Türk Kızılayı Genel Başkanı Akar:
"Türkiye'den başka medetleri olmayan, Türkiye'den başka ümitleri olmayan insanlara insani yardımı aksatmadan veriyoruz"- "Özellikle Kilis Öncüpınar Kapısı'nda ve Güveççi'de Türk Kızılayı vaziyet aldı. Mobil mutfak tırlarımızı oralara sevk ettik"
İSTANBUL (AA) - Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Türkiye'den başka ümitleri olmayan insanlara sürekli yardım ulaştırdıklarını söyledi.
Akar, Türk Kızılayı Pendik Şubesi'nin olağan kongresinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin gütmüş olduğu ve en temel insani değerlerden kaynaklanan "açık kapı" politikası gereğince çok sayıda Suriyelinin Türkiye'de misafir olarak bulunduğunu anımsattı.
Suriyelilerin Türkiye'ye gelmesinin yaklaşık 6. yılına girildiğini belirten Akar, şöyle konuştu:
"2,5 milyon civarında Suriyeli misafirimizi şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, biz de bu işte rol alan ana aktörlerden biri olarak misafir ediyoruz. Kızılayın Suriyeli kardeşlerimizle alakalı üç temel faaliyeti var. Bunlardan biri kamplarda verdiğimiz hizmetler. Yani 250 bin civarında kamplarda kalan Suriyelinin beslenme, gıda kartı hizmetlerini, UNICEF'le ortak olarak düzenlemiş olduğumuz faaliyetleri kamplarda yapıyoruz. Burada AFAD'la beraber AFAD'ın koordinasyonunda olan kamplarda bu faaliyetleri biz yapıyoruz. İkinci olarak, kamp dışındaki kardeşlerimizle alakalı olarak bunun içinde 700 şubemiz vasıtasıyla Suriyeli kardeşlerimize yardımcı olmaya gayret ediyoruz. Onları bulundukları yerlerde, özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerimizde yerleşen, orada tutunmaya çalışan, hayat mücadelesi veren Suriyeli kardeşlerimize yardımcı oluyoruz."
Akar, Türk Kızılayı olarak ayrıca sıfır noktası operasyonları yürüttüklerini vurguladı. Türkiye'nin çok uzun bir Suriye sınırı bulunduğunu anımsatan Akar, "Beş yıldır sınırda, sıfır noktası operasyonları yapıyoruz. O ülkenin sınırına kadar inerek onlara insani yardım malzemelerini ulaştırmaya gayret ediyoruz. Yerlerinden edilmiş insanların neye ihtiyaçları varsa onları gidermeye çalışıyoruz. Burada her gün fırından çıkarttığımız sıcak ekmekten tutun süt, çocuk maması, kadın ihtiyaç malzemeleri, hijyenik setler, temizlik malzemeleri, iç çamaşırı, battaniye ve barınma üniteleri olmak üzere sürekli olarak Türkiye'den Suriye'ye sevk ediyoruz" diye konuştu.
Halkın, Suriyelilerin yaşadığı mağduriyete büyük duyarlılık gösterdiğini ve ihtiyaçlarının giderilmesi için büyük bağışlarda bulunduğuna dikkati çeken Akar, "Şu ana kadar sıfır noktasına, Suriye'ye ihraç ettiğimiz insani yardım malzemelerinin toplamı 1,5 milyar lirayı geçti. Bunun içerisinde Kızılay'ın kendi öz kaynaklarından olan kısımı ve bağış bölümü de bulunuyor" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'den başka medetleri olmayan, Türkiye'den başka ümitleri olmayan insanlara biz insani yardımı aksatmadan sürekli olarak veriyoruz" diyen Akar, baştan beri yardım ettikleri ancak son zamanlardan Rusların ve rejim güçlerinin acımasız saldırılarına muhatap olan Bayırbucak Türkmenlerine özel olarak yardımcı olduklarını, onlara sürekli olarak insani yardım malzemeleri götürdüklerini vurguladı.
- "Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı ve Güveççi'de önlem
Akar, Suriye'de rejimin ve Rusya'nın orantısız güç kullanması sonucunda bu ülkeden gelen insanların Türkiye'ye sığınmaya başladığını belirterek, "Bu sığınma çerçevesinde biz Türk Kızılayı olarak rolümüzü biliyoruz. Özellikle Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı'nda ve Güveççi'de Türk Kızılayı vaziyet aldı. Mobil mutfak tırlarımızı oralara sevk ettik. Buralarda ilk olarak sıcak çorba veriyoruz. Onların kalacakları kamplarda gıda hizmeti vermeye devam edeceğiz. Bayırbucak Türkmenlerine yardım konusunda halkımızdan da büyük destek alıyoruz. Aldığımız yardımları kendilerine iletiyoruz" bilgisini verdi.
Sınırda yaptıkları yardımlarda, karşı taraftaki insanların cinsiyetine, ırkına, diline, dinine bakmadıklarını dile getiren Akar, şunları kaydetti:
"Kimin ihtiyacı varsa insani yardım olarak onu vermeye gayret ediyoruz. Karşı tarafta Arap, Kürt, Türkmen, Süryani, Keldani, Şii, Sünni kardeşlerimiz var. Bunların hiçbirini birbirinden ayırt etmiyoruz. Şimdiye kadar da hiçbir ayırım gözetmedik. Bundan sonra da gözetmemeye devam edeceğiz. Ama Bayırbucak üzerinde, onlar bizim kadim bir medeniyetin güneye doğru uzanmış olan ve sınırlarımız dışında kalmış olan bölgesinde yaşıyorlar. Onların ihtiyaçlarını şu anda ön plana alıyoruz."