Türkiye'nin maden sahaları satılıyor !
Türkiye’de 700 maden sahası 19 Kasım’da satışa çıkarılıyor. CHP'li Gülizar Biçer Karaca satışla birlikte iş cinayetlerinin ve doğa katliamlarının artacağını savundu.
700 maden sahasının 19 Kasım'dan itibaren ihaleye çıkarılacağının açıklanmasının ardından CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in cevaplandırılması istemi ile soru önergesi vererek konuyu gündeme taşıdı.
Sözcü gazetesinden Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre Karaca, AK Parti döneminde verilen imtiyazlarla doğal varlıkların tümüyle yabancı şirketlerin eline geçmesinden endişe duyduklarını dile getirerek “700 maden sahasını satışa çıkarmak topraklarımızı ve insanımızın emeğini uluslararası tekellerin talanına açık hale getirmektir. Yeni maden sahaları açılarak ve bunların satışını yaparak ülkemizin yüzde 19'unu yabancı toprağı konumuna getirdiler” dedi.
MADENLERİ KAMULAŞTIRALIM
Yerli ve milli söyleminin, AK Parti Genel Başkanı ve etrafındaki bir avuç imtiyazlının bekasının meşruiyet aracına dönüştüğünü ifade eden Karaca bu iktidarın Türkiye için stratejik öneme sahip yeraltı varlıklarını yabancıların emrine sunma hakkına sahip olmadığını vurguladı. “Stratejik öneme sahip olanlarla başlayıp tüm madenleri kamu mülkiyeti haline getirelim” önerisi getiren Karaca “Buraları işçi ve doğa haklarına saygılı bir şekilde devletimiz işletsin ve satışını yapsın. Yerli ve milli olmak da güçle devlet olmak da bunu gerektirir” diye konuştu.
KAPILAR ARDINDAN PAZARLIKLARA SON VERİN
Doğa ve insan yaşamına ciddi olumsuz etkileri olan altın madenciliğinin AK Parti öneminde sıkça yabancı yatırımcı payındaki yükseklikle gündeme geldiğini ifade eden Karaca şunları kaydetti: “2002-2013 arasında arama ve işletme ruhsatı verilen maden ve mermer ocağı işletmelerinin sayısı 389 bin 741. Son 5 yılda madencilik adı altında sürdürülen talandaki artış düşünüldüğünde bu sayının çok daha yükseldiğini tahmin etmek güç değil. Üzerinde 81 milyonun hakkı olan varlıklarımızın karar verici tüm devlet organlarının felç edildiği ve kararların bir kişinin ve etrafındaki bir grubun çıkar ve pazarlıkları doğrultusunda verildiği bu kara döneme kurban edilmesine izin veremeyiz. Madencilik alanına dair veriler kamuoyuyla ivedilikle paylaşılmalı, madenlerle ilgili kararlar kapalı kapılar ardında uluslararası tekellerle yapılan pazarlıklara göre verilmemeli.”