Türkiye'nin bu ilçesi ABD’den tersine göç bekliyor
Giresun'un Yağlıdere ilçesi ABD Başkanı Trump'ın göçmenlere yönelik hasmane tutumunu ve yaşanan vize krizini fırsata çevirmek istiyor.
Türkiye'de bir şehir, ABD Başkanı Donald Trump'ın göçmenlere yönelik hasmane tutumunu ve yaşanan vize krizini fırsata çevirmek istiyor. Giresun'un Yağlıdere ilçesi. 1970'li yılların başından itibaren 20 bin kişinin ABD'ye göç ettiği ilçe, şimdi bu kararlarla tersine göç için kollarını açtı. Bu amaçla Yağlıdere Belediyesi de proje geliştirdi; ilçeye doğalgaz getirildi, kentsel dönüşüm için TOKİ'ye başvuruldu, sosyal donatı alanları projeleri hazırlandı. Yağlıdereliler şimdi hemşerilerinin geri dönmesini bekliyor.
Yağlıdere'den ABD'ye göç eden ilk kişi, Lefter adlı bir Rum oldu. 1964 yılında köyünü ziyaret için dönen ve sonrasında aile bireylerini de beraberinde götüren Lefter, ABD'ye göç akınını da başlatmış oldu. Lefter'in göç ettiği yıl, Türkiye'de Kıbrıs olayları nedeniyle Rumların baskı altına alındığı ve sonrasında da on binlerce Rumun ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanan gerilim yıllarıydı. Yağlıdere'den de ilk göç böyle başladı sonra da 1985 ve 2000'li yıllarda iş bulmak için göç dalgasının zirveye ulaşmasıyla ABD'de yaşayan Yağlıderilerin sayısı 20 bine ulaştı.
İlçe nüfusu kadar ABD'de yaşayan vatandaşı bulunan Yağlıdereliler yerleştikleri ülkede iş kurdu, patron oldu, 2008 yılında, Amerika'nın New Jersey Eyaleti'nde Türk Amerikan Giresunlular Derneği'ni kurdu. Yağlıdereliler, Türk-Amerikan ortaklığında çeşitli etkinlikler düzenleyerek adından söz ettirdi. ABD’lilerin de ilgisini çeken ilçeyi ABD’li diplomatlar da ziyaret etti. Gurbette yaşayan ancak, memleketlerini unutmayan Yağlıdereliler, 2-3 yılda bir köylerine geldi. ABD’de iş hayatını tamamlayanlar ise kesin dönüş yaparak kazanımlarını ilçede açtıkları iş yerleri ile değerlendirdi.
Türkiye ile Amerika arasındaki son yaşanan vize krizinin ardından göçün durmasını fırsat bilen Yağlıdere Belediyesi de ABD'ye göçün önüne geçebilmek için çok yönlü istihdam seferberliği projesi geliştirdi. Proje ile süt fabrikalarının kurulması, işyeri açacaklara teşvik ve kolaylık getirilmesini sağlayan düzenleme, hayvancılık ve tarım destekleri ile doğalgazın ilçeye getirilmesinin yanı sıra ketsel dönüşümle ilçede sosyal donatı alanlarının artırılması hedeflendi.
İlçelerinden ABD'ye göçte son aylarda azalma olduğunu belirten AK Partili Yağlıdere İlçe Belediye Başkanı Abdurrahman Kırhasanoğlu, geçmiş yıllardan bu yana göç konusunun araştırıldığını belirterek, şöyle dedi:
"1969’da yoğun gidiş oldu. Burada lisede okuyan öğrencilerimiz bile okumuyor, Amerika’ya gitmek istiyordu. Daha sonra Türkiye’nin ekonomik seviyesi yükseldikten sonra insanlar artık Amerika’ya rağbet göstermemeye başladı. Şu anda gençlerin ABD'ye gitme sayısı çok azdır. Şu anda yoğun bir talep yok. Ama Amerika’da ilçemizde yaşayan kadar vatandaş var. Yaklaşık 15-20 bin civarında Yağlıdereli vatandaşımız ABD'de var. Dönüş yapan arkadaşlarımız da var. Bir arkadaşımızla konuştum babasının uzun bir süre Amerika’da kaldıktan sonra geldiğinde bir araba bile alamadığını belirtti. Kendisinin yıllarca Türkiye’de olduğunu ve 10 senede 10 tane araba değiştirdiğini söyledi. İnsanların çok da ihtiyacı yok Amerika'ya. Ama son dönemlerde bu göç çok azaldı.
