TÜBİTAK'ta "örgüte" 4 ayrı dava !
TÜBİTAK yönetici ve çalışanlarına "Fethullah Gülen örgütü" iddiasıyla 4 ayrı dava..
Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Palaz’ın aralarında olduğu sanıklar hakkında TÜBİTAK’ı ‘Fethullah Gülen örgütünce ele geçirmek’ iddiasıyla 4 ayrı dava açıldı. İddianamelerde lise mezunlarının sahte üniversite diplomalarıyla kurumda işe alındığı, sahte raporlar hazırlandığı, kurumun ince bir planla ele geçirilmeye çalışıldığı savunuldu.
Milliyet'ten Türker Karapınar'ın haberine göre Anayasal Suçlar Soruşturma Bürosu’nda görevli Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun’un, eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Hasan Palaz’ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında 4 günde dört ayrı dava açtığı ortaya çıktı. TÜBİTAK’ın, 2011’de Fethullahçı Terör Örgütü’nce (FETÖ) kusursuz ve en ince teferruatına kadar planlanmış derin bir operasyonla ele geçirilip, örgüt üyelerinin kurum bünyesine yerleştirildiği öne sürülen dört ayrı iddianamede, TÜBİTAK ve BİLGEM’e sahte diplomalı çalışanların alındığı, bu kişilere devletten 1 milyon liraya yakın maaş verildiği iddia edildi. Dört davanın da şüphelisi olan Palaz hakkında, 45 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
BİRİNCİ İDDİANAME
‘Devletten 1 milyon lira aldı’
Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Hasan Palaz, hakkında 13 Nisan’da açılan ilk davanın iddianamesinde, 2003 tarihli ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği ve 2005 tarihli Kriptografi Yüksek Lisans diploması sahte olduğu tespit edilen şüpheli Hasan Başaran’ın, 2006’daKocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kent konut İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne girerek Bilgi ve İşlem ve Lojistik Müdürü olarak çalıştığı, ardından şüpheli Palaz’ın teklifiyle 2012’de BİLGEM Başkanlığı’na başuzman araştırmacı olarak atandığı belirtildi.
Gerçekte lise mezunu olmasına rağmen yüksek öğrenim ve yüksek lisans mezunu gibi mali haklardan yararlandırılan Başaran’ın özlük dosyasındaki öğrenim belgelerinin onaysız fotokopi olduğu kaydedilen iddianamede, Başaran’ın belediye ve BİLGEM’de yaptığı görevler karşılığında devletten toplam 938.211,89 TL alarak kamuyu zarara uğrattığı kaydedildi.
Askerliğini de sahte diplomayla kısa dönem er sıfatıyla 6 ay yapan Başaran’ın, BİLGEM’de işe girerken rehinli bir araç sahibi olmasına rağmen bunu mal beyanında gizlediği kaydedildi.
İKİNCİ İDDİANAME
‘İnce planla ele geçirdiler’
Palaz hakkındaki ikinci dava 14 Nisan’da açıldı. İddianamede Palaz’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde evinde ve ofisinde bulunan böceklerle ilgili hazırladığı raporda tahrifat yapmasının istendiğini basına açıklayarak, “iftira” suçunu işlediği savunuldu. İddianamede, “Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 2011’de kusursuz ve en ince teferruatına kadar iyi planlanmış derin bir operasyonla TÜBİTAK’ı ele geçirip, örgüt üyelerini kurum bünyesine yerleştirdiği” belirtildi. Palaz’ın kurumdan 2006’da ayrıldığı ve kuruma hem şahsi intikamını almak ve hem de örgütün verdiği ‘kutsal vazifeyi’ yapmak üzere geri döndüğü belirtildi. İddianamede, “Şüphelinin örgütün talimatıyla, Başbakanın evlerinde bulunan dinleme cihazlarıyla ilgili sahte rapor hazırlattığı, bunda maksadının dinleme cihazını yerleştiren emniyet görevlisi paralel yapı örgüt üyelerinin suçtan kurtarılmasını ve suçlanmamasını sağlamak olduğu” kaydedildi.
ÜÇÜNCÜ İDDİANAME
‘Lise mezunları işe alındı’
Palaz’la birlikte 6 şüpheli hakkındaki üçüncü dava ise 15 Nisan’da açıldı. İddianamede şüpheli Cevdet Aydın’ın, Palaz’ın özel emriyle uzman olarak BİLGEM’de işe girerken 300 TL’ye hazırlattığı Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne ait sahte lisans diplomasını kuruma sunduğu, askerliğini er olarak yapan Aydın’ın lise mezunu yaptığı ortaya çıkmasın diye terhis belgesinin bile kuruma girerken şüphelilerce istenmediği kaydedildi.
DÖRDÜNCÜ İDDİANAME
‘Sistemi devre dışı bıraktılar’
Hasan Palaz hakkındaki dördüncü dava ise 17 Nisan’da açıldı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı rapora göre, tüm TÜBİTAK personelinin bilgilerinin bulunduğu insan kaynakları bilgisayar sistemi kurulduktan sonra 2014 başında sistemin devre dışı bırakılması talimatı verildi. Bu talimatın, bakanlık genelgesine aykırı olarak 145 kişinin usulsüz olarak işe alındığının tespit edilmesinin önüne geçebilmek için verildiği iddia edildi. Palaz ve eski MAM Başkanı Murat Aydın’ın, usulsüz olarak 145 kişinin işe alınması nedeniyle bakanlık tarafından disiplin işlemine tabi tutulduğu ortaya çıktı. “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti”ni yıkmak suçlaması yöneltilen şüphelilerin “kod” isim kullandığı ortaya çıktı.
İstenen cezalar ne?
Tutuklu olan Hasan Palaz hakkında 13 Nisan’da açılan davada, “iki kere kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik” suçundan 6 yıldan 19 yıla kadar, 14 Nisan’da açılan “basın ve yayın yoluyla iftira” suçundan 1 yıl 9 aydan 7 yıla kadar, 15 Nisan’da açılan, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik” suçundan 4 yıldan 12 yıla kadar hapis ve 17 Nisan’da açılan, “bir bilişim sisteminin işleyişini engellemek veya bozmak” suçundan 1 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası olmak üzere toplam 13 yıl 3 aydan 45 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.