurttaşımızdan onun hayatını kurtarmaktan daha önemli görebilir misiniz ve o paraları harcasanız bugün o kaybettiklerimizi geri getirebilir misiniz?
“AŞIDA AYRIMCILIK YAPILMAKTADIR”
Bu işin şakaya gelir bir tarafı yok. Bugün çok ağır bir sorumluluktur, çok ağır bir vebaldir ve bu gerçek biline biline hala aşıda ayrımcılık ve çeşitli bahanelerle kayırımcılık yapılmaktadır.
Şimdi çözümü söylüyorum. Benim anladığım kadarıyla yerli aşının beklenmesine yönelik bir toplumsal algı oluşturulacak. Ama şimdi çözüm şurada.
Eğer iktidar bunu başaramadıysa bu bağlantıları yapamadıysa, bilemiyoruz yapıp yapamadığını, onun için yapamadıysa diyorum, bıraksınlar özel teşebbüse.
“AŞI İTHALATI SERBEST BIRAKILSIN”
Evet özel teşebbüs şu anda bile parayı bastırıp en güvenilir aşılardan Türkiye’ye getirebilir.
Aşı ithalatı serbest bırakılsın. Bakın İsrail, Pfizer-Biontech’de yurttaşlarına yaptığı tüm aşıların sonuçlarını olduğu gibi apaçık paylaşma taahhüdünde bulunarak daha bir iki gün önce yeni bir parti aşı bağlantısı yaptı. Demek ki parayı bastırdığınız zaman ya da bir takım operasyonları yaptığınız zaman aşı alınabiliyor halen.
Diyelim ki aşı ithal edildi, bunun fiyatını kontrol etmek Sağlık Bakanlığı’nın görevi. Türkiye eczacıları, tıpkı grip aşısını uyguladıkları gibi tıpkı eksi 70 derecede korunması gereken aşı bu kapsam dışında tutulabilir. Yani Sinovac gibi 2 ila 8 derece arasında korunması gereken aşılar bunlar. Eczacılar, bu konuda çok deneyimli.
Türkiye Eczacı Odaları örgütlenebilir ve eczaneler eliyle bu aşılama yapılabilir.