Türk subayından ABD'li komutana YPG cevabı
Bir Türk subayının, ABD'li komutan tarafından kendisine verilen madalyayı bu şekilde reddetmesi sosyal medyada ses getirdi.
Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar sosyal medya hesabından dün İncirlik Üssü’nde yaşananları anlatan bir yazı yayımladı.
İncirlik’te DEAŞ’la Mücadele Koalisyon Karargahında yapılan ödül törende Türk subayının ABD’li komutana verdiği cevap sosyal medyada kısa sürede ses getirdi.
Türk subayı ABD tarafından kendisine verilmek istenen madalyayı kabul etmeyeceğini söyleyerek “Madalyayı verenler benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. “ONURUM” bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir.” dedi.
Emekli özel harp subayı Abdullah Ağar İncirlikte yaşanan bir olayı “Sizlere, İncirlik’te bir olaya şahit olan bazı arkadaşların anlattığını aktarmak istiyorum” diyerek sosyal medya üzerinden paylaştı
İŞTE ABDULLAH AĞAR’IN O YAZISI
Yer: İncirlik Üssü
DEAŞ’la Mücadele Koalisyon Karargahı
10 Mayıs 2017
Akşam vakitleri, 19.00 gibi...
Sizlere, İncirlik’te bir olaya şahit olan bazı arkadaşların anlattığını aktarmak istiyorum.
Bu olay, 10 Mayıs 2017’de yani dün, İncirlik’te DEAŞ’la Mücadele Koalisyon Karargahında yaşandı.
Koalisyon karargahında bir veda ve madalya töreni yapılıyor. Bu törende gösterdiği üstün başarılardan dolayı “Bir Türk Subayına”, ABD Komutanlığı tarafından madalya ve beratı takdim ediliyor. Bu madalyayı “Doğal Kararlılık Harekatı Komutanlığı” adına takacak olan ABD’li Albay Kevin Leahy...
Madalya; sahasında verilen en üst ikinci büyük madalya. Yani kıymeti çok büyük.
ABD’li Albay Kevin Leahy tarafından Türk Subayına madalya takılıyor, beratı taktim ediliyor.
Bundan sonra kendisine madalya verilen Türk Subayı usul gereği bir konuşma yapıyor.
Önce kısa bir değerlendirmede bulunuyor.
“Türkiye olarak güzel işler başardığımızı düşünüyorum. Bunların en önemlisi de El-Bab operasyonu sırasında hiç sivil kayıp ve dost ateşi ile vurulma olayının olmamasıdır. Oysa haritaya baktığınızda Suriye ve Irak’ta bu tür zayiatlar yaşanmaktadır. Bu da ‘bizim’ ne kadar başarılı olduğumuzu gösterir.”
Sonra Türk Subayı şu şekilde sözlerini tamamlıyor:
“Diğer bir konu...
Sizleri yaralamak ve üzmek istemem.
Fakat bu madalyayı kabul etmem mümkün değildir.
Çünkü bu madalyayı verenler benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. “ONURUM” bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir.”
Bu cümleleri kuran Türk subayı, hemen sonrasında kendisine tevdi edilen madalya ve beratı geri verir.
Buz gibi olur, her yer.
Kimseden tek bir kelime dahi çıkmaz.
Ve Türk Subayı öylece töreni terk eder.
Çıkar gider.
İşte yaşanan kısaca budur.
Türk subayının şerefli göğsünde yer bulamayan Amerikan madalyasının yeri, belli ki bundan sonra YPG’li-PKK’lı teröristlerin göğsüdür.
“Bebek Katili” olan, 3 aylık Yılmaz Bebek’in, 6 aylık Saime Bebek’in, 4 yaşındaki BARIŞ’ın ve 8 yaşındaki CUMHURİYET’in katillerinin göğsü!
Bebek katillerinin katlettiği “Saime ve Yılmaz gibi ‘Cumhuriyet’ ve ‘Barış’ bebeklerin isimleri de gerçektir.”
Ve o bebek katilleri geçmişte yaptıkları gibi masumları katletmeye, ‘özellikle Suriye’de’ onları yaşam alanlarından çıkartmaya, evlerini ve topraklarını gasp etmeye devam etmektedirler.