ABD'nin İstanbul Başkonsoloğu Muavin Konsolos Martine Thomen'in merak ederek ilçelerini ziyaret ettiğini hatırlatan Başkan Kırhasanoğlu, şöyle konuştu: "Amerika’da Yağlıdereliler'in çok olmasından dolayı İstanbul Konsolosu, Ankara Konsolos yardımcısı bizi ziyarete geldi. Belediyenin kapısından etrafa bir baktılar. Yazın ilk dönemleriydi şöyle etraflarına bir baktılar; bahçeler, yeşilliğin içinde evleri gördüler ve 'Buranın insanı deli midir, böyle güzel bir yeri bırakıp Amerika’da ne işleri var' dediler. Dedim; 'Para kazanmaya gidiyorlar. Oradaki vatandaşlarımız memleketlerini de unutmuyorlar. Bağlantılarını kesmediler. Bence bu göçün azalmasında vize krizinin hiç de etkisi olmadı. Artık tek-tük giden var. Böyle 'Ben gideyim de çalışıp para kazanayım' diye gidenler yok denecek kadar çok az. İlçe nüfusunun dışarıya verdiği göçün önüne geçilebilmesi için belediye olarak çok yönlü proje ve yatırım planları olduğuna işaret eden Başkan Kırhasanoğlu şunları söyledi: "Göçü önlemek için şu ana kadar yapılanlar yeterli değil. Biz 2009'de seçildik. İlçemiz çok atık durumdaydı. Alt yapısı yoktu. Baya bir sıkıntılar vardı. Bu yönde kapsamlı çalışmalar ve hizmetler ortaya koyduk. "Yapılan bir takım hizmetler buradaki göçü önlemeye yetmiyor. Göçü önlemek için ayrı bir çalışma yapmak gerekiyor. Bunun birisi yüksek okul. Yüksek okul yaptık inşallah bu sene açılacak. Bunun dışımda merkezdeki eski tip sobalı binaları memurlar ve yaşlılar tercih etmiyor merkezi sitem ya da doğalgazlı binalarda oturmak istiyorlar. Bu bizim bir eksiğimiz. Bu yönde biz tüm inşaat firmalarının önünü açmak istiyoruz. Bunun duyurusunu da yaptık. Bizde buradaki merkezi sistemli binaları çoğaltmak için TOKİ’ye başvurduk. İlçemizde kentsel dönüşüm uygulayacağız. Bunun ilk protokolü imzalandı. Bunun neticesinde 300 daire ve dükkânların olduğu bir çalışma yapmayı düşünüyoruz. Bir etken bu olacak. Bir de istihdam açısından ilçemize bir sanayi kurmak için bir teşebbüsümüz var."
Göç dalgasının durdurulmasında sosyal etkinlik alanlarının önemli olduğunu kaydeden Başkan Kırhasanoğlu şöyle dedi: "Sosyal etkinlikler yönünden vatandaşın burada kalmasını cazip kılacak ve turizme katkı için dere ıslah projesiyle alakalı bir gölet yapmayı da planlıyoruz. Bu proje, denizi aratmayacak şekilde içinde sandal olacak ve göletin kenarında 6 bin 500 metrekare hazine arazisi var bu araziyi de park alanı olarak kullanacağız. İçerisinde de restaurant, kafe, kamelyalar yeşil alan ve spor alanları oluşturacağız. Vatandaşların dışarıya ihtiyaç duymayacak şekilde çalışmalarımız var. Burada çalışan sayısını artırmamız lazım, projelerimizi yapabilirsek inşallah yapacağız, buradaki istihdamı ve insan sayısını artırmamız lazım. İnşallah bunları hayata geçirdiğimizde dışarıdaki nüfusları buraya alacağız. "Tarım ve hayvancılıkla ilgili 1 buçuk milyonluk projelerimiz var. Bu konu da devlet teşviklerinde vatandaşların faydalanabilmesi sağlanacak. Bütün köyler ve mahallelerdeki vatandaşlara ulaşacağız. Süt Fabrikası kurulması yönünde fikir ortaya çıktı. Bu süt işimi uygulayabilirsek buradaki insanların önemli bir geçim kaynağı olur."
