Üç kuşak bu mesleği yapıyor

Trabzonlu Efeoğlu, 10 yaşındayken babası ve dayısından öğrendiği mesleğini kuşaktan kuşağa aktarmaya çalışıyor.

Trabzonlu Efeoğlu, 10 yaşındayken babası ve dayısından öğrendiği ve 69 yıldır yaptığı bakırcılığı, oğlu ve torunuyla yaşatmaya çalışıyor.

Efeoğlu: "Artık bu mesleği yaşatan ustalar da azaldı. Rize, Samsun, Sivas ve Giresun'da bilindik ustalar kaldı. Trabzon'da da en yaşlı usta olarak bir ben kaldım. En genç usta ise benim torunum"

Torun Efeoğlu: "Rize, Hopa, Ankara, Almanya, İstanbul'dan birçok müşterimiz var"

Trabzonlu 69 yıllık bakırcı Mahmut Efeoğlu, unutulmaya yüz tutmuş mesleğini oğlu ve torunuyla sürdürüyor.

79 yaşındaki Mahmut Efeoğlu, oğlu Servet ve torunu Efekan Efeoğlu ile Ortahisar ilçesinin Kemerkaya Mahallesi'ndeki çarşıda bakır kalaylıyor, bakır eşya ve minare alemi imalatı yapıyor. Babası ve dayısıyla başladığı mesleğe oğlu ve torunuyla devam eden Efeoğlu, aile olarak yaklaşık 100 yıldır yaptıkları bakırcılığı torununun da sürdürmesini istiyor.

Efeoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yaşında başladığı mesleğini 69 yıldır sürdürdüğünü söyledi.

Bakırın geçmişte mutfak eşyalarında kullanıldığını, genç kızların çeyizlerinde bulunduğunu belirten Efeoğlu, artık insanların bakır kullanmayı bıraktığını, şimdilerde bakır süs eşyaları ve camilere minare alemi yaptıklarını ifade etti.

Bakırcılığın öğrenmesi ve yapması oldukça zor bir meslek olduğuna dikkati çeken Efeoğlu, "Oğlum bakır üzerine işleme yapıyor. Benden sonra bu işi yapabilir diye düşünüyorum. Torunum da bu işi yapıyor ama devam eder mi bilemiyorum." dedi.

"ÇALIŞMAYAN DEMİR PAS TUTAR"

Efeoğlu, camilere 50 yıldır minare alemi yaptığını aktararak şöyle devam etti:

"Yurt içi ve yurt dışından birçok müşterim var. 'Mahmut Usta' dedikleri zaman İstanbul'dan Van'a kadar herkes bilir beni. Artık bu mesleği yaşatan ustalar da azaldı. Rize, Samsun, Sivas ve Giresun'da bilindik ustalar kaldı. Trabzon'da da en yaşlı usta olarak bir ben kaldım. En genç usta ise benim torunum. İnşallah o da bu mesleği devam ettirir."

Ömrü yettiğince mesleğini sürdüreceğini vurgulayan Efeoğlu, "Sabah evde zor zaman geçiriyorum. Esnaf saat 08.00'den önce dükkanlarını açsa da ben de işe gitsem diye düşünüyorum. Her gün dükkana gelirim. Moralim düzelir. Kahve köşelerinde gün geçirmem. Çalışmayı kimse bırakmasın. Eskilerin dediği gibi çalışmayan demir pas tutar." ifadesini kullandı.

"AİLE ŞİRKETİ GİBİ DEVAM EDİYORUZ"

Servet Efeoğlu ise mesleğe 25 yaşında başladığını, 25 yıldır da babasıyla bakırcılık yaptığını anlattı.

Mesleği nesilden nesle devam ettirdiklerini dile getiren Efeoğlu, "Dedemden babama, babamdan bana ve benden oğluma geçti. Aile şirketi gibi devam ediyoruz." dedi.

Efeoğlu, bakırcılıkta el becerisinin önemine işaret ederek mesleğin mutlaka ustasından öğrenilmesi gerektiğini söyledi.

"BU ÇARŞININ EN YAŞLI USTASI DEDEM, EN GENÇ USTASI DA BENİM"

26 yaşındaki Efekan Efeoğlu da mesleğe 10 yaşında babasının yanına gidip gelirken başladığına dikkati çekti.

Babası ve dedesiyle çalışmanın kendisine huzur ve mutluluk verdiğini vurgulayan Efeoğlu, şöyle konuştu: "Bu çarşının en yaşlı ustası dedem, en genç ustası da benim. Dedemden sonra mesleği babamla devam ettirmeyi düşünüyorum. Rize, Hopa, Ankara, Almanya, İstanbul'dan birçok müşterimiz var. Birçok usta bizi takdir ediyor. 'Ne güzel dedenle birlikte çalışıyorsun' diyor. Bu da beni mutlu ediyor."

Efeoğlu ailesinin 60 yıldır müşterisi olan 76 yaşındaki Hacer Paçel, Mahmut Efeoğlu'nun işini iyi yaptığını belirterek senede bir ya da iki kez kendisine iş getirdiğini kaydetti.

Sonraki Haber