Türkiye'deki babalık davaları mercek altında

Türkiye'de son 15 yılda açılan babalık davalarının sayısı 110 bine dayanırken, babalık davalarının tümü mercek altına alındı.

Son günlerde sık sık gündeme gelen babalık davası, babalığın reddi ve kabulüne ilişkin detaylar merak uyandırdı. Edinilen bilgilere göre, TBMM Dilekçe Komisyonu'na başvuran vatandaşlar, babalık davalarına ilişkin detaylı bilgi isterken, soy bağının reddi konularında bilgi erişimine izin verilmemesi talebinde bulundu.

TBMM konuyu Adalet ve İçişleri bakanlıklarına ileterek son durumun ne olduğu konusunda bilgi verilmesini istedi. Adalet Bakanlığı, kısa bir süre önce TBMM'ye gönderdiği yazıda, mahkeme kararı olmadıkça kişisel durum sicil kayıtlarında hiçbir düzeltme yapılamayacağını, çocukla anne arasında soy bağının doğumla kurulduğunu, baba ile soy bağının ise evlilik, tanıma ve hakim hükmüyle gerçekleşebileceğini bildirdi.

Sabah gazetesinden Önder Yılmaz'ın haberine göre soy bağının ayrıca evlat edinme yoluyla kurulabileceğini belirten Bakanlık, bir evlenme akdine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara görev de soy bağı kurulabileceğini bildirdi.

Bakanlık verilerine göre; 2009 ila 2023 yılları arasında 108 bin 171 babalık davası açıldı. Bu davalardan 33 bin 370'i babalık davası, 4 bin 817'si soy bağına itiraz ve iptali, 35 bin 885'i soy bağının reddi, 3 bin 963'ü babalığı tanıma beyanını tespiti, 944'ü babalığı tanımanın iptali, 28 bin 852'si ise nüfus işlemlerini içeriyor.

İstatistikler en çok babalık davasının 2022 yılında açıldığını gösteriyor. Pandemi nedeniyle Türkiye'nin evine kapandığı 2022 yılında 12 bin 485 babalık davası açıldı. Bunlardan 4 bin 33'ü doğrudan babalık davası, 608'i soy bağının belirlenmesi, 4 bin 781'i babalık soy bağının reddi gibi rakamları içeriyor.

Mahkemeler açılan 108 bin 171 babalık davasından bugüne kadar 95 bin 647'si hakkında karar verdi. Açılan her babalık davasına kabul etmeyen mahkemeler, 36 bin 584 dava içi ret kararı verirken, 45 bin 76 babalık davasını görülmesini benimsedi.

GİZLEYENE 3 YIL HAPİS

Yargıtay kararlarından örnekler de veren Adalet Bakanlığı, babalık davalarında hakimin maddi olguları re'sen araştırabileceğini ve kanıtları serbestçe taktir edebileceğini kaydetti.

Tarafların veya üçüncü kişilerin soy bağının belirlenmesinde DNA örneği alınması gibi zaruri ve sağlıkları yönünde tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelere rıza göstermek zorunda olduklarına dikkat çeken Bakanlık, "Uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak, ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkes, soy bağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorundadır.

Haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde, hâkim incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar verir" ifadelerini kullandı. Üçüncü kişilerin de tanıklıktan çekinme hakkı bulunduğunu ileri sürerek bu yükümlülükten kaçamayacağına vurgu yapan Bakanlık, bir çocuğun soy bağını değiştiren veya gizleyen kişiye, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verildiğini dile getirdi.

İçişleri Bakanlığı ise TBMM'ye gönderdiği yazıda, mahkeme kararlarına dayanarak nüfus kayıtlarında 32 bin 777 değişiklik yapıldığını kaydetti. Bakanlık, son 13 yıla ilişkin kararlardan; 5 bin 676'sının babalığa hüküm, 10 bin 480'inin soy bağı düzeltmesi, 16 bin 577'sinin ise soy bağının reddini içerdiğini belirtti.

Sonraki Haber