İlçede esnaf Murat Çayan, önceleri olan göçün şu günlerde azaldığını ifade ederek, göçün eskisine oranla yok denecek kadar azaldığını söyledi. Çayan, "Yaklaşık 10 sene öncesine kadar göç çok oluyordu, 1-2 senedir yok. Göç azaldı. Amerikan vatandaşlarından Yağlıdere’yi merak edip gelenler oluyor. Tanıdığımız çok kişi var giden. Yazın burası güzel oluyor. Bizim işlerimiz de iyi oluyor. Ama gittiklerinde işlerimiz de azalma oluyor." dedi.
Amerika'da yaşayan ve memleketine tatile gelen Erdal Köpüç, ekonomik koşulların göçte en önemli etken olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: "Memleketimiz çok güzel ama ekonomik şartlar ana sebep ve Amerika’ya giden arkadaşlar diğerlerine örnek olmuş oldu. Her giden bir yakınını aldı ve böylelikle bir göç başlamış oldu. Ama bu son yıllarda göç kesilme noktasına geldi. Amerika’ya Yağlıdere’den eskisi kadar göç yok. Koşullar eskisi gibi kolay değil, koşulları yerine getirmek zor. "Onun için göç şu anda durmuş vaziyette. Bana kalsa Amerika’da hiç kalmak istemiyorum benim vatanım, memleketim güzel Türkiye çok güzel bir ülke ama 26 yıldır oradayım çocuklarımın eğitimi için kalmak zorundayım, bırakıp gelme şansım zor. Yağlıdere’ye her yaz geliyoruz yatırımlar da yapıyoruz. Ama kesin dönüş ufukta. İstihdam sorunu çözülürse bu göçe gerek kalmaz."
Bir süre ABD'de yaşayan ve ilçede eczacılık işletmeciliği yapan Mustafa Şahin de bir takım hayat şartların yurt dışında iyi olduğuna işaret ederek "1965-66’larda göç 3-4 kişiyle başladı ama esas furya 1980’den sonra başladı. Şu anda gidiş durdu ama nüfusumuzun yüzde 50'si orada. Amerika’nın şartları buradan iyi olduğu için çocuklarım Türkiye’ye dönmek istemiyor" dedi.
Amerika'da 10 yıl kalan ve ilçeye kesin dönüş yaparak çay ocağı işleten Mustafa Yağlıdere de Amerika'da çalışma şartlarının zor olduğunu anlatarak, "Amerika'da 10 yıl kaldım, çalıştım. Şimdi geldim. Şu an eskisi gibi göç yok. Orada da şartlar, çalışma şartları kolay değil. Eskisi gibi para kazanma şansı daha yok. Orada da enflasyon ve işsizlik yüksek. Burada sanayi ve tarım alanı yok onun içinde gençler büyük şehirlere göç ediyor. Amerika’nın çalışma şartları ağır kolay değil. Amerika cafcaflı görünüyor ama orada durmaktansa ilçemde çalışmayı tercih ederim" ifadelerinde bulundu.
Emekli Osman Aydın da, ABD'ye göçte son dönemlerde azalış olduğunu bildirirken, "Amerika’nın hayatını beğeniyorlar. Buraya gelip ne yapacak iş güç yok burada" diyerek göçün engellenmesi için nüfusun ve iş yerlerin sayısının artırılması gerektiğini savundu.
Yöre sakini Mustafa Aygün ise sanayileşmenin olmayışı nedeniyle ilçelerinin göç verdiğine değinerek şöyle dedi: "Vatandaşın Amerika’ya gitmesi işsizlikten ve ekonomik sıkıntılardan gidiyor. Burada senede bir fındık oluyor oda para etmiyor. Onun için vatandaş kendine çare arıyor bir yerlere gitmek zorunda kalıyor. Amerika’ya şu günlerde göç durdu ama şu an bu göç İstanbul’a yönelmeye başladı. Her yıl göç veriyor ilçemiz, Yağlıdere boşalıyor. Bunu da sanayinin olmaması ve iş sahasının yetersizliğine bağlıyoruz. Ben hiç gitmeyi düşünmedim."