Ücretsiz maske dağıtımında, ikametgâh krizi çıktı!
Türkiye'de e-Devlet üzerinden yapılan başvurularla, eczaneler aracılığıyla dağıtılan ücretsiz maskelerle ilgili tartışmalar sürerken şimdi de mevcut ikematgahında bulunmayan vatandaşların maske temin edemediği ortaya çıktı.
Korona virüsü salgını sürecinde iktidar tarafından maske satışının yasaklanması kararı alındı. Sokağa çıkması yasak olan 20 yaş altı ve 65 yaş üstü bireyler haricindeki milyonlarca kişi bu süreçte e-devlet üzerinden ücretsiz maske için başvuru yaptı. Başvurularına olumlu yanıt alanlar SMS ile gelen kodlarla eczanelere giderek haftada 5 adet maske almaya başladı.
GazeteDuvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre kişilere, ikametgâh adresinin kayıtlı bulunduğu ile göre ‘Ankara’daki eczanelerden’ ya da ‘İstanbul’daki eczanelerden’ gibi uyarılarla maskelerini eczanelerden temin edebilecekleri belirtildi. İkametgahı başka bir şehirde kayıtlı olan kişiler onay kodu olduğu ve üzerine maske tanımlandığı halde başka bir şehirde bulundukları için eczanelerden maske alamadan ayrıldı.
‘ECZACI, ‘BUNU İSTANBUL’DAKİ ECZANELERDEN ALAMAZSINIZ’ DEDİ’
Başvurulara rağmen onay kodunun gelmemesi, kod geldiği halde bazı eczanelerde yoğunluktan kaynaklı maske kalmaması sorunlarının yanı sıra ikametgâhıyla ilgili problem yaşayanlar arasında üniversite öğrencisi S.E.D. de yer aldı. İkametgâhı Ankara’da olan fakat karantina tedbirleri öncesinde İstanbul’a giden S.E.D. maske için gelen kod ile Kadıköy’de bulunan bir eczaneye gitti. S.E.D. eczanede yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Eczacı, ‘Bunu İstanbul’daki eczanelerden alamazsınız, Ankara’daki eczanelerden almanız gerekiyor’ dedi. Ben de bunu duyunca alamadan çıktım. Benim ikametgah adresim Ankara’da ama karantina önlemleri öncesinde İstanbul’a gelmiştim. Şimdi de seyahat sınırlaması olduğu için Ankara’ya gidemiyorum.”
‘TEK HATAM BAŞKA BİR ŞEHİRDE OLMAK MI?’
Kendisine gelen mesajda, “Ankara’daki eczaneden alabilirsiniz” uyarısı olduğu için eczacıya itiraz edemediğini ve maske alamadan buradan ayrıldığını belirten S.E.D. şunları kaydetti:
“Eczaneden maske alamayınca bir bakkaldan 10 liraya satılan siyah maskelerden almak zorunda kaldım. Böyle bir çözüm üretme yoluna gittim ama koruyup korumadığı şüpheli. Ablamın sağlıkçı bir arkadaşında fazla maske varmış o da 1-2 maskeyi bizimle paylaştı. İkametgahımın başka bir yerde olması ve benim başka bir yerde yaşıyor olmam maske almama engel. Bu benim sorunum da değil. Binlerce insan karantinadan önce ikametgâhı dışında yerlere, ailelerinin yanına gitti. Bu sorunu ikametgâhımı İstanbul’da bir yere aldırarak çözebilirim ama alamadığım maskeler ne olacak? Buna ne gerek var? Benim T.C. kimlik numarama beş maske tanımlanmış ve kod gönderilmiş. Bu maskeyi her yerden alabilmem lazım. Benim tek hatam başka bir şehirde olmak mı?”
‘DEVLET, KİMİN NEREDE OLDUĞUNU BİLMİYOR’
Türk Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, bu süreçte eczanelere maske sevkiyatında sorun yaşanmadığını ama ikametgâh nedeniyle maske verilememesinin bir sorun olduğunu ifade etti. Çolak, “İkametgahı farklı yerlerde olanlar var. SMS gitmediği halde gidip eczaneden almaya çalışanlar var. Bir de her eczaneye aynı miktarda gönderildiği için bazı eczaneye yoğunlaşma var fakat bazılarında ise maske duruyor. Bunlar hep birer sıkıntı” dedi.
İkametgahı farklı şehirlerde olanlara maske verilememesi sorununu yetkililere ilettiklerini belirten Çolak, “Çözebiliriz dediler ama henüz bir adım atılmış değil” dedi. “Biz vatandaşın da kendi gidip hızla belli bir ücret karşılığında alabileceği bir mekanizmanın kurulmasını öneriyoruz” ifadelerini kullanan Çolak sözlerine şöyle devam etti:
“E-devlet ve PTT sistemi maalesef çok düzgün çalışmıyor. İnternet üzerinden x yerine sipariş verdiğinizde 24 saat içinde evinize geliyor. Eczaneler gelecek vatandaşın sayısını bilmediği, SMS’ler bir düzen içerisinde gitmediği için de yoğunlaşma meydana geliyor. İkametgâhı olmayanlar var ve onların sistem üzerinden devletten bu maskeleri alabilmesi gerekiyor. Devlet kimin nerede olduğunu haklı olarak şu an bilmiyor. Öte yandan bu süreçte zorunlu olarak evinden çıkacaklar, doktora gidebilecekler olabilir. 65 yaş üzeri ve 20 yaş altının sokağa çıkması yasak ve maske verilmiyor ama kronik hastalığı olabilir ve sokağa çıkmak zorunda kalabilir. Bunlara hiç olmazsa bir sabit ücretle maske verilebilsin. Sorunun bir çözümü de oradan geçiyor.”
‘ÜRETİM YETERLİ MİKTARA GELİNCE SIKINTILAR ÇÖZÜLECEK’
Bu süreçte eczaneler aracılığıyla ücretsiz verilen maskelerin kalite sorunu olduğuna dönük de çeşitli itirazlar dile getirildi. Kalite sorunu olmadığını belirten Erdoğan Çolak, “Bu maskeler sonuçta koruyucu özelliği olan maskeler. Tabii yakın temas, koruyucu özelliği ortadan kaldırıyor. Ama siz mesafenizi koruyorsanız, burnunuzu ve ağzınızı kapatıyorsanız büyük oranda önlem almışsınız demektir. Bunlar sonuçta bez. Sterilize edilmiş, açıldıktan birkaç saat sonra bozulan maskeler. Onun üzerinden spekülasyonu doğru bulmuyoruz” dedi.
GÜNLÜK 10 MİLYON MASKE ÜRETİLİYOR
“İşe gitmek zorunda olan ve daha çok maske kullanan kişilerden daha fazla sayıda maske verilmesi noktasında talep alıyor musunuz” sorumuza ise Çolak şu yanıtı verdi:
“Bu işler başladığında USAŞ, üretenlerden günlük 500 bin maske alıyordu. Milli Eğitim’in meslek okulları, tekstil şirketleri, cezaevleri gibi bu süreçte maske üreten kurumlar, şirketler oldu. Şu anda maske üretimi günlük 10 milyonun üzerine çıktı. Bir hafta 15 gün sonra maske konusunda 3 mü 5 mi aldı tartışması farklı noktaya gelebilir. Covid-19 başladıktan sonra önlemler aldığımız için önce İstanbul sonra Ankara ve diğer iller diye dağıtım sıralandı. Burada yeterince üretimimiz olmadığı için çekilen sıkıntı var. Üretim yeterli miktara gelince maske konusunda sıkıntılarda büyük ölçüde çözülmüş olacak.”